Nazım Hikmetler vatan hainliğine devam ediyor hala… Ve diyor : ''Açlık aç kurttan beter eder insanı elbet…'' Yaşasaydı 'siz bizi aç bıraktınız' diyecekti…
Açlık, bağıra bağıra anlatılır bir şey değildir. Hele onuru yakalarında bayrak gibi tutan adamlar için… Gözyaşlarını saklar onlar dosta düşmana karşı… Kızılcık şerbetini kanla karışık içenlere uluorta derdini anlat denilmez ya…
Hırsıza namussuzadır öfkelendiğimiz, soğanı ve sıcak somunu elimizden alanları alkışlarla karşıladığımızadır… Can bu çekiyor işte deyip alamadığımız her şeyin acısını yazıyoruz itiraz dilekçemize…
Halk adına, insanlık onuru adına itirazlarımız var. Fiyatı yok bir öfkedir bu içimizde yanardağ gibi patladı patlayacak tuttuğumuz… Ve coğrafyamızın bütün beyaz zencilerini, bir sabah tüküre tüküre uyandıracağız.
Yüreğin damarları kıyama kalktığında bu topraklarda aç kalmış herkesi ateşli bir isyan gibi seveceğiz…
Biliyoruz ki; bizim bu topraklar üzerinde can taşıyan herkese bir vicdan ve iman borcumuz var. Biz Muro'yu Kürt olduğu için sevdik, bir yanı militan, bir yanı filozof, bir yanı insan olduğu için sevdik…
Hiçbir açlık, hiçbir mayın elimizden insanlığımızı alamayacak… Yeni çıkmış gibi kıtlıktan, tepemizde hep o eski aç kalma korkusu asılıyken, inadına insan durmasını biliyorsak, biz bu ülkenin vicdanı olmayı başaracağız demektir. Postamızı koyup, bozacağız fiyakasını bu yüzsüzlüğün, küstahlığın ve kendini sadece parası var diye adam sınıfına koyanların…
Açlıktır yüreğimizde demlenen ve bizi demleyen… Ve sabır itaat değil isyandır. Bir yanıyla, neye karşı sabrettiğinizin farkındaysanız, yüreğinizde ve kafanızda ona karşı direnme bilinci geliştirirsiniz. Ayaklarınız geri geri çekse de sizi, umudu asla yedeğinizden atmayın…
Neye mal olursa olsun bilin ki; bu açlık bize yeni bir dünya doğuracak… Bütün dünya duysun ve bilin ki; bu kalabalık açlık, insanlığa can korkusu olarak geri dönecek… Duyacaklar, canlarında o korkunun sesini, o isyanın tütsü gibi burnu yakan kokusunu…
Hala taşları bağlamışlar ya, aslında bütün derdimiz, açlık denen o köpeği susturmaktı. Şimdi şimdi o köpek sussa bile, içimizdeki bu isyan sesi hiç susmayacak…
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle