Varoluş Üçgeni
Üzeyir Lokman Çaycı
3 Mart 2012
Kul hakkı
İnançlarını, meziyetlerini, insanlıklarını ve duyarlılıklarını içlerine bağlayıp da
hırslarını, nefislerini dışarıya salıverenlere duyurulur.
40 yıl önce Bor'da İstasyon Caddesi 67 numarada bulunan dükkanımıza hemşehrilerimizden M. Efendi geldi. Oldukça yaşlı idi. Bir elinde bastonu vardı. Ayakta duracak hali yoktu. Babama : Fikri Efendi, benim bir derdim var. Senin ağan (1) Mustafa Çaycı'dan 24 yıl önce veresiye bir miktar sandık çivisi almıştım. 40 para (2) borcum vardı. Nefsim «Mustafa Çaycı zengin, sen rençberlik (3) yapıyorsun, verme bu parayı» dedi
Yıllar geçtikçe borcum içime çivi gibi batmaya başladı. Senin ağan olgundu, tok gözlüydü, sözlerine çok dikkat ederdi, ufak tefek şeylere tenezzül etmezdi. Kalp kırmaz, veresiye verdiği adamların peşlerinden koşturmazdı. Dürüsttü, inançlıydı. Hak sever ve halkı severdi. Bu sebeple herkes tarafından da sevilirdi. Sonra zannedersem yıl 1955 veya 1956 idi, o senin dükkanının karşısına Enes Hoca Camisini yaptırmıştı. Namaz için oraya koşup giderken askeri bir aracın arkasındaki römork çarpmış ve hastaneye kaldırılırken yolda can vermişti. Benim içim cız etti bu hadiseyi duyunca
Kendi kendime «eyvah
, helalleşemedim bu güzel adamla», dedim.
Bak benim şimdi bir ayağım kabirde... Yani iyice yaşlandım, ayakta duracak mecalim (4) kalmadı. Aklıma senin yeğen Rahmi Çaycı geldi... Nasıl olsa o babasının işini devraldı. Borcumun bugünkü değeri ne ise, fazlasıyla vereyim bu dertten kurtulayım, dedim. Gittim dükkanına... Beni güler yüzle karşladı. İçerden bir sandık vererek üzerine oturttu. Derdimi anlatmaya başlayınca küplere bindi. Bana «24 yıl önce babamdan veresiye çivi al, 24 yıl sonra borcunu vermeye kalk... Şuna bak, 40 000... 50 000 verecekmiş... O zamanlar aklın, vicdanın nerelerdeydi? Bana babama olan 24 yıl önceki borcunu 24 yıl sonra vermeye kalkış, bu olacak iş değil, git derdini kime anlatırsan anlat. Senin vereceğin borcun için o kadar veresenin arkasından beni mi koşturtturacaksın?», dedi. Kabul etmedi yani...
Düşündüm taşındım, bu işi gideyim Fikri Efendi'ye anlatayım, «belki o bir çözüm bulur ?» dedim ve buraya geldim.
Babam M. Efendi'ye «Olmuş bir kere
Keşke borcunu zamanında ödeseydin, desem de boşuna! Bak Ağamın hanımı yani yeğenim Rahmi'nin annesi Zahide Hanım sağ, evleri de buraya uzak değil... Git ona durumunu anlat ve helalleş...» dedi.
Dükkanımızdan ayrıldıktan bir saat sonra tekrar, ağlayarak geldi. Babama : Sağol Fikri Efendi... Zahide Hanım'a olup bitenleri anlattım. Beni anlayışla karşıladı... Para vermek istedim kabul etmedi. Bana "paranın ne önemi var, canın sağ olsun ve senden bir alacağımız varsa hepsi helâl olsun", dedi. Üstelik hem karnımı doyurdu, hem de çay ve kahve ikram etti. Önce Allah sonra sizin sayenizde üzerimde taşıdığım ağır yükten elhamdülillâh (5) kurtuldum...» dedi.
Babam o dükkanımızdan ayrıldıktan sonra, bana : Alışveriş esnasında alıcı ve satıcıların yaptığı hataların; devleti yönetenlerin himayesindekilere ve millete karşı yaptıkları adaletsizliklerin ya da kusurların; mahkemelerde hakimlerin, şahitlerin, suçlananların ve suçlayanların yaptıkları hataların, onlardan sorumlu olanlarla birlikte cezaları geciktirilmez... Yani Cenab-ı Allah bu üç konuda çoğu kez suçlulara kusurlarının karşılığını dünyada verir. Bizim dükkanımızın ilerisinde mağazaları bulunan Kazım ve Nurettin Tarım kardeşlere babalarının verdiği «alışveriş yaparken yalan söylemeyin, dürüst olun» öğüdü bu hassasiyetlerden sadece biridir, dedi.
Bor, 02.08.2010
(1) Ağa : Ağabey
(2) 40 para : Ortası delikli 100 paranın karşılığı 2,5 kuruştur. 40 para ise bir kuruşun karşılığıdır.
