En Sıcak Konular

Üzeyir Lokman Çaycı

Varoluş Üçgeni
Üzeyir Lokman Çaycı
3 Haziran 2011

Seçimler ve Propagandalar



12 Haziran’da Türkiye’nin geleceği oylanacak!

 

¤  Erdoğan’ların gemileri, Amerika’da evleri, Türkiye’de şirketleri, İsviçre bankalarında paraları var. Anayasa’ya göre milletvekilleri, bakanlar, başbakanlar, Cumhurbaşkanları ticaretle uğraşamazlar, devlet imkanlarını, unvanlarını kullanarak, servet üzerine servet katamazlar. Yakınlarıyla, akrabalarıyla şeffaf olmaları, şüphe uyandıracak eylem, tavır ve yolsuzluk söylentilerine azami duyarlı olmaları gerekir!
¤  Halk ise yoksullaştı. Bugün Türkiye’de 6 yaşındaki çocuk dahi icralık oluyor... AKP gerçeklere sırt dönerek  «akrabaları kollama partisi» haline geldi. 9 yılda tek bir fabrika açılmadı. Aksine Cumhuriyet döneminde elde edilen bütün zenginlikler birer birer satıldı. Her bir satıştan AKP’nin komisyon aldığı söylentileri yaygın... Yolsuzluklar yapıldığı söyleniyor. 9 yılda 49 hapishane yaptırıldı. Bunlar duyulanlar, bir de duyulmayanlar var. Recep Tayyip Erdoğan karanlıkta kalan icraatları dolayısıyla, muhalif partilerine hakaret ederek, tehdit ve şantaj yaparak iktidarda kalma yollarını arıyor. Kaybettiği takdirde çok ciddi soruşturmalar geçireceği, kurumların birer birer yeni baştan düzenlenerek partizanlıktan arındırılacağını biliyor. Bu sebeple ne yapıp ne edip iktidarda kalma çareleri arıyor.
¤  Seçim pusulalarının seçmen sayısından 10 milyondan fazla basılması, son günlerde seçmen kartlarının epey sayıda toplu olarak sağda solda bulunmaları adaletli bir seçim yapılamayacağı endişesini yaygınlaştırmaktadır. Bu haliyle Yüksek Seçim Kuruluna güven duyulmamakta, Yüksek Seçim Kurulu üstünde başka bir Yüksek Kurul oluşturularak Yüksek Seçim Kurulunun denetlenmesi gerektiğini söyleyenler dahi var. Yani AKP ile hiçbir kurum güven vermiyor.
¤ Seçim sonuçlarını kendi çıkarlarına uygun hale getirmek için AKP siyaseti pusuda... MHP ve CHP hukuksuz ve ahlâk dışı yollarla tuzağa düşürülmeye çalışılıyor!
¤ Dini konuları, imam hatipliliği öne sürerek, din üzerinden propaganda yapmaya çalışıyorlar. Dinde olmayan yolsuzlukların, hukuksuzlukların, İslâm dışı tavırların, kabalıkların, kul hakkını hiçe sayan icraatların, kaset tertiplerinin içlerinde olduklarını da halktan gizliyorlar. Irak’ta 2 milyona yakın Müslüman’ın katliamına, 2 milyon çocuğun yetim kalmalarına kim sebep oldu,  işlenilen insanlık suçlarına kim destek oldu? Libya’da, Yemen’de,  Suriye’de, Filistin’de, Lübnan’da, Afganistan’da, Pakistan’da, Gürcistan’da işlenilen cinayetlerden kimler sorumlu? AKP yöneticileri kimlerin yanlarında yer aldılar?
¤ Haksız oy temini yoluna gidilerek görev ihlali yapıyorlar... Valiler resmi araçlara sivil plaka takılarak, köy ve kasabalardan AKP mitingine vatandaşların taşınması için imzalı, unvanlı, valilik mühürüyle talimat verebiliyorlar. İşte Adalet ve Kalkınma Partisi’nin seçim adaleti ve tarafsız valileri (?) Gazetelere intikal eden bu haberlerden sonra Yüksek Seçim Kurulunun ve Cumhuriyet Savcılarının ne gibi işlemler yaptıklarını merak ediyorum.
¤ Tunceli Valiliği'nde AKP propaganda malzemelerinin bulunduğunu duydunuz mu? Tunceli Valisi olduğu dönemde özellikle seçim dönemlerinde halka dağıttığı "seçim rüşvetleri"yle tanınan, şimdinin Kırklareli Valisi Mustafa Yaman'ın, Tunceli'de görev yaptığı yıllarda en ufak kişisel ihtiyaçlarını bile devlete ödettirdiğindan haberiniz var mı? (06.04.2011)
¤ Bitlis Valisi Nurettin Yılmaz ile Emniyet Müdürü Halil İbrahim Doğan’ın, iddialara göre AKP’ye oy istemek için esnaf ziyareti yaptığını duydunuz mu?
¤  ‘’MGK kaldırılsın, Genelkurmay, Savunma Bakanlığına bağlansın. Askeri Yargıtay kapatılsın. Jandarma’nın varlığı gözden geçirilsin. Abant Platformu’nun düzenlediği toplantıdaki sözleriyle dikkatleri çeken Bolu Valisi Halil İbrahim Akpınar, şimdi de Milli Güvenlik Kurulu ve Askeri Yargıtay’ın kaldırılmasını, Genelkurmay Başkanlığının da Milli Savunma Bakanlığına bağlanmasını istediğine dair haberler AKP ile valilerin de tarafsız olmadıklarına dair endişeleri artırmaktadır.  Yani Türkiye bu valilerle seçime gidecek!
 
