En Sıcak Konular

Nurullah Aydın

Zulmetten Aydınlığa
Nurullah Aydın
21 Kasım 2014

Yönetim ve Stratejik Güven



Dünya yeniden şekilleniyor.

İdeolojiler yıkılıyor.

Sistemler değişiyor.

Dünya’da sınırlar kalkıyor.

Egemenlik sınıf değiştiriyor.

Globalleşme/küreselleşme rüzgarları esmeye devam ediyor.

 

Birçok etkili ülke, uluslar arası ilişkiler ve güvenlik alanında; yüzyıl boyunca önemli değişimlere yol açacak kararlar alınıyor ve uygulanıyor

 

Bu kaotik süreçte;

Ülke yönetimi nelere odaklanmıştır?

İstihbarat ve güvenlik birimleri nelere odaklanmıştır?

Siyasi partiler, dernekler, vakıflar, medya, iş dünyası, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları, meslek kuruluşları nelere odaklanmıştır?

 

Kendilerini yenilemeyen devlet ve milletler tarih maratonunda yarışı kaybeder.

Milli çıkarları korumayan, korumakta acziyete düşenler; meşruiyetlerini kaybeder.

 

Güçlü ekonomi, tutarlı dış politika ve caydırıcı askeri güç; üç önemli ayaktır. Caydırıcı istihbari güç bunları destekler.

 

Stratejik planlamalar; ciddi gerçekçi olmadığı için sürekli revize ediliyor.

Güvenlik zafiyeti, karar vericilerin stratejik tercih şaşkınlığından kaynaklanmaktadır.

 

Kamuoyu yanlış yolda yanıltılmaktadır.

Her kurumun kendini yenilemesi gerekir.

Aktif politika izlenmesi gerekir.

Türkiye’deki kişi ve kurumlar, stratejik aktör pozisyonu almalıdır. Başta TSK olmak üzere MİT ve Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı gibi kurumlar gizli işler değil dış politikaya hakim dünyadaki gelişmeleri takip eden analiz yapan kurumlar olarak halka güven vermelidir.

 

Diğer ülkelerdeki finans kuruluşları ve holdingler; ülkenin bağımsızlığı ile birlikte iç ve dış tehdit analizlerini ulusal duruşla sergilerken, Türkiye’deki çok ulusların stepnesi haline gelen özel sektör kuruluşları, çıkarlarını ülke çıkarlarının üzerinde görmeye devam ediyor.

 

Yandaş aydınlar ve medya; en önemli tehdit olarak iktidar karşıtlığı gibi konuları gündemde tutarken, toplum çözülmekte, devletin etkin güç kullanımı önemli zafiyet göstermekte, toplum yararına karar alma refleksi kırılmaktadır.

 

Devletin temel kurumları arasındaki gerginlik, güvensizlik belli çevrelerce teşvik edilmektedir.

 

Bağımsızlık savaşı yürüten meclis suskun.

Medya şaşkın.

İşadamı küresel sermaye sözcüsü, aydınlar suskun.

Ülkeyi bu duruma getirenler ise ahkam kesmeye devam ediyor.

 

Halk kime destek vereceğini düşünüyor. Milletvekilleri; genel başkanın ve parti yetkililerin kararlarına el kaldırmaktan başka bir görevi olduğunun olacağının farkında değil. Kendi iradesi değil kendini aday yapan iradenin iradesine uyma yükümlülüğü içinde hareket ediyor. Ama çok konuşuyorlar, vaatlerde bulunuyorlar.

 

Bir kısmı zehir kusarken, bir kısmı toplumu ayrıştırmak için elinden geleni yapıyor. Büyük bir hınç, kin, öfke ve nefret dalgası topluma şırınga ediliyor.

 

Ülkenin dağ gibi sorunları tartışılmıyor. Oyun içinde siyaset oyunu oynanıyor.

Aydınların suskunluğa büründüğü, konuşmaktan çekindiği, korku ortamında, topluma güveni kim nasıl ne şekilde verecek?

Düşünülmesi gereken temel konu budur.

 

Unutulmamalıdır ki; karamsarlık bulutları ortamında bile Türk Milleti duyarlı zinde yetişmiş, birikimli, donanımlı evlatları ile çıkış yolu bulmuştur, bulacaktır.

 

GÜNÜN SÖZÜ: Korkuyu etkisizleştiren temel gerçeklik, cesaretle bezenmiş bilgidir.



Bu yazı 827 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 15 Ekim 2018 İKTİDAR SAVAŞI VE PROPAGANDA
    • 9 Ekim 2018 SİYASAL/EKONOMİK ŞEKİLLENDİRME
    • 1 Ekim 2018 ABD-NATO VE TÜRKİYE
    • 4 Aralık 2017 ÖVÜLENLER, ELEŞTİRENLER, SUÇLANANLAR KİM NE?
    • 29 Ağustos 2017 Mikrodalga ile Beyin Kontrolü
    • 21 Ağustos 2017 Kimler Neleri Tartışıyor
    • 14 Ağustos 2017 Egemenlik Duygusu Stratejik Aldatma ve Yanıltma
    • 7 Ağustos 2017 Sinsi Hainler ve Robotlaştırılanlar
    • 31 Temmuz 2017 Mürteciler Yobazlık ve Kimlik Parçalanması
    • 24 Temmuz 2017 Sapkın İslamcı araplarçıların Çığırtkanlığı
    • 17 Temmuz 2017 Ders Almasını Bilmek
    • 10 Temmuz 2017 Güveni İstismar Edenler
    • 3 Temmuz 2017 Kirletilen Solan Adalet
    • 29 Haziran 2017 Küresel Odaklar ve Türkiye
    • 19 Haziran 2017 Çığırtkanlar Güven ve Umut
    • 12 Haziran 2017 Yalan Rüzgarı, Kin, Nefret Fırtınası
    • 5 Haziran 2017 Vahhabi Selefi Haşhaşiler Zihniyeti ve Türkiye
    • 29 Mayıs 2017 Bilgi Algı Medya Hukuk
    • 22 Mayıs 2017 Duyarlı Olmak Ama Neden Nelere?
    • 15 Mayıs 2017 Kuklalar Görevliler ve Karar Vericiler

    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,947 µs