En Sıcak Konular

Üzeyir Lokman Çaycı

Varoluş Üçgeni
Üzeyir Lokman Çaycı
24 Kasım 2011

AKP Niğde’de de yok !



AKP yöneticileri 10 yılımızı heba ettiler… Bugüne kadar ülke çapında, korkuluksuz, ışıldaksız, işaretsiz, kaza, sorun  ya da ölüm üreten  ve çöken yollarla sizi aldattılar ! Buyük şehirlerimizin hâlâ kanalizasyonları yok, yağmur yağdığı zaman insanlarımızın feryatlarını duymayanlar, anlamsız ve gereksiz başka işlerle uğraşarak sorunlarımızı derinleştiriyorlar… Sosyal ve siyasi bunalımlar ülkemizi kuşatıyor ! Sevgi yerine kavgayı tercih edenler, binlerce sorunla milletin huzuruna çıkan beceriksiz insanlar Cumhuriyeti, Atatürk’ü, İslâm’ı, ülkeler arası komşuluk ilişkilerini tartışılır hâle getirdiler !

 

¤  Şu an önümde Bor Haber sitesi var. Tek tek haberleri inceliyorum. 4 AKP’li,  bakan vb. yanyana dizilmişler, ellerinde birer makas, önlerinde gerilmiş kırmızı bir kurdele, birlikte bunu keserek fabrika açar gibi, yol açılışı yapıyorlar. Tarih : 22 Kasım 2011...

Bu görüntüyle Peygamberimizin Miraç’la ilgili anlattıkları, ateşten makaslar ve bu makaslarla kesilen dudaklar konusu gözlerimin önüne geldi...

AKP yöneticilerinin bugüne kadar tüm Türkiye’de bize yaşattıkları olumsuzluklara bakarsak bu konu, iç çamaşırı, ayakkabısı, yatacak yeri olmayan, karnı aç bir adama makyaj yapmaya benziyor.

¤  Tarih :  06 Ekim 2011.  Bor Haber’de yer alan bir başka haber : «CHP Niğde Milletvekili Doğan Şafak, Ulaştırma Bakanlığı tarafından cevaplanması için yazılı soru önergesi verdi.» Bu soru önergesine bir ay geçmesine rağmen ben bir cevap verildiğini de duymadım.

Bor - Niğde Devlet yolu üzerinde 21.07.2011 tarihinden itibaren yol çalışması yapılmaktadır. Bahse konu yol sadece Bor ve Niğde’yi birbirine bağlayan yol olmaktan öte, Aksaray, Konya ve Ankara yollarını Niğde’ye bağlayan tek yoldur. Yol çalışması yapılan güzergâh üzerinde gerekli ve yeterli uyarı levhaları bulunmamaktadır. Uyarıcı trafik levhaları olmaması sebebiyle ölümcül vakalara yol açan kazalar meydana gelmektedir. Sadece Eylül ayında 3 ölümcül trafik kazası olmuştur. Daha önceki aylarda da benzer kazaların meydana geldiği bilinmektedir. Bahsi geçen kazalarda Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü ve Karayolları Genel Müdürlüğü’nün ihmali olduğu açıktır.

Karayolları 6. Bölge Müdürlüğü  tarafından Niğde Bor yolunun, Bor İlçemiz Altunhisar Kavşağı ile Toki Mahallesi arasında bulunan bölümünün üç şeritli hale dönüştürülmesi çalışmaları sırasında yapılan uygulamalar sırasında  bir çok sorun yaşanmış, ölümlü ve yaralamalı kazalar meydana gelmişti.

CHP Niğde Milletvekili Doğan Şafak, Bor İlçesinde yapımına devam edilen üç şeritli yol için Bayındırlık Bakanı Binali Yıldırım'ın cevaplaması için yazılı soru önergesi verdi. 5 maddelik soru önergesi aynen aşağıdadır.

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binali YILDIRIM tarafından yazılı olarak cevaplandırılması konusunda gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim.