¤  Tayyip Erdoğan kürsüde şunları söylüyor :  «BDP’nin ilgililerinden biri, açıklama yapıyor. Ses kayıtları öyle zannediyorum ki bugün yarın yayınlanabilir. Ne diyor biliyor musunuz. Elazığ’da biz güçlü değiliz, dolayısı ile biz MHP’yi  destekliyelim.»  Bu konuşmadan tam yarım saat sonra Başbakanın sözünü ettiği o dinleme kaydı internete düşüyor.  Hangi sitelere mi?  «Habervaktim, Haber 7 ve Samanyolu Haber» ki bu üç haber portalı AKP’nin militanı haber siteleridir. (Sabahattin ÖNKİBAR, Yeniçağ Gazetesi, 03.06.2011)
 
¤ Bir çok dünya ülkesinde bulunan şair, yazar, sanatçı ve müzisyenlerden mesajlar alıyorum. Bana, Sevgili Üzeyir, ülkenizdeki bugünkü iktidarın demokrasi dışı ve emperyalist destekli, bölge ülkelerindeki katliamları destekleyen bir yol izlediğini endişeyle görüyoruz. Seni tanıyan kişiler olarak Türkiye’nin özgür bir ülke konumuna girmesi için muhalefet partilerine destek çıkmanı ve  hassasiyet göstermeni bekliyor, bu konuda başarılı olacağını biliyoruz. Ülkenizle ilgili son yazdığın değişik dillerden şiirlerini de, yeni desenlerini de merakla bekliyoruz. Selam ve saygılarımızla.
 
¤ The Economist internet sitesinde Recep Tayyip Erdoğan hakkında çok sert bir yazı kaleme aldı. «Recep Tayyip Erdoğan’ın yargı, ordu ve basının denetim mekanizmalarını kırdığını, AKP’nin öz denetimden yoksun bir parti haline dönüştüğünü, Türkiye demokrasisine zarar verdiğini belirtti.» Bizim Türklere tavsiyemiz, «oylarını CHP’ye vermeleri. Kılıçdaroğlu ve partisinin seçimlerden güçlenerek çıkması, hem anayasanın tek taraflı bir biçimde oluşturularak şimdikinden de kötü bir hale gelmesini önleyecek, hem de muhalefet için gelecek seçimleri kazanmak adına anlamlı bir umut verecektir. Bu tercih, Türkiye demokrasisini garanti altına almak için atılabilecek en mantıklı adımdır.» denildi.
Paris’te yaşayan Denizli’li vatandaşlarımızdan Veli Kalli ile Türkiye’deki seçim sistemini konuştuk.
Ünlülerin terziliğini yapan, çok kitap okuyan, siyasi konularda oldukça duyarlı, vatansever bu insanla ben ismen 32 yıl önce Türkiye’de iken tanışmıştım. O zamanlar bir müddet Ankara’da bir dergiye ait büroda kalmıştım. Veli Kalli ise bu derginin Fransa’da bulunan abonelerinden biriydi.
ALLAH (C.C.) aylar sonra onunla beni Paris’de buluşturdu. Ve yaklaşık 29 yıldır da ailece birbirimize gelip gidiyoruz?
Veli Kalli Türkiye’de bir çok şeyin olumsuzluğunu, çarpıklığını çeşitli vasıtalarla yazarak, konuşarak dile getiriyor. Bahsettiği konulardan bir tanesi de Türkiye’de gerçekleştirilen seçimler...
O diyor ki, «milyarlarca lira harcanarak yapılan propagandalar, dev afişler, binlerce kilometre yol gidilerek yapılan masraflar bizim siyasetçileri hiç düşündürmüyor mu? Yüksek Seçim Kurulu, neden eşit, adil, çağdaş, masrafsız ve akılcı çözümler üretmiyor? Bu kurum seçimden seçime mi çalışıyor? Diğer zamanlarda ne yapıyor? Avrupa’da seçimlerin nasıl gerçekleştiği neden araştırılmıyor?» diye soruyor...
Avrupa’da siyasî partiler köy köy, kasaba kasaba, şehir şehir dolaşmıyorlar. Meydanlara dev afişler asılmıyor. Ulusal  ve yerel televizyonlarda yapılan propagandalarla seçimlere gidiliyor. Türkiye’de de bu yol izlenilmelidir.
 
Avrupalı'lar masrafsız seçime giderlerken bizde Avrupa’daki seçim sitemi, uyum yasaları kapsamında neden uygulanmıyor?
 
«Bugüne kadar Afişlere, mitinglere, propagandalara harcanan paralarla kaç fabrika, kaç iş yeri açılabilir, kaç kişiye bu yolla iş imkanı sunulabilirdi?»
İktidarda bulunan partiye verilen seçim yardımının oldukça yüksek, diğer partilere verilenlerin az miktarda olması, bazı partilere seçim yardımı verilmemesi adaletli, ölçülü, eşit bir seçimin yapılmadığını gösteriyor. Yani seçime girecek partilerin her birisinin 0 (sıfır) milletvekili sayısıyla kabul edilerek seçimlere girmeleri gerekirken, devlet imkânları da kullandırılan iktidar partisine, daha seçime girmeden bazı kolaylıklar sağlanıyor... Daha milletvekili seçilmeden yapılan bu ayırımcılık giderilmelidir. Bu mantıklı değil... Hukukî de değil... Adaletli bir seçim için seçim yardımı eşit olarak bütün partilere dağıtılmalıdır. Bu konuda da kul hakkı gözetilmiyor.
 
İnsanların umutsuzluklarından ve çaresizliklerinden faydalanan bu sistem kazalar, ölümler, çatışmalar üretiyor. Devlet gücü ve çalışanların enerjileri ise çar çur ediliyor.
 
Recep Tayyip Erdoğan’ın «bugün yarın yayınlanabilir» diye yaptığı açıklamalar, kaset tertiplerinin AKP eliyle  yapıldığının bir göstergesidir!
 
Seçimler topluma huzursuzluk, hukuk ve ahlâk dışı uygulamalar taşımak için yapılmadığına göre, iktidar partisinin, zihinlerde oluşturduğu bu tür psikolojik tahribatlar sorgulanmalıdır!  AKP yöneticilerinin bu seçimde seçim sonuçlarını etkileyecek hile ve tertiplere başvuracağı endişesi de konuşulmaktadır ve yaygındır!
 
Recep Tayyip Erdoğan’ın mitinglerine 4000 – 5000 sivil polis ve devlet memurları getirtilerek yapay kalabalıklar oluşturuluyor!
Başbakan, «365 eserin açılışını yaptı», «29 tesisin açılışını yaptı», «30 tesisin açılışını yaptı», «66 tesisin açılışını yaptı», «28 tesisin açılışını yaptı» gibi her birisi boş, mesnetsiz ve propaganda amaçlı bu açılışların veya haberlerin seçim dönemine denk getirilmeleri normal değil, göz boyama  ya da seçimi etkileme girişimleridir. Daha önceki seçimlerde temellerini attıklarını söyledikleri yerlerde bugüne kadar tek bir çivi dahi çakılmadığı da gözlemlenmiştir!«Kontrolünü yitiren Erdoğan, CHP lideri Kılıçdaroğlu’na ağır hakaretler yağdırdı: Edepsiz, alçak, ahlaksız...Tek cümlede, 3 hakaret!» Recep Tayyip Erdoğan’a ait bu ifadeler gazetelerde yer almış ve tepkiyle karşılanmıştır. Bu yansımalar insanların kucaklanması gereken bir makamda oturan bir şahıs tarafından söylenmesi asla hoş karşılanamaz!
 
Sabahattin Önkibar’ın 02 Haziran 2011 tarihli Yeniçağ Gazetesi’nde yer alan «MHP ve ülkücüleri itibarsızlaştırma adına seçim gününe kadar hücumlar aynen sürecek» ifadesi AKP’ye ve AKP iktidarına kuşku ile bakıldığını doğrulamaktadır!
Yüzlerce AKP’li bana gönderdikleri mesajlarında AKP yöneticilerinin insanları aşağılayan, insanları hiçe sayan tertiplerine tepki göstererek  oylarını MHP’ye vereceklerini söylemektedirler.
AKP,  onurlu insanların yüreklerinde tükenmiştir. 
«Amerikancı Müslümanlığa dur demek» her Müslüman’ın ve her inananın görevi olmalı!
 
Recep Tayyip Erdoğan’ın kavgalı olmadığı kurum ve kişi kalmadı! Gerekirse vatan uğrunda canımızı feda ederek şerefli Ordumuzun ve vatanseverlerin yanlarında yer alacağız.
AKP yöneticileri vatandaşlarımızın umutlarını boşalttılar. İnsanlarımızın sorunlarıyla, hastalıklarıyla, dertleriyle, ihtiyaçlarıyla hiç ilgilenen yok. Millet devleti arıyor!
AKP konvoylarına saldırı yapıldığı haberlerinin mağduriyeti oynamak ve oy toplamak için kurgulandığına dair haberler AKP’nin takip ettiği hukuk dışı politikalarla örtüşüyor gibi...Oy kazanmak ve güç gösterisi yapmak için yargıyı ve devlet gücünü kullanarak işte biz Orgenerali bile tutukluyoruz diye adeta zulümle propaganda yapar hale geldiler, ayağa kalkmadı diye vatansever subayları yargısız cezalandırma yollarına girdiler. Bu hukuk dışı emelleri için Türkiye’nin ve Türk Milleti’nin güvenliği ve geleceği hiçe sayılarak Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kahraman mensupları ve vatanseverler (aşağılanarak)  tutuklanıyorlar!
 
Yarınlarda her bir mağdurun tepkisinin AKP yöneticilerinin başlarına nasıl düşeceği ise hiç hesaplanmıyor. Amerikancı bir Müslümanlık yaygınlaştırılmaya çalışılıyor!
 
Seçim propagandalarına alet edilen, fayda umulan, insan onurunu, devlet otoritesini aşağılayan tutuklamalar, MHP’ye yapılan kaset tertipleri Yüksek Seçim Kurulu, muhalefet partileri ve halk  tarafından mutlaka sorgulanmalıdır. Seçimden sonraya bırakılabilecek  bu tür tutuklamaların siyasi amaçlı olduğunu,  yargının siyasallaştığını, yargı ve emniyet mensuplarının partizanlaştırıldıklarını göstermektedir. Ülke güvenliğini ilgilendiren ve emperyalist yönlendirmelerle hukuksuzluklar sergileyen iktidar partisi mensuplarının hakarete varan söylemleri de, tehditleri de, güç gösterileri de Yüksek Seçim Kurulu tarafından mutlaka izlenmelidir!
Ülkücülerin tutuklanmalarını da MHP’ye ve CHP’ye yapılan tertipleri de şiddetle kınıyoruz. Bu tertiplere destek olanları da lânetliyoruz.
 
Ankara, 03.06.2011
 
Selam ve sevgilerimle.
Üzeyir Lokman ÇAYCI
İç Mimar – Endüstri Tasarımcısı
55, rue Louise Michel
78711 Mantes la Ville
FRANCE
 
http://www.artmajeur.com/serap/
http://www.haberevet.com/haber/20110412/312336/siir-sevenlerin-cok-yakindan-tanidigi-dev-bir-isim-uzeyir-lokman-cayci.html

Resim : Üzeyir Lokman ÇAYCI

 

 



Bu yazı 2,483 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 11 Mart 2016 Harem Konusu
    • 12 Şubat 2016 Ordu ve siyaset
    • 16 Ocak 2016 Muhalefet partileri nasıl şekillendirildi?
    • 31 Ekim 2015 Seçimler Ve Türkiyemiz
    • 3 Eylül 2015 Tilki
    • 22 Ağustos 2015 Öfkenin Bir Ucu
    • 25 Temmuz 2015 Ah Ahmet Vefik Paşa Ah!
    • 12 Temmuz 2015 AKP'li yöneticilerin suç ve günah işleme özgürlükleri
    • 8 Aralık 2014 Geçmişteki zulüm tezgahı bu kez AKP tarafından kuruldu!
    • 12 Kasım 2014 Eğitim Sisteminin Ve Ahlakın Çürütülmesi İçin
    • 9 Ağustos 2014 Kime oy vereceğiz ?
    • 25 Haziran 2014 Atatürkçesine
    • 20 Ocak 2014 Onu susturun!
    • 20 Aralık 2013 AKP yöneticileri ve dindar gençlik SAFSATALARI
    • 2 Aralık 2013 Aynadaki Adam
    • 19 Kasım 2013 İstanbul
    • 11 Kasım 2013 Atatürk Ve Ayhan Baran
    • 20 Ekim 2013 Evet Tayyip dünya lideri!
    • 30 Ağustos 2013 İstiklali olmayanın istikbali olamaz!
    • 3 Temmuz 2013 Hıyarname

    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    9,471 µs