En Sıcak Konular

EĞİTİM DE ŞART BİLİNÇ DE

17 Ekim 2014 22:06 tsi
EĞİTİM DE ŞART BİLİNÇ DE Halk arasında pek muteber olan klişelerden birisidir “eğitim şart” ifadesi.

Eğitim de şart bilinç de

Halk arasında pek muteber olan klişelerden birisidir "eğitim şart" ifadesi. Okuma-yazma oranı yükselse de okumayan, ilim tahsil etmeye pek sıcak bakmayan bir toplum olarak, "eğitim"e lafta da olsa bir değer atfetmemiz biraz çelişkili, biraz da ironiktir aslında.
 

Japonya'da okuma oranı kişi başına yılda 25 kitap iken, ilk emri "ikra" (oku) olan bir kitabın sahibi olan bizler için durum kapkaranlıktır. Türkiye'de bu oran, kişi başına (buraya dikkat!) "10 yılda 1 kitap"tır sadece. Türkiye'de 68 bin 500 kişiye 1 halk kütüphanesi düşerken, 95 kişiye bir kahvehanenin düşmesi sanırım durumun çarpıcı bir özetidir.
 

Maalesef, Türkiye'de kitaba yönelik bakış da son derece sığ; öyle ki, genel ihtiyaç maddeleri sıralamasında kitabın yeri ancak 235'inci sıra olabilmiş. Öte yandan, okunan kitapların ekserisinin günlük gazete sayfalarında ve TV haberlerinde de bol bol  tüketilen "siyaset, aşk, cinsellik" konularını işlemesi, kitap okumamızın pek de bilinçlenme odaklı olmadığını da gösteriyor gibi.
 

"Eğitim şart" diyoruz herkese, ancak eğitilmeye, disipline olmaya hiç niyetimiz yok. En basitinden trafikteki kuralsızlığımız, başıbozukluğumuz ve kendimizden başkasını düşünmeyen saygısız tavırlarımız, ciddi bir eğitimden geçmemiz gerektiğinin kanıtı. Buna, içinde yaşadığımız şehirlerimizin çarpıklığı, düzensizliği, zevksizliği ve temiz olmayışı da eklenebilir. Eğitim gerçekten de şart; diploma almak için değil gerçekten şuurlu bireyler olabilmek için.
 

Diploma almak artık çok önemli sayılmıyor. Nicelik olarak, mesela 1965 senesine göre 15 kat artmış üniversite bitirenler… Ancak nitelik olarak ileri doğru bir gidişin olduğunu söylemek ne kadar doğrudur, tartışılır. Okumayan, araştırmayan, kafa yormayan, dertlenmeyen nesiller yetiştikçe, sadece tedrisattan geçmiş, ancak eğitilememiş, şuur kazanamamış bireylerin sayısı artıyor. En büyük eksiğimiz olan gerçekten yetişmiş ve bilinçli insana yine erişemiyoruz. Niteliksiz bir insan kalabalığı da bizi ileri doğru taşıyamıyor.
 

Nedenleri çoktur bu eğitilemeyişimizin. Aileden başlayıp eğitim sistemine kadar birçok etken sayılabilir. Bir de toplumun genel karakteri var tabi. Maalesef, işlerimiz hep salla pati, hep kuralsızlığı öne çıkaran cinsten, hep "adamına göre muamele" içeren türden. Sokaklara bir bakın. Yerler sigara izmaritinden geçilmiyor. Güzelim şehirlerimiz apartmana ve betona yenik düştüğü kadar, çarpıklığa mahkum edilmiş. Elin Avrupalısı en sıradan binasını bile tarihi diyerek müze gibi korurken, bizim Osmanlı'dan yadigar güzelim çeşmelerin muslukları bile kırık dökük vaziyette. Elimizdekinin kıymetini de bilemiyoruz bu şuursuzluktan, eğitimsizlikten, cahillikten.
 

En başta gelen sorunumuz bu eğitimsizliğimiz, kuralsızlığımız, şuursuzluğumuz olduğu ölçüde, bir o kadar da bunların farkında olmayışımız bir de. İnsan hayatını kolaylaştıran ve insanoğluna müthiş bir öğrenme imkanı sunan teknolojinin bizim çin anlamı her yerden oyun oynayabilmek, her yerden gevezelik yapabilmek! Öğrenmiyor, öğrenmeye çabalamıyoruz bile. İletişim imkanları artıyor, öğrenme imkanları artıyor ama biz daha da bilinçsizleşiyoruz, cehaletimiz daha da derinleşiyor. Sokak röportajlarında TBMM'nin açılımını bilmeyenden Kelime-i Tevhid'in anlamını bilmeyene birçok tip var. Hepsinde anında bilgiye erişebilecekleri vasıtalar (telefon internet) var, ama bilgiye erişmek istemiyor. Bilgilenmek istemiyor. Sorsan eğitim şart diyor ama kendisini cahil olarak kabul etmiyor.
 

Çarpıcı bir örnek vardı. Bir programda yarışmacı genç, kendinden son derece emin bir şekilde kitap okumadığını, ancak "internette sörf" sayesinde genel kültürünün çok iyi olduğunu söylemişti. Sonuç mu; gayet basit bir soruda elenmişti! Okumadan, araştırmadan, hiçbir şey yapmadan kendini bilgili sanıyordu. Cehaletinin, şuursuzluğunun farkında bile değildi. Milyonlar gibi!
 

Bir diğer çarpıcı örnek de ise, yine bir programda "paranız olsa ne iş yaparsınız?" sorusuna cevap veren "muhafazakar" gencin, bahsettiği iş fikrinin açıkça faizi tarif ettiği halde, gayet normalmiş gibi konuşmasıydı. Belli ki, faizin ne olduğundan dahi haberi yoktu bu gencin. "5 lira borç para veririm, 7 lira olarak alırım" diyen birinin ya faizle alıp veremediği yoktur ya da faize dair bilgisi yoktur.
 

Sözün özü, devamlı surette niceliğe, sayıya, çok olmaya takılan zihinlerimiz, bundan çok daha öncelikli olarak niteliğe, kaliteye, bilgilenmeye ve de şuurlanmya önem vermedikçe cehaletimiz de perişanlığımız da sürüp gidecek. O klişe ifadedeki "eğitim şart"ın yanına, bir de "bilinç" eklemek gerekiyor.

 

Burak Kıllıoğlu - Milli Gazete

Kaynak: MİLLİ GAZETE http://www.milligazete.com.tr/koseyazisi/Egitim_de_sart_bilinc_de/21860#.VEFk-CKsUTE


Bu haber 887 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,879 µs