Doğan ŞAFAK, CHP Niğde Milletvekili               

Bu doğrultuda;

1- Bor-Niğde Devlet yolu üzerinde yol çalışması başladığından bu yana kaç trafik kazası meydana gelmiştir? Bu trafik kazalarında kaç kişi yaralanmış ve yaşamını yitirmiştir?

2- Bahsi geçen yolda meydana gelen kazalarda Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü ve Karayolları Genel Müdürlüğü’nün ihmali hangi boyutlardadır? İhmallerle ilgili görevliler hakkında herhangi bir işlem yapılmış mıdır? Halen bir işlem yapılmadıysa gerekçesi nedir?

3- İlgili yolun, Niğde’nin çevre il ve ilçelerle bağlayıcı tek yol olma özelliği,  Karayolları Bölge Müdürlüğü tarafından göz önünde bulundurulmuş mudur? Göz önünde bulundurulduysa, sürücülere trafik kazalarına sebep olan yoğunluğu azaltacak alternatif yollar önerilmiş midir? Önerildiyse bu yollar hangi istikametlerdedir?

4- Karayolları Bölge Müdürlüğü, bahsi geçen yol çalışmalarında sürücülerin can ve mal güvenliğini sağlamak için, Trafik Şube Müdürlüğü’nden görevli memur talep etmiş midir? Etmediyse neden etmemiştir?

5- Mezkûr bölgede meydana gelen, Karayolları Bölge Müdürlüğü’nün kusurlu olduğunun tespit edildiği, bu doğrultuda can ve mal kaybı ile sonuçlanan kazalarda, Karayollarının sürücülere veya yakınlarına yönelik maddi ve manevi bir bedel ödemesi ile ilgili çalışmanız var mıdır? Varsa çalışmanızın ayrıntıları nelerdir?»

¤  Tarih : 18 Kasım 2011...  Niğde’de Tren Kazası ; 1’i Ağır 3 Yaralı! Haberin içeriğine bakın : «Kaza, saat 18.00 sıralarında sık sık tren kazalarının meydana geldiği Amas yolu hemzemin geçitte meydana geldi. 41 yaşındaki Ali Aygün yönetimindeki 27 GF 280 plakalı minibüs, kontrolsuz hemzemin geçitten geçtiği sırada makinistinin ismi açıklanmayan iki vagonlu çekici lokomotif çarptı. Çarpmanın etkisiyle minibüs 200 metre sürükledi. İhbar üzerine kaza yerine çok sayıda ambulans sevk edildi. Kazada yaralanan şoför Ali Aygün Bayram Aycan (41) ve Haydar Aycan(18) ambulanslarla Niğde Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Yaralılardan şoför Ali Aygün'ün hayati tehlikesi bulunduğu bildirildi.» Bor Haber’de yer alan bu olay ve benzerleri,  aynı yerde sık sık meydana gelen kazalarla ilgili AKP hükümetini, AKP milletvekillerini neden bu yönde bir tedbir almaya sevketmedi?

¤  Tarih 11 Kasım 2011...  Bor Ahmet Kuddusi Huzur evinde kalan yaşlı bir adamın huzurevinde fenalaşıp düştüğü, hastaneye kaldırıldığı, hastaneden taburcu edildikten sonra tekrar huzurevine gönderildiği, talihsiz adamın huzurevinde tekrar fenalaşarak hayatını kaybettiği yine Bor Haber’de duyuruldu. Müslümanların çoğunlukta olduğu bir ülkede, bu huzurevi manzarası, çökertilen sağlık sistemi ve sergilenen binlerce  olay bizi ne zaman uyandıracak? İslam’ın hükümlerinden sadece 5’ini 5 şartın içerisine alarak «diğerlerini yok sayanların» tüm ALLAH’ın emirlerini dikkate almayanların İslâm’la, ALLAH’la (C.C.), Peygemberimizle (S.A.) ilişkilerini sorgulamamız gerekmiyor mu?

