Umut Günlüğü
Umut Bulut
16 Haziran 2012
Bir vicdan bayrağı: Bülent Yıldırım
Türkiye'de mücadelesi verilmiş bir İslami hareketten bahsedeceksek Bülent Yıldırım ismini dışarıda tutmamız mümkün değildir. O ümmetin ve insanlığın yaralı yanlarına merhem taşıyan onurlu bir Müslüman, insan olmanın şerefini yukarıda tutan bir yüce gönüldür.
Müslümanların insani yardım alanında yarım ya da eksik bıraktığı sosyal faaliyet alanlarını dolduruyor, bir anlamda farzı kifaye dediğimiz bir yükü omuzlarımızdan alıyor. Onun mücadelesi İslam ümmeti adına umut heyecan veren bir ışık olarak önümüzü aydınlatıyor.
Kendi adıma Bülent Yıldırım'ın mücadelesini sahipleniyor destekliyor ve doğru bir ilham kaynağı olarak yüceltiyorum. Bülent Yıldırım ismi artık sadece bir sivil toplum liderini çağrıştırmıyor hafızalarımızda, o bir mücadelenin sembol ismine bir mücadele bayrağına dönüştü. Bu itibarla bu bayrağı yukarıda tutmak her Müslüman üzerine yüklenmiş bir borç olarak duruyor.
Bizim olmamız gerekip olmadığımız olamadığımız yerlerde bizim adımıza o var. Onu da ayakta tutmak bizim vicdani ve insani borcumuzdur. Bülent Yıldırım ismi üzerinden emperyalist tapınak bizden şimdi kurban istiyor. Hayır ve asla bu kurbanı vermemeliyiz
Ümmet adına en gelişmiş kameralar gibi hem uzaktan hem yakından bu süreci yakından izleyip not etmeliyiz. Bakalım ve görelim bu zor zamanlarda kim kimi kurban veriyor. Kim kime sahip çıkıyor ya da çıkmıyor.
Bu gün yapmamız gereken en önemli işimiz insanlığımız imanımız ve vicdanımızın bize dur dediği yerde durmak, her türlü emperyalist ve Siyonist iftiraya karşı Bülent Yıldırım'ın etrafında etten kemikten ve duadan kuleler kurmaktır.
Bülent Yıldırım ismi sadece ülkemizin veya Müslümanların değil bütün insanlığın ortak vicdanıdır. Adam olanın başına her şey gelir. Müslümanlığın, insanlığın ve adamlığın hakkını veren Bülent Yıldırım'a uzaktan el sallamak selam durmak en öncelikli işimiz
İnsanlığın bu güne kadar ürettiği bütün değerleri yıkıp yok eden ezip geçen bu batı emperyalizmine karşı sesini yükselten itiraz eden kim varsa birer birer iftiralarla yalanlarla devre dışı bırakılmak isteniyor. Şimdi biz anlıyor farkına varıyoruz ki bütün mazlumlarla mağdurlarla yollarımız bir su başında birleşiyor.
Sadece Müslümanlığımız değil insan olmamız bizi bir yerde önceden hiç tanımadığımız insanlarla kendimizi yan yana koymaya mecbur ediyor. Bu vicdan yoksunu emperyalistlere ve onların gönüllü uşaklarına diyoruz ki durun artık bir yerde sizin yalan ve iftiralarınıza biz cevap yetiştiremiyoruz.
İnsani Yardım Vakfı ve Bülent Yıldırım bir vicdan bayrağıdır bu bayrağı yere düşürmemek için de kendimizi direk gibi dik tutmayı bilmeliyiz. Olsun her şerde bir hayır var deriz ya onlar vurdukça biz onlarda böyle dayak yedikçe yan yana gelmeyi öğreniyoruz.
Bakın İsrailli bir bakan dedi ki: ''İsrail Ortadoğu'da kuduz köpek politikasını devam ettirmelidir
'' Biz de diyoruz ki burası Ortadoğu bu topraklarda kuduz köpekler tedavi değil itlaf edilir
Bu yazı 2,075 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
8 Ağustos 2016
Fetö/PDY Yahut Dilenci Mafyasının çöküşü
-
4 Şubat 2015
Cübbeli Yahut Çelik Çekirdek
-
1 Kasım 2014
Gavura gavur denmeyecek
-
17 Nisan 2014
Karizmatik Lider Kıtlığı
-
8 Nisan 2014
İmam Şafii Camii İçin Kitap Bağışı Talebi
-
5 Aralık 2013
Cemaat: İtibar ve masumiyet aşınması
-
21 Ekim 2013
F.G:Kutsal Sürgün yahut Cem Sultan Sendromu
-
25 Mayıs 2013
“Diyanet ayıplı hadisleri ayıkladı!”
-
12 Nisan 2013
Türk toplumunda Kürt nefreti
-
16 Haziran 2012
Bir vicdan bayrağı: Bülent Yıldırım
-
17 Mayıs 2012
Din ve Mehdi Tartışmalarına Mütevazı Bir Katkı
-
7 Mayıs 2012
Tarihin Yatak Odası
-
27 Mart 2012
Kurtlar Vadisinde neler oluyor?
-
26 Şubat 2012
Erbakan hırsız mı?
-
19 Şubat 2012
Genç imamlar rahatsız
-
17 Ocak 2012
Baydı artık Şu Hrant muhabbeti
-
15 Kasım 2011
''Dünyanın Memesinden Din Bahanesiyle Süt Sağanlar''
-
21 Ekim 2011
Top sakal bırakmak Firavun adetidir
-
11 Eylül 2011
''Erkek'' Bir Şair: Olcay Yazıcı
-
18 Temmuz 2011
Yerleşmek/ yerlileşmek
Yorumlar
+ Yorum Ekle