Varoluş Üçgeni
Üzeyir Lokman Çaycı
18 Mayıs 2012
19 Mayıs'ı Kaldırmak
19 MAYIS'I KALDIRANLAR ASLA TÜRK MİLLETİ'Nİ TEMSİL EDEMEZLER
19 Mayıs'ı kaldırmak, Türk Milletini tanımamak demektir!
19 Mayıs'ı kaldırmak, Türkiye Cumhuriyeti'ni tanımamak demektir
19 Mayıs'ı kaldırmak, Türk Bayrağını tanımamak demektir!
19 Mayıs'ı kaldırmak, Türk Tarihini, Türk Milleti'nin Bağımsızlık Mücadelesini, Türk Milleti'nin Bağımsızlığını tanımamak ve reddetmek demektir.
Eşbaşkan boş durmuyor. Atatürk'ün izlerini teker teker silme peşindeler.
23 NİSAN, 19 MAYIS, 30 AĞUSTOS, 29 EKİM, Türk Bayrağı'na anlam veren, Türk Bayrağı'na şan ve şeref katan bayramlardır. AKP yöneticileri derhal hukuken sorgulanmalıdırlar! Ve aziz Türk Milleti Bayramlarını mutlaka savunacak, koruyacak ve şanlı bayraklarını bugüne kadar olduğu gibi, bu bayramlarda dalgalandırmaya devam edecektir. AKP yöneticileri Türk Milletinin bu şahlanan azmini, bu millî hassasiyetini asla durduramayacaklardır!
Bunlar emperyalist dayatmalardır!
Hatıralarımızdan, bayramlarımızdan, sokaklarımızdan, caddelerimizden, şehirlerimizden, kasabalarımızdan, köylerimizden bizi koparmak istiyorlar
19 Mayıs'ı kaldırmak, Anayasa'nın 134. Maddesi'ni ihlâl etmek demektir!
Bakın Anayasa'nın 134. Maddesi'ne :
Atatürkçü düşünceyi, Atatürk ilke ve inkılaplarını, Türk kültürünü, Türk tarihini ve Türk dilini bilimsel yoldan araştırmak, tanıtmak ve yaymak ve yayınlar yapmak (.....)
Bütün bunlara ters düştüler!
19 Mayıs'ı kaldırmak, Anayasa`nın 6. Maddesi'ni ihlâl etmek demektir.
Bakın Anayasa'nın 6. Maddesi'nin Egemenlik başlıklı hükmüne :
Egemenlik, kayıtsız şartsız Milletindir.
Türk Milleti, egemenliğini, Anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organları eliyle kullanır.
Egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz.
Hiçbir kimse, veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz.
AKP yöneticileri kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanmaktadır!
Türkiye Cumhuriyeti'ni savunma görevinde olan bütün Cumhuriyet Savcılarını bu konuda görevlerini yapmaya çağırıyoruz!
Dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir ülke kendi milletinin
millî hassasiyetlerine ve bayramlarına dokundurmaz,
23 NİSAN'SIZ, 19 MAYIS'SIZ, 30 AĞUSTOS'SUZ, 29 EKİM'SİZ EĞİTİM OLAMAZ!
19 Mayıs'ı kaldırmak, Anayasa`nın 42. Maddesi'ni ihlâl etmek demektir.
Bakın Anayasa'nın 42. Maddesi'nin Eğitim ve Öğrenim Hakkı ve Ödevi başlıklı hükmüne :
Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılapları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamaz.
19 Mayıs'ı kaldırmak, Anayasa`nın 58. Maddesi'ni ihlâl etmek demektir.
Bakın Anayasa'nın 58. Maddesi'nin Gençliğin Korunması başlıklı hükmüne :
Devlet, İstiklal ve Cumhuriyetimizin emanet edildiği gençlerin müsbet ilmin ışığında, Atatürk ilke ve inkılapları doğrultusunda ve Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü ortadan kaldırmayı amaç edinen görüşlere karşı yetişme ve gelişmelerini sağlayıcı tedbirleri alır.
Devlet, gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alır.
19 Mayıs'ı kaldırmak, Anayasa`nın 81. Maddesi'ni ihlâl etmek demektir.
Bakın Anayasa'nın 81. Maddesi'nin Andiçme başlıklı hükmüne :
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, göreve başlarken aşağıdaki şekilde andiçerler :
"Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya sadakattan ayrılmayacağıma; büyük Türk Milleti önünde namusum ve şerefim üzerine and içerim
19 Mayıs'ı kaldırmak, Anayasa`nın 103. Maddesi'ni ihlâl etmek demektir
Bakın Anayasa'nın 103. Maddesi'nin Andiçme başlıklı hükmüne :
Cumhurbaşkanı, görevine başlarken Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde aşağıdaki şekilde andiçer :
"Cumhurbaşkanı sıfatıyla, Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve Milletin bölünmez bütünlüğünü, Milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, Anayasaya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk ilke ve inkılaplarına ve laik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma, Milletin huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma, Türkiye Cumhuriyetinin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine andiçerim."
Bayramlar milletimizin özüdür
19 MAYIS ATATÜRK demektir. 19 MAYIS TÜRK MİLLETİ demektir. 19 MAYIS bağımsızlık demektir. 19 MAYIS cumhuriyet demektir. 19 MAYIS demokrasi demektir. 19 MAYIS özgürlük demektir. 19 MAYIS Türkiye Büyük Millet Meclisi demektir!
Kürecik'te 25 Amerikan üssü kurdurtan
AKP yöneticileri neyi kaldırmadılar, neye dokunmadılar ki?
AKP olumsuzluk üreten, huzursuzluk pompalayan, millî değerler karşıtlığı yapan Müslüman ülkelerde aynı isimle kurdurulmuş 5 partiden biri... Görünüşleriyle Müslüman: fakat tavırlarıyla, icraatlarıyla İslâm karşıtı bir parti! Türkiye üzerinde butün emperyalist programları kademeli olarak uygulayan bu partiTürk kimliğini tamamen ortadan kaldırmak, Türkiye Cumhuriyetini de kalplerden silmek için son çabalarını gösteriyor. Ya vatanınıza sahip olacaksınız, ya da kendinize bir vatan arayacaksınız! AKP tutukladıklarıyla, hedef aldıklarıyla, yıprattıklarıyla Türkiye'ye dokunuyor! Yaralı bırakmak olmaz... diyen... bir AKP zihniyeti size de dokunuyor! Ne demek «Yaralı bırakmak olmaz... Öldüreceksiniz» demek...
Bunlar olgun mü'min de olamazlar!
Kötü ahlâk konusunda İmam-ı Gazalî'nin, İhyâ-i Ulûm-id-din isimli eserinin 1. cildinin, 208. sayfasında 10 madde halinde sıraladığı konuların üçüncüsü :
Kin duymak ve fena niyet beslemek. Münazaracı kimse, kendisini kinden kurtaramaz. Halbuki Peygâmberimiz (S.A.) şöyle buyurmuştur : «Olgun mü'min kinci değildir.»
Hele hele Türk gençliğine «kininizin davacısı olun» öğütleri bunların İslâm'dan ne kadar uzakta olduklarını, İslâm dışı unsurlar için gayret gösterdiklerini gayet açık bir şekilde belgeliyor. Bu kişilere Peygamberimizin (S.A.) vatan sevgisi imandandır sözünü de asla kabul ettiremezsiniz.
«Askerlik'ten başka bir şey yapmamışlar», şeklinde Ordunuza hakaret edenler sizin Bayramlarınıza saygılı olabilirler mi?