Niğde’ye, Bor’a ve çevre ilçelerimize bir tek fabrika açmayanlar, aksine ülkemizin her köşesinde, mevcut fabrikaları satarak, üretim kapasitelerini düşürerek, işçi sayılarını azaltarak kapatma noktasına getirenler yol yapımını büyük bir faaliyet olarak size yutturmaya çalışıyorlar. Bu yolları inceleyin :

«Alt yapısı var mı?», kanalizasyon sitemleri yapıldı mı? Yağmur ve su çıkışları için belli aralıklarla ızgaralar konuldu mu? Hayvanların, çocukların, yaşlıların, özürlülerin korunması için gerekli önlemler alındı mı? Bu yola başlama süresiyle bitim süresi arasında çökme durumunun kontrolü, yolun sağlamlığı  vb. hususlar araştırıldı   mı? AKP yöneticilerinin okul badanalarına, yol yapımlarına açılış yapma ihtiyacı hissetmeleri, millete sunacak büyük hizmetlerinin olmadığının kanıtlarıdır.

Bırakın onlara millet sizinle gurur duyuyor tekerlemesini de bölgenize fabrika açtırmanın yollarını arayın... Bırakın partizanlığı, ordunuza, yurdunuza, onurunuza, bayrağınıza, inancınıza sahip çıkın! Oy makinesi gibi olmayın!  Onlara deyin ki buraya yol açmak için değil, fabrika açmak için gelin, zengin fakir ayırımı yaparak askerlik onurunu zedelemeyin,  bir bütün halinde tüm milleti kucaklayıcı kararlarla gelin, deyin...

ALLAH rızası için gerçek, sağlıklı, sağlam, göz dolduran ve üretici hizmet arayanlar, bu tür göz boyayıcı açılışlara katılmasınlar, destek olmasınlar, milleti oyalayanlara arka çıkıp günahkâr olmasınlar. Bu çağda yol yapımıyla öğünmek, üstelik bunu açılışlarla propagandalara dönüştürmek ileri demokrasinin asla bir göstergesi olamaz!

Van’da şu an yaşanılan acılar ne yazık ki yandaş iletişim araçlarının suskunluğu, taraflılığı nedeniyle size duyurulamıyor. Ama ben tıpkı Suriye gibi Suriye Müslümanlarını birbirine düşürmek isteyen, Müslüman kanı dökülmesi için dünyaya çağrı yapan Recep Tayyip Erdoğan ve yandaşlarının gerçekleri gizlediklerini bahsi geçen yerlerin merkezlerine ulaşarak bizzat yerlerinden izliyorum.

AKP yöneticileri ve yandaşları ne yazık ki bugün Müslüman kimliklerini kaybetmiş görünüyorlar.

Bu anlattıklarımı delillendirecek yüzlerce konuya yakında sizler de şahit olacaksınız!

AKP yöneticileri muhalefet partisi gibi geçmişe sataşarak, 50 – 60 yıl geriye bakarak, geleceği bir kenara atarak, kendilerini sütten çıkmış bir ak kaşık gibi göstermeye çalışarak, gerçekleri çarpıttırarak, ölmüş insanlarla uğraşarak ülkemizi sorunların, bunalımların, karanlık gündemlerin içerisine itiyorlar... Tunceli’de işsizlik Türkiye ortalamasının iki katı olduğu halde, bu konuyla ilgilenmiyorlar, Türkiye’yi bölünmeye götürecek sorun üretecek konuları o bölgede de  yaygınlaştırmaya çalışıyorlar.

Recep Tayyip Erdoğan önce kendisinin bir emperyalist ülkeye  veya projeye eşgüdüm başkanı olmasının anayasa ihlali olup olmadığını, Kuddusî Okkır gibui insanların ölümlerine nasıl sebep olduklarını, gazetelere yansıyan dış ülkelerde açtırdığı hesapların kaynaklarını açıklasın!

Kendi ülkesiyle kan davası gütmenin olumsuzluklarını, mezhep kavgalarını körüklemenin devleti yönetenlerin hassasiyet gösterecekleri konulardan biri olduğunu ne zaman idrak edecekler?

