Tefekkür Etmek, Allahın
Kadrini Hakkıyla Takdir Etmek İçin Bir Vesiledir
Şeytanın en büyük telkini insanları ülfete ve
gaflete düşürmektir. Her sabah kalkarsın işe yahut okula gidersin; çalışırsın;
yemek yersin; arkadaşlarınla, ailenle beraber vakit geçirirsin; bir yerlere
gidersin , uykun gelir uyursun, hava soğuktur hastalanırsın, yaşlanırsın yada
kaza olur ölürsün ... Sanki herşey nedenlere bağlıymış gibi gelir. Rutin
hayatta olan şeyler, bu zaten hayatın kuralı, değişmez gerçeği ... Çocukluk yıllarında
okul başlar sonra iş hayatı, evlenir, çocukları olur, yaşlanır, torunlarla
ilgilenilir ve ölür. İnsanlar doğar ve ölür, gibi basit bir telkinleşmiş
düşünceyle yaşamlarını sürdürürler.
Hiçbir şey nedenlere bağlı değildir. Allah,
imtihan gereği vesileler yaratmıştır ama bu sonuçların asıl sebepleri değildir.
Allahın Furkan Suresinin 45. ayetinde bildirdiği gibi, -Rabbini
görmedin mi, gölgeyi nasıl uzatıvermiştir? Eğer dilemiş olsaydı onu durgun
kılardı. Sonra Biz Güneş'i ona bir delil kılmışızdır.- yani güneş var diye
gölge var değil, güneş ayrı yaratılıyor gölge ayrı. Bediüzzamanın dediği gibi Bu dünya tecrübe meydanıdır,
akla kapılar açılır ama ihtiyari elinden almaz. Mesela bu günlerde en çok
konuşulan ve haberlere yansıyan konulardan biriside depremler, felaketler.
İnsanların düştükleri gafletin de en açık örneğini burada görebiliriz. Vanda
olan depremde, insanlarsa oluşan en galiz düşünceler şunlar oluyor; fayın
kırılma yerinde olan binaların neredeyse hepsi yıkılır, binaların altında kalanların
kurtulma ŞANSI çok düşüktür, hele hele 1. günden sonra kurtulanlardan çok
Şanslı hatta (haşa) Kaderlerini Değişirmiş/Yenmiş kişiler olarak söz edilir,
ailesini ölen ve tek kalan çocuk için Kadersiz çocuk denilir. Halbuki derin
düşünen, aklını kullanabilen, Kuranı bilen kişilerin yaklaşımı daha farklıdır.
Çünkü depremi yaratan Allah, diğerleri tesadüf değildir. Müslümanlar arasında
en yaygınlaşmış olan düşüncede Allahın herşeyi yarattığı sonrada (haşa)
bıraktığıdır.
Allah sonsuz kısa zamanda herşeyi yaratmış ve
bitirmiştir, Allah Katında zaman ve mekan yoktur. O depremin olması, binalarda
olan insanlar, ölecek olanlar ve kurtulacak olanlar, o binayı yapan kişi,
depremin saati, süresi, insanların o sıradaki ruh halleri (panikleme, sakin
hareket etmek, akılcı düşünmek, tedbir alabilmek), eşyaların yerleri,
insanların bulunduğu odalar gibi herşey Allah tarafından belirlidir. Bu nedenle
gaflete düşmüş, derin düşünmek istemeyen insanlarda haşa Şanslı, Şanssız, Kaderini
yendi gibi akıldışı kelimeler kullanırlar. Genç yaşta ölümü hak etmedi, daha
çok gençti gibi. Halbuki Allah en adaletli, en merhametli, en akıllı iken
insanın bunu unutup kendi aklını (haşa) Allahın aklıyla kıyaslaması ne derece
AKILCIDIR.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle