En Sıcak Konular

HAÇLI SİYON ÜRETİMİ KADIN DÜŞMANI İŞİD DİNİ

29 Ağustos 2014 00:17 tsi
HAÇLI SİYON ÜRETİMİ KADIN DÜŞMANI İŞİD DİNİ Gerçek İslam önderleri böyle davranmış ama bugünkü IŞİD, ellerine tutuşturulan uyduruk vahşet dinini uyguluyorlar.

Haçlı Siyon üretimi, kadın düşmanı IŞİD dini

İslam dünyasını kargaşaya sürüklemek, millî Müslüman devletleri parçalayıp güçsüz bırakarak İsrail'e güvenlik çenberi oluşturmak, emperyalist batının İslam ülkelerinin zenginliklerini yağmalamak ve bu bölgede Türk varlığını yok etmek için Amerika, Avrupa ve İsrail'in yani Haçlı Siyon cephenin ortak ürünü olarak üretip saldıkları IŞİD diye bir cinayet şebekesi var. Bunlar, Suriye'ye, Irak'a ve diğer mazlum Müslümanların yaşadıkları yerlere dalıyorlar, savunmasız Müslüman çocuklarını, yaşlılarını, kızlarını, kadınlarını, gençlerini, ellerine geçirdikleri herkesi kör bıçakla kesiyorlar. 
Bir şey daha yapıyorlar; kızları, kadınları alıp toplu halde bir yerlerde ya cariye diye ırzlarına geçiyorlar, tecavüz ediyorlar ya da esir pazarı oluşturup petrol zengini kart zamparalara parayla satıyorlar. Yani IŞİD vahşetinin en büyük mağdurları kadınlar. Savunmasız, zayıf, güçsüz kadınlara yapılan bu insanlık dışı muamelenin ne İslam'da yeri var, ne insanlıkta. Zira IŞİD dininin değil, gerçek hak din olan İslam'ın peygamberi bakın ne diyor:
"Sizinle savaşanlar ile siz de Allah yolunda savaşın. Fakat sakın ölçüyü kaçırmayın, saldırgan olmayın; çünkü Allah ölçüyü elden bırakan saldırganları sevmez."
"Savaşın, fakat gaddar olmayın, işkence ile adam öldürmeyin, küçük çocukları öldürmeyin." (Müslim, Ebu Davud, Tirmizi)
Bu arada İmam–ı Malik'in bildirdiğine göre Hz. Ebu Bekir (ra) askerlerine verdiği talimatlarının bir yerinde şöyle demişti:
"Savaş sırasında kendilerini Allah'a adadıklarını sanan birtakım insanlarla karşılaşacaksınız. Onları uğruna kendilerini adadıkları meşguliyetle başbaşa bırakın. Sakın kadınları, çocukları ve yaşlıları öldürmeyin." (İmam–ı Malik)
Vakidi'nin Fütuhu'ş–Şam adlı eserinde bir olaya yer verilir. Hz. Ömer'in Şam bölgesini fethi yıllarında Iyaz b. Ganem kumandasındaki askerler Şam'a girince kadınlar korkularından ağlıyor ve başlarına ne felaketlerin geleceğini hesaplayarak saçlarını yoluyorlardı. Derken Iyaz b. Ganem ve etrafındaki askerlerle karşılaşıyorlar. Çeşmeden su almak isteyen bu kadınlar, bir anda korkudan ellerindeki boş kaplar yere düşüyor ve kendilerinden geçer gibi oluyorlar. Kumandan Iyaz onların bu halini görünce şöyle sesleniyor: 
"Bizler ALLAH'a ve son peygamber Hz. Muhammed'e iman eden bir orduyuz. Amacımız sizi kahretmek, esir alıp kullanmak değil, sizi gerçek hürriyete kavuşturmak, namus, iffet ve şerefinizi korumaktır. Üzülmeyin ve korkmayın. Hiçbir Müslüman asker, sizin kılınıza dokunmayacak ve sizi asla rahatsız etmeyecektir. Bizim Peygamberimiz, iman, irfan ve ahlakımız bize bunu emretmektedir" deyince kadınlar rahatladılar ve sularını doldurup evlerine dönünce kocalarına, kardeşlerine, yakınlarına: 
"Ne duruyorsunuz? Bu gelen İslam ordusu Bizans askerleri gibi hayasız, namussuz, yağmacı, haysiyet kırıcı değillerdir. Biz kadınları görünce yüzlerini çevirip bize dikkatle bakmaktan bile sakınan bu insanlar gibi neden dindar ve ahlaklı olmayalım?..." 
Gerçek İslam önderleri böyle davranmış ama bugünkü IŞİD, ellerine tutuşturulan uyduruk vahşet dinini uyguluyorlar. Siyonistler bunların beyinlerini yıkayarak İslamcı cihad yapıyorsunuz diye kandırmışlar, her türlü vahşeti meşru görmeye ve göstermeye başlamışlar. 
Bu zihniyet, maalesef Atatürk düşmanlığı üzerinden Türkiye'de de yayılma eğilimi göstermektedir. İslam düşmanı ve kâfir diye nitelendirdikleri Atatürk'ün benzer durumda nasıl davrandığına bakalım. 
    Başkomutanlık Meydan Muharebesinde 27 Ağustos 1922 günü yaşanan bir olayı Muzaffer Kılıç şöyle aktarır:
    "Dumlupınar karargâhında bulunuyorduk. Kapıda duran nöbetçi hayretle:
    –Yaver Bey! Kokonalar geldi dedi.
    –Ne kokonası bunlar?
    –Kadınlar efendim.
    Dışarı çıkıp tahkik etmek istedim. Meğer başlarına gelecek felâketten haberi olmayan düşman bir balo tertip etmişmiş. Bu kadınlar baloya davet edilen büyük rütbeli subay ve kumandanların aileleri imişler. Baskına uğrayınca kaçamamışlar, hepsi Mehmetçiklerimizin eline esir düşmüşler. Perişan bir halde idiler. Keyfiyeti Atatürk'e haber verdim. Odasından dışarı çıktı, yüzlerine bile bakmadı. Yalnız: "Bunların istirahatlerini temin ediniz, çünkü bunların şeref ve namusu orduya emanettir. Bu kadınlara karşı münasebetsizce yapılacak en ufak bir muamele ve harekete müsaade etmem, şiddetle cezalandırırım" dedi. (A. Ragıp Akyavaş, Tarih Meşheri I, s.269)
    Yüzyıllar önce gerçek İslam komutanlarının savaştaki düşman kadınlarına bakışını Vakidi, yukarıda aktarılan metinde şu cümleyle ortaya koymuştu: "Biz kadınları görünce yüzlerini çevirip bize dikkatle bakmaktan bile sakınan bu insanlar". Aynı tavrı Atatürk de gösterdi ve bu durumu yine bu yazıda aktarılan hatırasında Muzaffer Kılıç şu cümleyle ifade ediyor: "Odasından dışarı çıktı, yüzlerine bile bakmadı."
    Hz. Ömer'in gerçek Müslüman askerleriyle soylu Türk askeri Mustafa Kemal Atatürk'ün tavrı aynı olurdu elbette. Haçlı Siyon çocuğu IŞİD ise babalarına uygun bir tavır sergiliyorlar. Aradaki fark önemli. 

Prof. Dr. Nurullah Çetin -Yeni Mesaj


Kaynak: YENİ MESAJ GAZETESİ http://www.yenimesaj.com.tr/?artikel,12010839/hacli-siyon-uretimi-kadin-dusmani-isid-dini/prof-dr-nurullah-cetin



Bu haber 991 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,506 µs