Van’da 705 öğretmen açığı var, terliksiz, ayakkabısız, deprem çocuklarının masumiyetleri, yoksullukları gemicik sahibi olan devleti yönetenlerce görülmüyor!

Partiler millete hizmet etmek için kurulurlar, birbirleriyle kavga etmek için değil! Milleti bezdirdiğiniz, lüzumsuz başka konular içerisine ittiğiniz yeter!

Özür dilemek neyi değiştirecek ki özürden bahsediyorsunuz! Her şeyimiz iflas etmiş durumda. Cehalet yaygınlaştırılıyor.

Geçmişte suçlu ya da günahkâr aramayın, asıl suçlu sizsiniz! Önce kendinizi sorgulayın!

Kendinizi ebedî bir hayat sürecekmişsiniz gibi davranışlara iten kaprislerinizi irdelemek, milletin soyunu sopunu sorgulamanızı kınamak duyarlı her Türk vatandaşının görevi olmalıdır.

Türkiye’nin hiçbir yerinde ve yurtdışında görülmeyen AKP, Niğde’de yok !  

Sık sık değiştirilen yapay gündemler, Türkiye üzerine oynanan oyunlar, milletimizin birliğini bozma yönünde hazırlanan emperyalist destekli senaryolar, işlenilen cinayetler,  küçük kapasitede düşünen, beyinleri yıkanmış, ya da çaresizliğe düşürülmüş insanlar tarafından asla farkedilemeyecektir.

Türkiye’nin ekonomik durumu yani kredi  değerlendirme puanı düşürüldü. Recep Tayyip Erdoğan’ın 76 sene önce olan olayları bugün gündeme getirmesinin sebebi bu ekonomik felaket haberini gizlemek içindir!

Gelecekte Recep Tayyip Erdoğan  başbakan koltuğunda oturduğu bir zamanda, Türk Tarihine dil uzatan, ülkeyi gereksiz tartışmaların içerisine sokan, Türkiye’yi dünyaya rezil eden  bir kişi olarak anılacak!

Türkiye’deki siyasi kavga kültürünün,  sataşma çeşitliliklerinin zerresini Avrupa ülkelerinde görmeniz mümkün değil... AKP yöneticileri, ellerine geçen servetlerle, gemiciklerle, 10 yıllık iktidar sarhoşluğuyla, Kur’an ifadesiyle üstünlük kazandıkları zaman şımaran, Allah’a taş atan… oldukça aşırıya giderek ALLAH çok cimri,  biz Allah’tan daha cömertiz, diyen İsrail oğullarına çok benziyorlar. Bu kavim insanlara zulmetmiş... Onlar ALLAH’a yalvarmışlar, «bizi bu şımarmış, zalim, haramî insanların şerlerinden kurtar» diye... Cenab-ı ALLAH da  onlara Talut’u göndermiş.

Bu şımarık insanlar O’na da «Para her kapıyı açıyor,  biz akıllıyız, güçlüyüz», demişler.  Talut onlara «Allah sizi nehirle, ürdün Nehri’yle imtihan edecek... Oraya vardığınız zaman bir avuç hariç başka su içmeyin» demiş.

Biz krala karşı nasıl savaşırız, demişler suyu çok içenlerin cesaretleri kırılmış… Korkaklık gelmiş… imtihanı kaybetmişler

Sadece karşıya geçebilen ve bir avuç su içen 312 kişi kalmış ve Bedir’de koskoca bir orduyu görünce esir olmaktansa Allah yolunda ölmek  daha iyi diyerek, ihlaslı kalpleriyle ve inançlarını diri tutarak düşman ordusunu yenmişler. Yani onlar içlerindeki garibanların dualarıyla bu şekilde kuvvet kazanmışlar.

«Mağrurlanma padişahım senden büyük ALLAH (C.C.) var»

¤  İnsanları etkileyeceğim diye, dillerini, lisanlarını, kalplerini ve akıllarını kontrol edemeyen mağrur kişiler, ya şeytana, ya da düşmana hizmet ederler!

¤  Kahramanları, vatanseverleri, gerçekleri konuşanları susturan, korkutan, iftira ve tertipler içerisinde yüzdüren bir ruh demokrasinin uzağında, insan sevgisinin dışındadır.

Recep Tayyip Erdoğan’a dokunmak ibadettir diyen bir particilik anlayışının kökleştirildiği yozlaştırılan bir dönemin sorumluları  mağrurlar, bu günahlarının mutlaka birer karşılıklarının olacağını ne zaman düşünecekler? Biliyorsunuz  «mağrur»,  Arapça «aldanmış» demektir.

Geçenlerde TV5’de yer alan Prof. Dr. Cevat AKŞİT hocamızın size açıklamalarından bir bölümünü sunacağım : «Koyun pis şeyleri, zararlı şeyleri yemez... Ama inek zehirli otları bile yer, dikkat etmez diliyle dolandıra dolandıra yer. Belagat yapan, güzel konuşacağım, insanları büyüleceğim diye, dolandıra dolandıra konuşan harama girer... Dua ederken güzel konuşacağım diye kafasını ona buna takarak dua eden Allah’a yaklaşamaz. Konuşurken kendini satma düşüncesini ve büyüklük taslama fikrini taşımayacaksın, karşındakini susturmaya kalkışmayacaksın!» 

Siyasetten hiçbir beklentim yok. Manevi sorumluluklardan kurtulmak için bildiklerimi ALLAH (C.C.) rızası için sizlere aktarmaya çalışıyorum. Bugüne kadar beni satın almak isteyenlere verdiğim cevap : «Ben para ve menfaat peşinde koşturmuyorum... Çıkar için kalemlerini ve benliklerini satan insanlardan da değilim. » şeklinde oldu. Bu nedenle size aktardıklarımın kaynağında, ALLAH’a (C.C.) ve Peygamber’e (S.A.) bağlılık, (S.A.), bayrak, insan ve vatan sevgisi bulunmaktadır.

Paris, 23.11.2011

Selam ve sevgilerimle. 

Üzeyir Lokman ÇAYCI
İç Mimar – Endüstri Tasarımcısı
55, rue Louise Michel
78711 Mantes la Ville
FRANCE

 

http://www.artmajeur.com/serap/

http://artsrtlettres.ning.com/profile/UEzeyirLokmanCAYCI

http://www.facebook.com/profile.php?id=100002998118127
 

Resim : Üzeyir Lokman ÇAYCI

 

 



Bu yazı 1,453 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 11 Mart 2016 Harem Konusu
    • 12 Şubat 2016 Ordu ve siyaset
    • 16 Ocak 2016 Muhalefet partileri nasıl şekillendirildi?
    • 31 Ekim 2015 Seçimler Ve Türkiyemiz
    • 3 Eylül 2015 Tilki
    • 22 Ağustos 2015 Öfkenin Bir Ucu
    • 25 Temmuz 2015 Ah Ahmet Vefik Paşa Ah!
    • 12 Temmuz 2015 AKP'li yöneticilerin suç ve günah işleme özgürlükleri
    • 8 Aralık 2014 Geçmişteki zulüm tezgahı bu kez AKP tarafından kuruldu!
    • 12 Kasım 2014 Eğitim Sisteminin Ve Ahlakın Çürütülmesi İçin
    • 9 Ağustos 2014 Kime oy vereceğiz ?
    • 25 Haziran 2014 Atatürkçesine
    • 20 Ocak 2014 Onu susturun!
    • 20 Aralık 2013 AKP yöneticileri ve dindar gençlik SAFSATALARI
    • 2 Aralık 2013 Aynadaki Adam
    • 19 Kasım 2013 İstanbul
    • 11 Kasım 2013 Atatürk Ve Ayhan Baran
    • 20 Ekim 2013 Evet Tayyip dünya lideri!
    • 30 Ağustos 2013 İstiklali olmayanın istikbali olamaz!
    • 3 Temmuz 2013 Hıyarname

    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    39,688 µs