(3) Rençber : Çiftçi
(4) Mecal : Güç, kuvvet, derman, takat
(5) Elhamdülillâh : «Allah'a şükür» anlamında kullanılan bir söz
Ne dediler?
¤ 15 février 2012 07:04
Konu : Kul Hakkı
Sayın Üzeyir Bey
Benim babam da yıllarca eski tabirle bakkallık yaptı. Beni o yıllara götürdünüz. Orada yaşanan hoşgörü, dostluklar, mahcubuyet kelimelerle
anlatılmaz. Rahmetli babamda bize teraziyi denk tutun kimsenin bize hakkı geçmesin bizimde onlara geçmesin onların tabiriyle vebal altında
kalmayalım bırakmayalım derdi.Bizler hakkı hukuku oralarda yoğrularak öğrendik. Bende gerek vatandaşların gerekse devletin yaptığı
hataların zamanında görülüp en kısa sürede çözüme ulaşmasından yanayım. Yüreğinize kaleminize sağlık güzel bir yaraya dokunmuşunuz
dilerim adalet iyi işler sorunlar zamanında çözülür öbür dünyaya kalmaz. Saygılar efendim...
Nuray Meram
http://edebiyatgalerisi.net/2012/02/kul-hakki-2.html/
¤ samedi 3 mars 2012 08:12
Konu : Kul Hakkı
KUL HAKKI ?
Bu devrin müslümanları sözlükte bile okusalar özüne inenebilenler kaç tane çıkar? İnsanı insan yapan vicdan denilen olguyu imha ettiler. Yazınız anlayanlar için büyük ders. Tebrikler. Hizmette rüzgârlar ardınızdan essin. Selam dua ile.
Yusuf Coskun Benefse
Nerede yer aldı?
http://www.borhaber.net/kul-hakki-makale,239.html
http://www.haber50.com/kul-hakki-4810yy.htm
http://www.urfahabermerkezi.com/yazar/kul-hakki-1314.html
http://www.ucnokta.com/modules.php?name=roportaj&op=viewarticle&artid=2798
http://www.yenihaber.be/go.php?go=3071f15&do=details
http://www.kozanbilgi.net/koseyazi-goster-280-kul_hakki.html
http://www.mevzuvatan.com/haber/3429-kul-hakki.html
http://bayrakmedya.com/?alt=sayfa&dizayn=10&yzr=13&mkl=73
http://www.milliocak.com/haber_detay.asp?haberID=3857
http://www.nigdehaberi.com/kul-hakki-makale,239.html
http://www.haber2b.com/2011/03/02/kul-hakki/
http://www.onurluhamle.com/yazarlarimiz/ulcayci.htm
http://www.alamanyabeyleri.com/Üzeyir_Lokman_Cayci.htm
http://edebiyatgalerisi.net/2012/02/kul-hakki-2.html/
http://tekulus.com/yazaruyeyazi/870
Selam ve sevgilerimle.
Üzeyir Lokman ÇAYCI
İç Mimar Endüstri Tasarımcısı
55, rue Louise Michel
78711 Mantes la Ville
FRANCE
http://www.artmajeur.com/serap/
http://artsrtlettres.ning.com/profile/UEzeyirLokmanCAYCI
http://fr.linkedin.com/pub/%C3%BCzeyir-lokman-%C3%A7ayci-fransa/44/2a/949
Resimler : Üzeyir Lokman ÇAYCI
Bu yazı 2,426 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
11 Mart 2016
Harem Konusu
-
12 Şubat 2016
Ordu ve siyaset
-
16 Ocak 2016
Muhalefet partileri nasıl şekillendirildi?
-
31 Ekim 2015
Seçimler Ve Türkiyemiz
-
3 Eylül 2015
Tilki
-
22 Ağustos 2015
Öfkenin Bir Ucu
-
25 Temmuz 2015
Ah Ahmet Vefik Paşa Ah!
-
12 Temmuz 2015
AKP'li yöneticilerin suç ve günah işleme özgürlükleri
-
8 Aralık 2014
Geçmişteki zulüm tezgahı bu kez AKP tarafından kuruldu!
-
12 Kasım 2014
Eğitim Sisteminin Ve Ahlakın Çürütülmesi İçin
-
9 Ağustos 2014
Kime oy vereceğiz ?
-
25 Haziran 2014
Atatürkçesine
-
20 Ocak 2014
Onu susturun!
-
20 Aralık 2013
AKP yöneticileri ve dindar gençlik SAFSATALARI
-
2 Aralık 2013
Aynadaki Adam
-
19 Kasım 2013
İstanbul
-
11 Kasım 2013
Atatürk Ve Ayhan Baran
-
20 Ekim 2013
Evet Tayyip dünya lideri!
-
30 Ağustos 2013
İstiklali olmayanın istikbali olamaz!
-
3 Temmuz 2013
Hıyarname
Yorumlar
+ Yorum Ekle