Her yerleşmek yerlileşmek anlamına gelmez. Yerleştiğiniz yerin ruhuna uyum sağlayamadınız mı siz oranın yabancısı sayılırsınız. Yerlileşmeyi beceremediğiniz her mahalle sizi geri iter. Uyum sağlamak anlaşmak kaynaşmak kendini sevdirip kabul ettirmek herkesin kolay kolay başarabileceği bir şey değildir.
Yahudiler binlerce yıldır gittikleri her yerin yabancısı oldular olmaya da devam ediyorlar. Batının askeri diplomatik ve ekonomik desteğiyle Filistin topraklarına yerleştirilseler de o toprağın yerlisi olmayı başaramıyorlar. Toprak bu uyumsuz vücutları geri itiyor işte yerlileşmenin doğal bir kuralı var karşınızdaki insanlara sıcak bir güven tesis edeceksiniz yoksa ne kadar güçlü olursanız olun insanlar sizi o topraklarda ‘ağyar’ görecektir.
Esprileriyle sıcakkanlı sempatik tavırlarıyla Karadenizliler dünyanın her yerine gidip bir şekilde uyum sağlayıp kendini kabul ettirebiliyor. Her yerde işe yarayan hiçbir yerde yabancı olmaz kuralı mucibince meşhur sloganlarında olduğu gibi ‘Bize her yer Trabzon’ diyebiliyorlar.
Gittiğiniz her yeri kendinize kendi memleketiniz yapabiliyorsanız siz oranın yerlisi olmaya başlıyorsunuz. Oranın insanlarıyla aranıza mesafe koymaya tepeden bakmaya ya kendinizi soyutlamaya başladığınızda görünmez duvarlarla insanlarla ayrılırsınız. Kendi kültürünüzden adet gelenek ve göreneklerinizden de taviz vermeden bunu başarabiliyorsanız bu sizin başarı hanenize atılmış bir çizgidir.
Bir şehir geleneğiniz yoksa duvarlar betonlar üstünüze üstünüze gelir bir şeylerin boğazınızı sıktığını hissedersiniz. Petrol zengini Arapların büyük rezidanslarda rahat edemeyip çadırlara sığındığı hep söylenegelmiştir. Göçerlerin göç zamanı şehirlerde duramaması görünmez bir elin kendisini çağırdığını hisseder göçerler. Dağlara yükseklere yaylalara gitme kaçma ihtiyacı hisseder.
Karışmak kaynaşmak ortaklaşmak toplumların en çok sıkıntı çektiği mevzular, ağyarı yabancıyı sevmeyen toplumlar olduğu gibi misafirperver toplumlar da var. Misafiri sevdiği halde yan yana yaşamaya komşuluk ilişkileri kurmaya başladığı zaman aynı sevgi ve saygıdan eser kalmadığını da görebiliyoruz.
Yerlileşmek mahalleye girmektir içeriden biri olmaktır. Berberinde tıraş olmak kasabından et almak kahveyi camiyi sokağı tanımak içselleştirmek içine sindirmektir. Evi de mahalleyi de otel gibi kullananlar hiçbir zaman o mahallenin yerlisi olamazlar. Gittikleri yerde sosyal hayatın doğal bir parçası olamayanlar demirdeki pas misali bir müddet sonra kazınıp atılırlar.
Yahudilerin Filistin toprağında ağyar olmaları, Karadenizlilerin ‘Bize her yer Trabzon’ demeleri/diyebilmeleri ayrı ayrı düşünülmeli. Bir toprağa yerleşmek ayrı bir şey oranın yerlisi olabilmek apayrı bir şeydir.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle