KKTC RÜŞVET MASASINDA

Kıbrıs'ta Rum hakimiyetinde Birleşik Kıbrıs için düğmeye basıldı. Sözde çözüm süreci için önce futbol diplomasisi devreye sokularak Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu, (KTFF) Rum Futbol Federasyonu (KOP) üzerinde birleştirildi. Türkiye'nin de destek verdiği bu plan çerçevesinde, "Kıbrıs Türk futbolunu ve Kıbrıs Türk halkını dünyayla buluşturmak için ilk adımı attı" propagandası yapıldı. Bunun ardından AB tarafından KKTC'de Rum Kesimi pasaportu teşviği başlatıldı. Daha sonra diğer aşamalara geçildi. Bu geçişte en önemli görevi AB'nin baskısıyla Türkiye üstlendi. Başbakan Erdoğan Brüksel'de Kıbrıs'ta Türk tarafını, Rumlarla anlaşmaları konusunda teşvik ettiklerini ve çözüm istediklerini belirtmesinin ardından ABD de devreye girdi. ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Victoria Nuland'ın Kıbrıs ziyaretiyle birlikte sözde yeni çözüm paketi açıklandı. Bu çerçevede, KKTC ve Kıbrıs Rum Kesimi liderleri bu konuyu çözene kadar masadan kalkmayacak. Bu çerçevede Kıbrıs'ta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarına dayalı bir federasyon olacak. Birleşik Kıbrıs, Avrupa Birliği'ne ve Birleşmiş Milletler'e üye, tek uluslararası kimliği, tek vatandaşlığı ve tek egemenliği bulunan bir devlet olacak. 

AKP taviz veriyor

Gelişmeleri değerlendiren Emekli Tümgeneral Armağan Kuloğlu, Türkiye'nin AB ile her yakınlaşmasında KKTC'de tavizin  gündeme geldiğini söyledi. Kuloğlu, "AKP, AB karşısında; yolsuzluk, yargının baskı altına alınması gibi konularda imajını düzeltmek için adada yine taviz veriyor" dedi. Kıbrıs konusunda verilen tavizlerin AB politikalarına yeniden dönüşle ilintili olduğunu ifade eden Kuloğlu, şöyle konuştu: "Kıbrıs konusu AB'ye dönüşün bir parçası. Önce AB'ye giriş ile ilgili olarak bu konu büyük bir hevesle ortaya atıldı. Bunun sebebi de AB normlarının Türkiye'de kabul edilmesi için AB'nin baskı yapmasıdır. AB'nin bunları kabul ettik diye iç kamuoyuna mesaj vermesi Türk Silahlı Kuvvetleri'nin AB Silahlı Kuvvetleri'nin içinde bulunması çabasıydı."

Düşündürücü pasaport

Kıbrıs'ta uzun zamandır Birleşik Kıbrıs yaratma çalışmalarının olduğunu ifade eden Kuloğlu, KKTC yönetiminin bu nedenle AKP tarafından baskı altına alındığını belirtti. Birleşik Kıbrıs'ın Rum hakimiyetini kabul etmek anlamına geleceğini söylen Kuloğlu, "KKTC vatandaşları AB hevesiyle Güney Kıbrıs'tan pasaport almaya kimlik çıkartmaya teşvik ediliyor" diye konuştu. Kuloğlu, KKTC kurucu Cumhurbaşkanı merhum Rauf Denktaş'ın da Birleşik Kıbrıs vatandaşı pasaportu almasının düşündürücü olduğunu söyledi. Kuloğlu, "KKTC vatandaşlarının milliyetçilik duyguları kayboluyor ve tamamen menfaate dönüştürülüyor" diye konuştu. 

Tehlikeli yalan

Kıbrıs'ın her açıdan Türkiye için stratejik öneme sahip olduğunu kaydeden Kuloğlu, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Doğu Akdeniz'de güvenlik önemi, Türkiye için tarihi miras olma durumu, orada yaşayanları için bir vatana sahip olma duygusu var. Bütün bunlar ortadayken müzakere sürecini açmak, AB'ye girebilmek için taviz vermek için kanallar açmak son derece sakıncalı. AB'ye girmeyi heveslendirmek için de AB'de oy hakkı aldınız şeklinde medyadan yayın yaparak milleti kandırmak istiyorlar. Temsiliyet teslimiyete dönüşecek. Temsil edilseniz ne olacak? O zaman Güney Kıbrıs'ın yönetimini Kıbrıs Cumhuriyeti olarak kabul edeceğiz." 

Kaynak: YENİÇAĞ GAZTESİ http://www.yenicaggazetesi.com.tr/kktc-rusvet-masasinda-94526h.htm