1 Ocak 1990

Nijer Hatırası

 5  Ağustos  Pazar  sabahı  istanbul'da  başlayıp  Maradi'de  nihayet  bulan  yolculuğumuz  65  saat  sürdü. Bunun  9  saati  uçakla  26  saati  Niamey  Maradi  arasında,  geri  kalanı  şehir  içi  transferleri  ve  beklemelerle  geçti. İstanbul' dan  7  yolcu  31  koli  6  bavulla  yola  çıktık.  37  parça  bagajımızı  Kazablanka  aktarmasında  ihmale  kurban  vermemek  için  yakın  takibe  alıp  kayıpsız  bir şekilde  Nijer'e  ulaştık.  Malzemelerde  kayda  değer  zayiat  olmadı Şükür,  faket  9  günlük  programın  4.5  günü  yollarda  geçti.  Yine'de  ilk  gidişte  her  şey  yeni  olduğu  için  bir haftaya  çok  şey  sığabiliyor.  Nijer  ekvator  çizgisinin  bir  enlem  yukarısında  yer  alır. Nijer'de  zaman  Türkiye  saatini  2  saat  geriden  izler.  Hayatın  hızı  ise  çok  daha  geriden…  Beklemek  en  sık  yapılan  iştir  Nijer' de. Çünkü  zaman  sahip  olunan  en  ucuz  şeylerdendir.  Yılda  3  mevsim  var  Nijer'de.  Sıcak  soğuk  ve  yağmur  mevsimi. Tüm  yağmur  Temmuz  ve  Ağustos'  da  yağar. Yılın  diğer  mevsimlerinde    kendine  hasret  bırakan  yağmur,  yolda  uyku  molası  verdiğimiz  otelde  biz  uykuda  iken  birkaç  saat  yağdı  ve  Maradi'ye  yaklaşmıştıkki  yolu  sel  bastı. Bu  kez  selin  debisinin  azalmasını  ve  geçişe  izin  verilmesini  bekledik,  yüzlerce  araç  ve  binlerce  insan...

                                             AMELİYATLAR

7  Ağustos  salı  öğleden  sonra  Maradi'ye  varıp,  akşam  geç  saatlere    kadar  fistül   hastalarını  muayene  ettik. Fistüllü  hastalar,  Maradi'den  yayın  yapan  3  radyodan  hastane  başhekimliği  tarafından  birkaç  gündür  yaptırılan  anonsları  duyar  duymaz  yola  çıkmış,  hastanenin  matarnite  ve  jinekoloji  kliniğinin  önünü  iki  taraflı  doldurmuştu. Günlerdir  yollara  serdikleri  hasırlar  üzerinde,  hatta  yanlızca  ince  kumlu  bahçe  toprağını  kendilerine  yaygı  ederek  bekliyorlardı.  Beklemek ,  hele  bir  umut  ışığı  uzaktan  gelmişse,  hiç  sorun  değildi.

 Hastanenin  bu  bölümünde  yürürken  Nijer  kadınının  tariften  uzak  acılarının  ne  denli  derinliğe  kök  saldığını  içinize  işleyen  keskin  koku  ile  anlıyorsunuz. Tam  52  kadın  gelmişti,  ameliyat  ümidiyle. Bir  gün  bir  radyo  anonsu  duydular    " Maradi  devlet  hastanesinde  Türk  doktorlar  fistül  ameliyatı   yapacak "   kulaklarına  inanamadılar  önce. 3 radyodan  ayrı  ayrı  duydular,  kalpleri  hızlandı.  8  yıl  olmuştu  kiminin  kocası tarafından  terk  edilip  baba  evine  döneli,  kiminin  daha  fazla kiminin  daha az. Kötü  kokular   yaydıkları  için  hep  itilir  olmuşlardı.  Kapalı  mekanlar  kabusları  olmuştu,  arabaya  binmek    mesala,  ölümden  önce  ölüm  ızdırabı  gibiydi  hayat  onlar  için.  Bir  ümit  vardı  yinede.

 Ümitsiz  yaşanırmı?  işte  gelmişti  beklenen  an,  bulundu  buluşturuldu  yol  parası.  Köylerden  gelindi  yerleşildi  hastanenin    K. Doğum  servisinin  yanıbaşına.  İşte  52  hasta  buna  benzer  hikayeyle  geldi,  kaydını  yaptırdı.

 Önceleri  hastaların  gözlerindeki  korku,  ümit   ümitsizlik  ifadelerini  anlıyamadık  sonra    gencecik  bir  kızın  hikayesi  özetledi  neden  ölüme  gideceğine  ameliyat  masasına  uzandıklarını. Ameliyat  için  başvuran  genç  kız  sırasını  beklerken  endişeliydi. Ameliyathanede  öylesine  korku  dolu  gözlerle  bakmaktaydı ki  tüm  teselli  edici  davranışlar  ikna  etmeye  yetmedi  onu  iyi  olacağına.  13  yaşındayken  tecavüze  uğrayan  genç  kız,  16  yaşına  kadar  tarifsiz  acılar  çeker,  ruhundaki  korkunç  yara  kapandımı  bilinmez  ama  narin  bedeninde  bu  facianın  izlerini  yıllar  boyunca  taşımak  zorunda  kalır.  Çünkü  ameliyat  olacak  parası  yoktur.  Tam  her şeyden  umudunu  kesmişken  hastaneden  yapılan  anonsları  duyar,  Ameliyat  masrafları  Türkiye  denilen  bir  ülkenin  yardımseverleri  tarafından  karşılanıp  Türk Doktorlar  ameliyat  yapacaklardır. Genç  kızın  operasyon  öncesi   hayata  son  bakış’ı   takılır  objektife  korku  vardır  o bakışlarda,    ucunda  ölümde  olsa  hayata  bir  yerlerinde  devam  edebilme  umudu  okunur  birde  çünkü  başına   ne  geleceyi  hakkında  en  ufak  bir  fikri  yoktur. Acaba  bu  beyaz  adamlar  ve  kadınlar  onu  gerçekten  iyi  edeceklermidir? Yoksa  yolun  sonumu  olacak  bu  soğuk  masa? Başarılı  bir  ameliyat  geçiren  genç  kızın  kocaman  bir  gülüş  yerleşir  o  güzel  simsiyah  yüzüne  öylesine  bir  gülüş ki  tüm  ekibe  çektiğimiz  tüm  sıkıntılara  değdi  dedirten  bir  gülüş. Çarşamba   sabahı  başlayan  ameliyatlarla,   en  iptidai  şartlardaki  ameliyathane  hocamız  sayesinde  fakülteye  dönüştürüldü. Eğitimin    4.  gününde  Nijer' li  ekipte  gözle  görülür  ilerlemeler  kaydedilmişti.  "Türkiyeden  gelen  ekip   Maradi  hastanesi  tarihinde  görülmemiş  ameliyatları    görülmemiş  bir  performans  ile  gerçekleştirdi"   Bunlar  başhekimin  sözleri.  Ameliyat  ve  hastaların  bakımıyla  ilgili  tüm  masrafları   Yeryüzü   Doktorları   karşıladı.    Devamı:  diğer  yazı  ve  resimlerde  olacak  Görüşmek  dileyiğle.

Bu yazı 6,811 defa okundu.