En Sıcak Konular

Hakverdi Murat Merdamert

Mefkure
Hakverdi Murat Merdamert
16 Ocak 2010

Hizmet'in Şakirtleri ''Bediüzzaman''ı Okumayı Bıraktı mı?



 

Adalet ve Kalkınma Partisi iktidar olduğundan beri bütün hücrelerime hakim olmaya calışarak bazan Samanyolu TV seyrediyorum,abonelik sistemiyle sağımıza solumuza serpiştirilimiş Zaman Gazetesi'ne de ara sıra bir göz atıyorum.

Tahammül edilir gibi değil...

Hükümet bir televizyon kanalı kursa ya da gazete çıkarsa bu kadar tarafgir olmaya utanır...

Zaman Gazetesi'ni 1986'dan, Samanyolu TV'yi 1993'den beri takip etmiş biri olarak bu satırları yazıyorum.

Ekmeklerini yemişliğimiz, suyunu içmişliğimiz evlerinde kalmışlığımız var.

İçlerinde olmasak da karşılarında değildik yani.

Bir zamanlar hedef kitleleri,herhangi bir cemaate ya da tarikata bağlı olmayan Ülkücü Gençlik'ti.Çünkü bir camaate veya tarikata bağlı olan oluşumlardan adam çekmenin zorluğunu iyi bilirlerdi.

Fethullah Gülen Hoca'nın Vatikan ziyaretinde o meşhur ve şahşi kaatimce meşum mektubu Papa'ya takdim ettiği tarihten beri mesafeli durduğum bu cemate gönül bağı olan insanların kalbini kırmak,herhangi bir ferdini rencide etmek asla ve kat'a istemem.

''La İlahe İllallah Muhammedin Rasulullah'' dedikleri sürece

Hepsi Müslüman kardeşimdir.

"Dinlerarası Diyalog" çalışmalarına verdikleri destek kendi tasarruflarıdır.Biz doğru bulmasak da sorumluluğu kendilerine aittir.

Yalnız bu tarafgir duruşlarını gördükçe aklıma takılan bir şey var.

Kimilerince Neo Nurcu bir hareket olan Fethullah Gülen cematine bağlı kişiler şu an okuyorlar mı bilemem.Bir zamanlar, dersane dedikleri evlerde Şakirtler Risale okur siyasetten uzak dururdu.

Hatta Fethullah Gülen 23 kasım 1995 'de , Savaş Ay ile yaptığı bir röportajda, Vahiy meleği Cebrail'i (a.s) kastederek;" Farz-ı muhal , o bile gelse Türkiye’de bir parti kursa, onun partisini bile desteklemem…'' demişti.

Değişik zaman ve mekanlarda çevremizdeki cemaat yöneticilerinin şahsımızla anlaşamamalarının sebebi de siyasi duruşumuzdu.

Çünkü ''Üstad'' belledikleri Bediüzzaman Said Nursi, onlara siyaseten uzak durmalarını tembih etmiş,özelikle "tarafgirlik''ten kaçınmalarını istemişti.

Oysa görüyoruz ki mevcut hükümeti eleştirmek bir yana toz kondurmuyorlar

''Hizmet''teki (artık Gülen Hareketi diyorlar) bu değişimin sebebibi ne ola ki?

İnşaallah dünyalık değildir...

*****

Bu konuda, 2007 Milletvekili Genel Seçimleri öncesi yazar M. Latif Salihoğlu'nun 06.06.2007 tarihli Yeni Asya Gazetesi'nde güzel bir yazısı var.

Ne demek istediğimizi o yazı ile dikkatinize sunuyorum:

"Siyasette tarafgirlik marazı"

"Siyasî tansiyonun alabildiğine yükseldiği şu günlerde, "tarafgirlik marazı"na yakalanmamaya âzami derecede dikkat göstermek icap ediyor.
Hem, bu öyle bir marazdır ki, şeytanı melek ve meleği de şeytan görecek/gösterecek kadar kişinin dengesini bozabiliyor. Bu illet ve marazdan maazallah...
* * *
Her vatandaşın vatandaşlık hakkı ve görevi itibariyle, herhangi bir siyasî partiye meyletmesi, ona şu veya bu şekilde destek vermesi gayet normal bir davranıştır.
Anormal olan ise, her durumda, her hal ve şart altında bir partiyi medhedip diğerlerini zemmetmektir. Dahası, bir partinin adamlarını başüstünde tutmak ve diğer bir partinin adamlarını ayak altında göstermeye çalışmaktır. Bediüzzaman Hazretleri, böylesi bir siyasî görüş ve anlayıştan şiddetle kaçınmış ve şerrinden de Allah'a sığınmıştır.
Bir eserinde şöyle diyor: "Bir zaman, bu garazkârâne tarafgirlik neticesi olarak gördüm ki, mütedeyyin bir ehl–i ilim, fikr–i siyasîsine muhâlif bir âlim–i salihi, tekfir derecesinde tezyif etti. Ve kendi fikrinde olan bir münafığı, hürmetkârâne medhetti. İşte, siyasetin bu fena neticelerinden ürktüm, 'Euzubillahi mineşşeytâni ve's–siyaseti' dedim." (Mektubat, s. 258)
Evet, bu mânâdaki bir siyasî anlayıştan Allah'a iltica eden Üstad Bediüzzaman, aynı bahsin devamında bu hakikatli tavrının gerekçesini şu sözlerle beyan eder: "Tarafgirlik eğer hak namına olsa, haklılara melce olabilir. Fakat şimdiki gibi garazkârâne, nefis hesabına olan tarafgirlik, haksızlara melcedir ki, onlara nokta–i istinad teşkil eder. Çünkü, garazkârâne tarafgirlik eden bir adama şeytan gelse, onun fikrine yardım edip taraftarlık gösterse, o adam o şeytana rahmet okuyacak. Eğer mukabil tarafa melek gibi bir adam gelse, ona–hâşâ–lânet okuyacak derecede bir haksızlık gösterecek."
* * *
Bir başka eserinde, "İslâmiyetin, hakka tarafgirlik ve teslim ve inkıyad" olduğunu da ifade eden Üstad Bediüzzaman, siyaset için yapılacak olan tarafgirliğin ise, İslâm ve iman dersini almaya çalışanlara büyük zarar verdiğini ehemmiyetle beyan eder: "Çünkü, iman dersi için gelenlere tarafgirlik nazarıyla bakılmaz. Dost–düşman, derste fark etmez." (Emirdağ Lahikası, s. 281)
Siyaset dine temas ettirildiği, veyahut dinî unsur ve argümanlar siyasette kullanıldığı (istismar ile alet edildiği) durumlarda, kişiyi/kişileri ağır vebâl altına alacak gelişmeler yaşanır.
Dinî unsurları istismar eden bir kimse, bu durumda isabet etse, yani başarılı olsa bile mesuliyetten kurtulamaz.
Zira o kimse, âlemşümûl olan İslâmiyet güneşini, bir nevi tekelleştirmeye ve kendi dar, kesif, karanlık olan siyaset dehlizine sığdırmaya, hatta hapsetmeye çalışmıştır.
Oysa, o güneş, o dar dehlize sığmaz ve sığdırılamaz.
* * *
Siyasette tarafgirlik marazının bir başka tehlikesi de, taraf olunan bir siyasî partinin bütün icraatını hoş görmek, yahut ona kayıtsız şartsız destek vermektir.
Oysa sıdkın, doğruluğun adeta can çekiştiği; hilenin, yalanın, dolanın revaç bulduğu, haramın, israfın, yolsuzluğun, usûlsüzlüğün ortalıkta kol gezdiği günümüz siyasetinde, tarafgirane bir vaziyeti asla ve kat'a almamalı.
Bizim vazifemiz olmadığı için, siyasîlerin icraatinde alenen şahit olduğumuz bu tarz kazurat ve süprüntüyü izhar etmeye, açığa vurmaya çalışmıyoruz.
Fakat, şunu da ifade etmeden geçemiyoruz ki, kimi siyasîlerin gırtlağına kadar hileye, harama ve bilhassa yolsuzluğa battığına Allah'ın hemen her günü şahit olduğumuz halde, bazı din kardeşlerimizin tarafgirlik marazıyla bunları hâlâ başlar üstünde tutmaya devam etmelerinden dolayı, nihayet derecede üzülüyor, elem ve ıztırap çekiyoruz. Zira, o aynı günâhlara, vebâllere şerik ve ortak olmalarından korkuyoruz.
Cenâb–ı Hak, cümlemizi siyasî tarafgirlik illetine yakalanmaktan muhafaza eylesin ve yakalanmış olanları da bir an evvel kurtarsın."

(Amin)

 

 

 



Bu yazı 2,009 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 11 Haziran 2023 Başbuğum Size Bir Maruzatım Var!
    • 26 Mart 2023 ''Işıklar İçinde Yatsın'ın Dayandığı Kaynak
    • 13 Şubat 2023 Yıkıldım Depremde Enkazda Kaldım
    • 1 Eylül 2022 Karakoç'u Umuttun mu Mihriban?
    • 2 Mayıs 2022 Munik Ana
    • 19 Mart 2022 ''Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'' Nasıl Olacak?
    • 11 Şubat 2022 Fazıl Merdamert Destanı
    • 19 Aralık 2021 Devlet Babadır Banka Değil
    • 29 Mart 2020 Cuma Namazı Bundan Sonra Farzı Kifaye mi Oldu?
    • 20 Mart 2020 Hürriyet Olmayan Yerde Cuma Namazı Kılmak Caiz Değildir
    • 13 Mart 2020 Salgın Hastalık Olan Yerlerde Cuma Namazı Kılınamaz!
    • 9 Mart 2020 Allah Belamızı Çoktan Vermiş de Farkında Değiliz!..
    • 24 Şubat 2020 Neden İlle de Su Manzarası?
    • 5 Ocak 2020 9 Işık'ı 1 Ampule Bağlamak
    • 6 Aralık 2019 Müslümanın 12 Ödevi
    • 27 Kasım 2019 Anlarsın yalan Dünyayı
    • 19 Şubat 2019 Göçtü Gitti Ozan Arif -Sagu-
    • 15 Şubat 2019 ''Çağrımız İslam'da Dirilişedir'' ve OZAN ARİF
    • 12 Ocak 2018 Beyin Yetmezliği
    • 1 Eylül 2017 Aldığı Nefese Hükmedemeyen İnsan

    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,222 µs