01 KASIM 1949 tarihinde “TÜRKİYE Masonları Derneği Yardım Sandığı” kuruldu. Bu kuruluş sayesinde masonlar arasında ekonomik yardımlaşma imkanı sağlandı. 1948-1949 tarihleri arasında on mason locası daha faaliyete geçti. Buların yedisi İSTANBUL’da, ikisi ANKARA’da ve biri de İZMİR’de açılmıştı. Demokrat Parti (DP) iktidarı da masonların hızla yükselişini engelleyemedi. Sadece başkent ANKARA’da altı yeni loca bu dönemde açıldı. 1951 yılında Türk Mason Dergisi yayınlanmaya başlandı. Bunun ile masonlar arasındaki iletişim kopukluğu büyük ölçüde önlendi.
28 OCAK 1951 tarihinde TÜRKİYE Büyük Mahfili kurularak İSTANBUL, ANKARA ve İZMİR’deki tüm localar bir merkeze bağlandı. 12 AĞUSTOS 1955 tarihinde ANKARA mahfillerinin imzası ile ANKARA’da “TÜRKİYE Büyük Locası” nın kuruluşuna dair dilekçe ANKARA Valiliğine verildi. TÜRKİYE Büyük Locası’nın kuruluşunun hemen ardından TÜRKİYE çapında tüm localar buna iltihak etmeye çağrıldı. TÜRKİYE Büyük Locasının başına Üstat Mason Ahmet Salih KORUR getirildi. Uzun süren tartışmalar sonunda TÜRKİYE masonları aralarındaki ihtilafları gidererek, 01 NİSAN 1957’de hazırlanan projeyi imzaladılar ve bu tarihten itibaren TÜRKİYE masonları “Hür ve Kabul Edilmiş Türk Masonlarının TÜRKİYE Büyük Locası” adı altında bir araya geldiler.
1950 yılların başlarında aydın kesim masonlara cephe almaya başlamıştı. Kitap ve dergilerde sık sık masonların iç yüzünü deşifre eden yazılar yayınlanıyordu. DP TOKAT Milletvekili Ahmet GÜRKAN, 29 OCAK 1951’de TBMM’ye bir kanun teklifi sunarak, mason localarının kapatılmasını gündeme getirdi. Teklifte, masonik kuruluşların kökenlerinin dışarıda olduğu ve milli ve manevi değerleri ayaklar altına almak istedikleri söylenmekteydi. Aynı tespit ATATÜRK tarafından da yapılmıştır.
“Masonluk beynelmilel bir teşkilattır ve kökü dışarıdadır. Cemiyete mensup bir mason birçok kere kendi milletinin, vatandaşının ve kendi dininin aleyhine karar ve hareketlere iştirak etmektedir. Masonlar cemiyetlerinin veya kendilerinin menfaati uğruna bütün mukaddes bilinen şeyleri ayaklar altına almaktan çekinmezler.”
Kanun teklifi 157’ye karşı 58 oyla reddedildi. Red kararı masonlar tarafından büyük bir olay olarak karşılandı. 1956 yılında TÜRKİYE Büyük Locası’nı yurt dışında tanıtma faaliyetlerine hız verildi. Bu faaliyetlere ilk olumlu cevap HOLLANDA Büyük Loca’sından geldi. Bunu ABD’de faaliyet gösteren Kansas Büyük Loca’sı izledi. 1958 yılında TÜRKİYE Büyük Locası Büyük Katipliğine getirilen ve hakkında çeşitli yolsuzluk söylentileri bulunan Enver Nejdet EGERAN, dış dünya ile bağlantılarını kullanarak Türk masonluğunun dünya açılımına yönelik “başarılı” faaliyetler gösterdi. Yine bu dönemde İNGİLTERE Büyük Locası ile TÜRKİYE masonları arasında yıllardır devam eden anlaşmazlıklar giderildi.
Bu dönemde, DP bünyesindeki masonlar parti içinde büyük rahatsızlık uyandırmaktaydı. Özellikle halk tabanında kulaktan kulağa dolaşan söylentiler, DP içindeki muhafazakar milletvekillerini oldukça rahatsız ediyordu. DP AFYON milletvekili Gazi YİĞİTBAŞI, tabandan gelen bu baskılara dayanamayarak Genel Başkan Adnan MENDERES’e sözlü bir soru önergesi sundu: “Demokrat Parti Hükümetinin İktisat Vekili yüksek dereceli mason olan Zühtü Hilmi VELİBEŞE, DP’ye mensup birçok milletvekilini mason olmaları için telkin tazyik altında tutmaktadır. Bunların büyük kısmı mason derneklerine kaydolmak için müracaat etmişlerdir. Hatta bu konuda gazetelerde haberler intişar etmiştir. Masonluk, beynelmilelci, gizli, zararlı ve kökü dışarıda bir cemiyettir. Bu cemiyet, Allah, din ve vatan gibi mukaddes değerleri tanımaz. TÜRKİYE Cumhuriyetinin % 98’i Müslümandır. Mebuslarımızın da kahir ekseriyeti Müslümandır. Bunların masonluğa intisablarının halk arasında duyulması, partimiz ve hükümetimiz için memnuniyetsizlik doğmasına sebep olacaktır. Bu sözlü soruyu mebuslarımızı bu şaibeden kurtarmak için verdim. Başvekilden mason cemiyetlerinin faaliyetlerinin devamına hükümetimizce müsaade edilip edilmeyeceğini de öğrenmek istiyorum. Yapılan neşriyat doğru değilse mebuslarımızı ve partiyi halk nazarında kötüleyen bu haberlerin sahipleri hakkında ne gibi bir muamele yapılacağının da açıklanmasını isterim”
YİĞİTBAŞI’nın MENDERES’e yapmış olduğu ve DP’lilerin hiç alışık olmadığı bu çıkış aslında parti içerisinde masonluğun önü alınamaz bir duruma geldiğini gösteriyordu. Dahiliye Vekili Halil ÖZYÖRÜK’ün verdiği cevap masonların parti içinde ne kadar güçlü olduğunu doğruluyordu: “Mason derneği, Cemiyetler Kanunu’na göre kurulmuştur kötü dışarıda olduğuna dair malumat bulunmadığı için”
27 MAYIS darbesinde masonların etkisi yıllardır tartışılmaktadır. MENDERES hükümetleri döneminde çok fazla ön plana çıkamayan masonlar, 27 MAYIS askeri darbesinden sonra kurulan Milli Birlik Komitesi’nin en etkili komutanı Orgeneral Fahri ÖZDİLEK masondur. Yine MBK üyesi olan Kurmay Albay Ertuğrul ALATLI ve Bediüzzaman’ın mezarını gasp eden isim olarak tanınan ve darbeden sonra İSTANBUL Valiliğine atanan Orgeneral Refik TULGA ve yine 27 MAYIS’la İSTANBUL Belediye Başkanlığı’na atanan Korgeneral Şefik HÜSNÜ’de masondur. Darbeden sonra oluşturulan kabinede 14 mason bulunmaktadır.
Yazımızdan da anlaşılacağı gibi halkçı, maneviyatçı MENDERES çevresindeki etkili masonların ve ülkenin iyiye giden siyasi ve ekonomik durumunu çekemeyen Siyonist İsrail ve ABD tarafından gerçekleştirilen darbe ile siyasetten uzaklaştırılmıştır. Gerçek olan şudur ki 27 MAYIS tamamen bir Siyonist darbedir.
Selam, saygı ve dualarımla.
Yakup MUSA
05.06.2012
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle