Umut Günlüğü
Umut Bulut
3 Şubat 2011
Yaşam tarzına acil müdahale
Geçtiğimiz iki üç haftayı, içki yasası ve hayat tarzına müdahale tartışmalarıyla geçiridik. Hükümet, gençleri ve çocukları içkiden korumak için bir yasa tasarısı getirdi. Buna göre 18-24 yaşlarındaki çocuklara promosyon amaçlı içki dağıtımı yasaklanıyor yani belli düzenlemeler yapılıyordu.
Belli çevreler siperde bekler gibi mevzunun üzerine atladılar, nasıl olur da hükümeti köşeye sıkıştırırız diye. Her fırsatta içkiyi bir laik yaşam tarzının sembolü olarak sunmaya çalışan bu sakat anlayış, kendi içinde çok ciddi bir çelişki içindedir bana göre. Hükümeti baskı altına almaya çalıştıkları mevzu... Yaşam tarzına müdahale...
Nedir bu yaşam tarzına müdahale dedikleri şey? Hükümeti korkutup geri adım attırabilecekleri bir şeymiş gibi buna sarılanların tuttukları ipin ucu sağlam bir yere bağlı değil ve ellerinde kalmaya mahkumdur bana göre . Müdahale edilmesini istemedikleri o yaşam tarzı, nasıl bir yaşamdır ki ısrarla muhafaza edilmek isteniyor?... İçki içmek isteyenlere kimsenin yasak koyduğu ya da yasak koymak istediği filan da yok, ama bir dakika durun ve düşünün, gençlerin, çocukların sorumsuzca içki kullanmasını da normal karşılayamayız elbette...
İçki kullanmak insanların en doğal hakkı mıdır değil midir işte sorun buradan kaynaklanıyor. Bu soruya vereceğimiz cevap kimsenin ipten boşanmış gibi bir içki içme özgürlüğü yok ve olmamalı... Somut bir vaka var önümüzde ve konumuzla çok da ilgili.
Sunucu Defne Joy Foster barda içki aldıktan sonra Kerem Halit Altan'ın evinde hayatını kaybetti... Alın size üniversitelerde olay incelemesi yapabileceğimiz bir örnek... Defne Joy Foster, 32 yaşında pırıl pırıl kıpır kıpır bir kızcağız... Yeni evli ve bir buçuk yaşında bir çocuk annesi... Eğlenmek için Taksime gidiyor, bir barda Kerem Halit Altan'la tanışıyor... Akşam da onun evine gidiyor... Sabahta kız ölü bulunuyor... Şimdi buraya kadar bütün olanlar size normal mi geliyor...? Benim baktığım yerden burada çok hatta çok çok anormal bir şey var...
Bir kere genç bir anne çocuğunu bırakıp barda eğlenmeye neden gider? Hadi içki içmek istedi bir kaç kadeh aldı buna da tamam diyelim ama yeni tanıştığı bir adamnın evine neden gider? Gittiği eve her halde beştaş oynamaya gitmedi?...
Peki yeni evli bir eş bu durumu nasıl olur da son derece normal bir şeymiş gibi içine sindirir. Bu nasıl bir midedir ki herşeyi içine alıyor sindiriyor. Ben bu tür bir yaşam tarzını normal kabul etmiyorum ve toplumun bu tür ilişkileri de normal kabul etmesini anlayamıyorum.
Defne pırıl pırıl tertemiz bir kızcağız ama nedense içinde yaşadığı toplumun değerleriyle sağlıklı bir irtibata girememiş. Onu değil, onu bu şartlara mahkum eden sistemi sorgulamak ve ameliyat masasına yatırmak zorundayız.
Kimse kusura bakmasın bu yaşam tarzı bana göre hiç de normal bir yaşam tarzı değil. Aile değerlerimiz dini ve ahlaki değerlerimiz bu yaşam tarzına hoş bakmıyor. Adına ister mahalle baskısı deyin isterse geri kalmış toplum yapısı bizim kendimize göre bir tarihi ve milli derinliğimiz var.
Bu topraklarda aile değerlerinin derin bir karşılığı var. İşte derin Anadolu burada devreye girer ve girmek zorundadır. Kusura bakmayın hükümetimizin içki konusundaki gayretleri son derece olumludur. Ben hiç bir vatandaşımızın, eşimizin, komşumuzun çocuğumuzun bardan çıkıp yabancı bir erkeğin evine gitmesini normal karşılayacak değilim.
Genç bir kız (Anne) midesinde içki olduğu halde ölüyor ve bu beni derinden sarstığı kadar korkutuyor da... Çizgisi kırılmış, raydan çıkmış bir yaşam tarzına karşı mudahale değil, bana göre acil müdahale hakkımız var...
Bu yazı 1,770 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
8 Ağustos 2016
Fetö/PDY Yahut Dilenci Mafyasının çöküşü
-
4 Şubat 2015
Cübbeli Yahut Çelik Çekirdek
-
1 Kasım 2014
Gavura gavur denmeyecek
-
17 Nisan 2014
Karizmatik Lider Kıtlığı
-
8 Nisan 2014
İmam Şafii Camii İçin Kitap Bağışı Talebi
-
5 Aralık 2013
Cemaat: İtibar ve masumiyet aşınması
-
21 Ekim 2013
F.G:Kutsal Sürgün yahut Cem Sultan Sendromu
-
25 Mayıs 2013
“Diyanet ayıplı hadisleri ayıkladı!”
-
12 Nisan 2013
Türk toplumunda Kürt nefreti
-
16 Haziran 2012
Bir vicdan bayrağı: Bülent Yıldırım
-
17 Mayıs 2012
Din ve Mehdi Tartışmalarına Mütevazı Bir Katkı
-
7 Mayıs 2012
Tarihin Yatak Odası
-
27 Mart 2012
Kurtlar Vadisinde neler oluyor?
-
26 Şubat 2012
Erbakan hırsız mı?
-
19 Şubat 2012
Genç imamlar rahatsız
-
17 Ocak 2012
Baydı artık Şu Hrant muhabbeti
-
15 Kasım 2011
''Dünyanın Memesinden Din Bahanesiyle Süt Sağanlar''
-
21 Ekim 2011
Top sakal bırakmak Firavun adetidir
-
11 Eylül 2011
''Erkek'' Bir Şair: Olcay Yazıcı
-
18 Temmuz 2011
Yerleşmek/ yerlileşmek
Yorumlar
+ Yorum Ekle