21.06.1905, Paris doğumlu ünlü Fransız yazarı Jean-Paul Sartre, zamanın Fransız hükümetine ve Charles de Gaulle'e yazılarıyla, eleştirileriyle veryansın ediyor.
22.11.1890, Lille doğumlu Charles de Gaulle'e çevresindekiler onu susturmak için «şu adama suç isnat edip içeri atalım» diyorlar. Charles de Gaulle'ün onlara verdiği cevap gayet ilginç : «Sakın ona dokunmayın... O bir Fransa'dır... Jean-Paul Sartre'a dokundurtmam» diyor.
Türk Ordusu Türkiye'dir. Genel Kurmay Başkanı İlker Başbuğ Türkiye'dir. 23 NİSAN, 19 MAYIS, 30 AĞUSTOS, 29 EKİM, her birisi birer Türkiye'dir. Verdiğim misale göre önemli bir şey eksik : Ülkemizde Charles de Gaulle kahramanlığında, asil, vatansever devlet adamı göremiyoruz. Aksine emperyalist ülkelerden emir ve talimat alan AKP ülkemizin can damarlarına fütursuzca dokunuyor. Bayram vatan demektir. Bayramlarımıza da dokundular... Birlik beraberliğimize dokundular
Türk Silahlı Kuvvetlerini de Türk Milletinin kalbinden düşürmek ve dünyaya rezil etmek için ellerinden ne geldiyse yaptılar. Ben ve benim gibi olanlar Türk Deniz Kuvvetleri'nde Asteğmen olarak askerlik görevimi tamamladığım Türk Silahlı Kuvvetlerinin, komutanlarımızın bize verdikleri dersler istikametinde, verdiğimiz onurlu söz üzerine buna seyirci kalmayacağız!
Türk Silahlı Kuvvetleri'nden 100 firarın olduğu doğru mu? Ayrıca ayrıldığı söylenen 258 subayın Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayrılmalarına kim sebep oldu. Türk Silahlı Kuvvetlerini dedikodulardan bu gibi olaylardan koruma görevi kime ait?
"Milletimiz ordudan yoksun bırakılma ile karşı karşıyadır. Orduyu imha
etmek için subayını mahvetmek, aşağılamak lazımdır. Kumandanlarımıza
ve subaylarımıza tecavüze başladılar. Askerlik izzet-i nefsini yok etmeye
gayret ettiler.
Millet, bağımsızlığımızın korunmasını ordudan,ordunun ruhunu teşkil
eden subaylardan bekler. İşte subayların yüce vazifesi budur. Milletin
bağımsızlığı ihlal edilirse, bunun vebali subaylara ait olacaktır!
Subaylar, fedakarlar sınıfının en önünde bulunmak mecburiyetindedirler.
Çünkü, düşmanlarımız herkesten önce onları öldürür, onları aşağılar ve hor
görürler.
Mustafa Kemal
Afyonkarahisar Kolordu Karargahı
1920
Gelecekte camilerinizi de kapatacaklar!
AKP yöneticileri 2005 yılında basılan ilkokul dördüncü sınıf kitabından La ilahe İllallah Muhammeden Resulullah Kelime-i tevhidinden «Muhammeden Resulullah»'ı çıkardılar. Hiç kimsenin sesi çıkmadı!
Onlara Peygamberimizi (S.A.) dünyalarından çıkaranlar, asla Müslüman olamaz bile diyemediniz!
AKP'li Saraycık Belediye Başkan Mustafa Candan Ordu'nun Saraycık Beldesi'ndeki 130 yıllık Cami'yi yıktırdı. Ayrıca Sarı Cami'nin yakınında bulunan 3 mezarı da dozerle yok etti.
CHP'nin, Başbakan hakkında verdiği gensoru görüşmelerinde CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce'nin, Tûrkıye Büyük Millet Meclisi'nde yankılanan sözlerine de dikkatlerinizi çekiyorum. Muharrem İnce'nin, Genel Kurul Salonu'nda gösterdiği yıkılan cami fotoğrafları damgasını vurdu. AKP döneminde rant için camilerin yıkıldığını savunan İnce, "Hollandalı firmanın dozerleri Türkiye Cumhuriyetinde nasıl cami yıkıyor, nasıl rant için cami yıkıyor, bunu millet görsün" sözleri AKP yöneticilerinin koltuk uğruna, çıkar uğruna camileri ve dinimizi ne şekilde feda
edebileceklerini göstermektedir. Bunun için Libya'nın, Irak'ın Suriye'nin bombalanmasına, Müslümanların katledilmelerine destek olmaktalar. Irak'ta 23 tarihi camiyi yerle bir eden Amerikan askerlerine Recep Tayyip Erdoğan'ın : Irak'ta savaşan ABD'li kahraman bay ve bayan askerlere, en az zayiatla ülkelerine mümkün olan en kısa zamanda dönmeleri arzusuyla dua ediyoruz." şeklindeki yakarışı bu zihniyetin Müslümanların yanlarında değil, 2 Milyon Müslüman'ı katleden, 23 camiyi yerle bir eden Amerikan askerlerinin yanlarında yer aldıklarını ve ALLAH'ın emirlerine başkaldırdıklarını görüyoruz. AKP döneminde kapatılan cami ve Kur'an Kursu sayısı 1700'ü aştı!
Kim ki bu AKP denilen Parti yöneticilerinin arkalarından gider, onlara destek olursa Kur'an hükümlerine göre dinini kaybetmiş olacaktır. Bu zihniyetin sizi, ülkenizi götüreceği nokta aşağıdaki iki örnekten farklı olmayacaktır. Bu kişilerin maskelerini düşürmek, halkla kendi aralarında oluşturdukları, sahte unsurları gizleyen emperyalist perdeleri indirmek hepimizin görevi olacaktır. Unutmayın onlar sizin bayramlarınıza müdahale ederek, kalplerinize dokunmaktadırlar!
Gelecekte AKP ile durumumuz Nijerya'dan veya Somali gibi ülkelerden farklı olmayacak. Onlar sömürüle sömürüle, zamanında seslerini çıkarmayarak bugünkü hallerine düştüler...
Halkın %90'ı Müslüman olan Nijerya'da hac görevini yapan bir doçent üniversiteden uzaklaştırıldı... Ona «bir daha buraya dönme» dediler.
Somali'de halka kağıt vermediler, dinlerini öğrenmelerine engel olmak için... Onlar ise ilkel şartlara itildi. Tahtalar üzerine Âyetleri kazıyarak yazdılar, dinleri yaşayabilmek, öğrendiklerini unutmamak için...Bir cami var, aşınır diye Müslümanlar camide namaz kılamıyorlar.
A. Süheyl Ünver'in kaleme aldığı, önsözünü Recep Tayyip Erdoğan'ın yazdığı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yayınlanan "İstanbul Risaleleri" isimli kitapta yer alan Fatih Sultan Mehmet'in duasına dikkatlerinizi çekiyorum : ''İstanbul'da edindiğim yerleri ecnebilere satanlar Allah'ın gazabına uğrasınlar.''
Size soruyorum : Bugün başta İstanbul olmak üzere Türkiye'yi dünyaya, ecnebilere pazarlayan AKP yöneticilerinin bu beddua ile iflâh olacaklarını mı zannediyorsunuz? Sorun onlara «önsüzünü yazdığınız, kendi ellerinizle bastırdığınız kitaptaki sözlere ters düşmeniz ne anlama geliyor?» diye!
AKP yöneticilerinin yeni anayasa konusundaki telaşları da emperyalist dayatmalara dayanmaktadır. Dışarıda hazırlanan ve Meclis'te bekletilen, güya üzerinde çalışılıyormuş gibi muhalefet partilerini oyuna getiren bir senaryo da önümüzdeki günlerde fiyaskolarla, skandallarla yerini alacak.
Muhalefet partilerinin bağımsız olmayan AKP'nin bugüne kadar sergilediklerini görmezlikten gelerek bu yönde normal bir yol takip ettiklerini kabul etmeleri de anlaşılacak gibi değil...
Özetle, bize düşen görev onları ve yandaşlarını uyarmak... Demokratik yöntemlerle onlarla mücadele etmek ve susmamaktır! Keneyle mücadele etmesini bilmeyen, sağlık sorunlarını aşureye çeviren, çocuklarımıza sağlıklı süt dağıtmasını beceremeyen, sele, yağmura, depreme, iş kazalarına, trafik keşmekeşine çözüm üretemeyen, üç sene geçmesine rağmen memurunun hak ettiği emekli maaşını vermeyen, millî eğitimdeki sorunları zirveleştiren AKP yöneticileri yanlış ve tehlikeli bir yoldadır! AKP'den uzaklaşanlar ALLAH'a (C.C.) yakınlaşırlar!
Görülüyor ki, gerek zulme destek olan, alkış tutan, günah denizinde yüzen, şirk içinde bulunan, geçmişlerinden kopan, sözlerinde ve davranışlarında Kur'an-ı Kerim'in nurlu ışığını yansıtmayan, Müslüman'lara kuşkuyla bakılmasına sebep olan yandaşlar olsun, gerekse zulmü kendilerine siyasi araç yapan, Kur'an ve İslâm dışında kaybolan AKP yöneticileri ya da destekçilerinin gelecekte karşılaşacakları imtihanlar da ne yazık ki onları asla uyandıramayacak!
Ankara, 16.05.2012
Yer aldığı yayınlar :
http://manavgathaberi.com/19-mayisi-kaldirmak#more-37350
http://tekulus.com/yazar/19-mayis8217i-kaldiranlarasla-turk-milleti8217ni-temsil-edemezler-197.html
http://www.haber50.com/19-mayisi-kaldirmak-5424yy.htm
http://www.hurhaber.com/yazar/19-Mayis-i-kaldirmak/11043
Selam ve sevgilerimle.
Üzeyir Lokman ÇAYCI
İç Mimar Endüstri Tasarımcısı
55, rue Louise Michel
78711 Mantes la Ville
FRANCE
http://www.artmajeur.com/serap/
Resim : Üzeyir Lokman ÇAYCI
Bu yazı 1,258 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
11 Mart 2016
Harem Konusu
-
12 Şubat 2016
Ordu ve siyaset
-
16 Ocak 2016
Muhalefet partileri nasıl şekillendirildi?
-
31 Ekim 2015
Seçimler Ve Türkiyemiz
-
3 Eylül 2015
Tilki
-
22 Ağustos 2015
Öfkenin Bir Ucu
-
25 Temmuz 2015
Ah Ahmet Vefik Paşa Ah!
-
12 Temmuz 2015
AKP'li yöneticilerin suç ve günah işleme özgürlükleri
-
8 Aralık 2014
Geçmişteki zulüm tezgahı bu kez AKP tarafından kuruldu!
-
12 Kasım 2014
Eğitim Sisteminin Ve Ahlakın Çürütülmesi İçin
-
9 Ağustos 2014
Kime oy vereceğiz ?
-
25 Haziran 2014
Atatürkçesine
-
20 Ocak 2014
Onu susturun!
-
20 Aralık 2013
AKP yöneticileri ve dindar gençlik SAFSATALARI
-
2 Aralık 2013
Aynadaki Adam
-
19 Kasım 2013
İstanbul
-
11 Kasım 2013
Atatürk Ve Ayhan Baran
-
20 Ekim 2013
Evet Tayyip dünya lideri!
-
30 Ağustos 2013
İstiklali olmayanın istikbali olamaz!
-
3 Temmuz 2013
Hıyarname
Yorumlar
+ Yorum Ekle