Günümüzde çok tartışılan konulardan biri
başkanlık sistemidir. Türk toplumunun başkanlık sistemine yaklaşımları ise üç
grupta toplanıyor diyebiliriz. Sanıyorum ki, taraf olanlar ile karşı olanlardan
öte büyük çoğunluğunu temkinli yaklaşanlar oluşturuyor. Taraf olanlar ile karşı
olanların kendilerine göre bir tutarlılığı bulunuyor. Fakat asıl olan başkanlık
sistemine temkinli yaklaşanları anlamak gerekiyor. Çünkü ya sistemleri
yeterince tanımıyorlar ya da zihinlerinde cevabını bulamamış soru işaretleri
var. Bu soru işaretlerinden biri, başkanlık sistemi ile bizde de uygulamada
olan parlamenter sistemin demokrasi yönünden farkıdır. Gerçekte bu iki sistemin
demokrasi yönünden farkı var mıdır?
Başkanlık sistemi ile parlamenter sistemin
melezi, yarı başkanlık sistemini tartışma dışında tutacak olursak; demokrasi
yönünden karşılaştırılacak iki sistem bulunuyor: Biri başkanlık sistemi, bir
diğeri de parlamenter sistemdir. İki sistem arasında demokrasi yönünden prensipte
bir fark bulunmuyor. Elbette farkın doğmamış olması, her sistem içindeki
gaz-fren benzetmesi kuvvetler arası denge mekanizmasından kaynaklanır. Yani yürütmeyi
elinde bulunduran hükümetler ile parlamentoların (meclislerin, senatoların,
temsilciler meclisi v.s) birbirini dengeleyeceği varsayılır. Fakat prensipte
fark olmasa da uygulamada evdeki hesaplar çarşıya uymayabiliyor.
Uygulama örneklerine baktığımızda, İngiltere
parlamenter sistemi ile ABD başkanlık sistemini birbirine emsal gösterebiliriz.
İkisi arasında demokrasi yönünden fark yok gibidir. Çünkü sistemler çıkış
noktasından fazla uzaklaşmamıştır. Biraz daha Kara Avrupa sistemleri ile
karşılaştıracak olursak; ABD başkanlık sistemi demokrasi yönünden daha iyi
gibidir. Fakat, Afrika, Ortadoğu ve Asya ülkeleri için söyleyecek olursak;
böyle ülkelerde başkanlık sistemi iyi işlemiyor. Çoğunluğu için bunlara
başkanlık sistemi demeye bin şahit ister. Çünkü sistemin adı var kendisi
yoktur.
Peki, Türkiye için ne söylenebilir? Bazı ara
dönemleri, kesintili dönemleri saymazsak; Türkiye 1876 yılından beri parlamenter
sistemi uyguluyor. Fakat kabul etmek gerekir ki, Türk parlamenter sistemi de
iyi işlemiyor. Demokrasi yönünden çok makbul, ideal bir parlamenter sistem
sayılmaz. Hatta her geçen zamanda daha da parlamenter sistem olma özünden
uzaklaşıyor. Bu noktadan ele alıp, başkanlık sistemine geçelim, tartışmasını
yürütenleri anlamak gerekebilir.
Fakat yine de soru işaretleri bitmiyor. Madem
ki parlamenter sistem iyi değil; başkanlık sistemi daha iyidir, sonucuna varmak
biraz güçtür. Çünkü Türkiyenin hiçbir döneminde başkanlık sistemi tecrübesi
olmamıştır. Mesela, en azından, yasama kuvveti ile yürütme kuvveti dengesinin
nasıl sağlanacağı net değildir. Eğer başkanlık sisteminde, yasama ile yürütme
arasında keskin bir ayrım olmazsa demokrasi yönünden yine sorunlu sistem
olacaktır. Bu noktadan bakıp başkanlık sistemine temkinli yaklaşanları ve karşı
olanları anlamak gerekir.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle