Varoluş Üçgeni
Üzeyir Lokman Çaycı
11 Temmuz 2012
AKP Felaket üretmeye devam edecek !
¤ İnsanlara büyük boy afişlerle «başarı ekip işidir» diye propaganda yaptıkları yerde 12 vatandaşımız hayatını kaybetti !
¤ «TOKİ evlerinde hasar ve bizde de hata yok» diyorlar, ama sergiledikleri büyük ihmallerle, ağır kusurlarla 12 vatandaşımız hayatını kaybetti !
¤ İslâm'da bağımsız devlet reisi seçmek cenaze namazından daha önemlidir. Bağımsız olmayan bir devlet içerisinde din emniyeti olmaz
Bu sebeple önce Amerika'dan talimat alarak BOP eşbaşkanı olmayı reddetsinler, yani bağımsız olsunlar
Sonra bize camiden, dinden imandan, ahlâktan bahsetsinler ! Hem BOP eşbaşkan hem de Müslüman olunmaz!
AKP iktidarda olduğu sürece kefenlerinizle dolaşın
Evinizde, yurdunuzda, işinizde, aracınızda, bağınızda, bahçenizde, damınızda artık güvende değilsiniz. Kendinize bir yaşama, hayatta kalma, temiz soluk alma kılavuzu hazırlayın
Yarınlarda, güveneceğiniz hiçbir kurum kalmayacak
Huzur içinde uyumak, çalışmak, üretmek, yaşamak, dolaşmak, konuşmak, kendinizi savunmak, sağlıklı kalmak asla mümkün olamayacak ! Hürriyetlerini, özgürlüklerini, kimliklerini, bayraklarını, bayramlarını, hatıralarını, sokaklarını, inançlarını, kişilik haklarını, onurlarını, aile bağlarını kaybetmiş fertler olarak yatıp kalkıp size bu huzursuzlukları yaşatan ve emperyalistlerden talimatlar alan AKP'lilere dua edin !?
Dünyanın hiçbir ülkesinde AKP görünümlü bir parti veya bir iktidar, skandal diyeceğimiz binlerce kusur, suç, görev ihmalleri, anayasa ya da yasa ihlalleri ve sorumsuzluklarla asla görevlerinde kalamazlar.
AKP hükümeti ile 10 yıldır her sabah karşımıza çıkarılan acılarla, feleketlerle, sorunlarla, insan hakları ihlalleriyle, anayasa ve yasalara aykırı uygulamalarla iç içe yaşamaya alıştırıldık. Bu zihniyet sahipleri ağır kusurlarını baskılarla, tehditlerle, oluşturdukları yanlı, taraflı, hata örten kurumlarla ya da yayın organlarıyla, masum, kahraman, vatansever insanları tutuklatarak gözlerden kaçırmaya çalışıyorlar!
Fransa'da eşleri bakan olan iki spiker bayanın biz bundan sonra tarafsız olamayız, yerlerimizi değiştirin, diye başvuru yapmaları bizi yönetenlere ne gibi dersler verdi?
Sadece 12 kişi mi hayatlarını kaybetti? Dışa bağlı, bağımsızlığa alışmamış, hukuksuz, sakıncalı icraatlarından sorumluluk duymayan bu zihniyetle olur mu bu hiç?... Eşi görülmemiş partizanlıklarla, iş bilenler, tecrübeli kadrolar görevlerinden uzaklaştırılarak, meslekle, işle, görevle hiç ilgileri olmayan, güvenilemeyecek kadroların; bu bizden diye önemli kurumların, ciddi projelerin başlarına getirilmeleriyle başlayan skandallar, olaylar, yıkımlar için sadece geriye bakmak yeter!
10 Eylül 2009 tarihinde Trakya'yı ve İstanbul'u vuran aşırı şiddetli yağışların faturasının çok ağır olduğunu, İki günlük afette, İstanbul'da 21 ve Tekirdağ'da 10 olmak üzere, toplam 31 kişinin can verdiğini, kayıp 9 kişinin de arama çalışmalarının sürdürülmesinin açıklanmasından sonra ne gibi tedbirler alındı? Bu soruya cevap; koskocaman bir hiç!... AKP'li yöneticilerin bir sorumluluk göstererek istifa ettiklerini de hiç gördünüz mü?
Aksine işledikleri ağır suçlar sebebiyle kendi haklarında soruşturma açan, dava yürüten savcıların ve hakimlerin hepsi görevlerinden alınmakla kalınmadı, terörist diye suçladılar. Adalet ve Kalkınma Partisi adıyla ABD tarafından Müslüman ülkelerin başlarına getirilen partilerden biri olması, adil veya tarafsız olamayacaklarının bir kanıtıydı. Bu sebeple millete, devlete, insanlığa hizmet söz konusu değildi.
Müslüman görünecekler ama İslâm'ın bir tek hükmüne bile riayet etmeyeceklerdi. ALLAH'ın (C.C.) güzel isimlerinden biri olan «gerçek adaletin sahibi, her işi ve her şeyi lâyıkıyla yapan» «Ya Adlü'ye» layık olabilmek için «adil olma» yerine adaletsizliklerin her türlüsünü icraatlarında yansıtacaklardı...
ALLAH'ın (C.C.) güzel isimlerinden «Ya Bâisü'nün» «ölüleri diriltip kabirden çıkaran» olduğunu unutarak iktidar hırsı ile şirke girerek iktidara gelebilmeleri ve kirli siyasette söz sahibi olabilmeleri için kendilerini ilahlaştırarak birbirlerine «gerekirse ölüleri kabirden kaldırın» öğütlerinde bulunacaklardı!
ALLAH'ın (C.C.) güzel isimlerinden «Ya Vedûd'un» «kullarını affedici ve onlara rahmetiyle muamele ve dilediğine de ziyade merhamet eden» olduğunu akıllarından çıkarmamaları gerekenler, merhameti bir kenara atarak zulmün her çeşidini insanlara reva göreceklerdi!
İslâm propaganda aracı yapılacak, cami inşa etmekten, İmam Hatip Liseleri açmaktan, türbandan bahsedecekler ama, İslâm'a, dindar insanlara, inanlara karşı nefret oluşturacak, psikolojik olarak karşıt üretme uygulamalarının bilerek içlerinde olduklarını gizleyemeyeceklerdi! AKP ile işte böyle oldu.
Yüksek frekansta demeçler, meydanlarda atılan nutuklar, ağır , kontrolsüz hakaret içeren sözler arasında çok büyük işler yapıyorlarmış görüntüleri altında, bütün sorunları, ölümleri, problemleri bir kenara atarak, devlet gücünü, yetkilerini kötüye kullanarak Kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına en çirkin metotlarla, tasvip edilemeyecek seviyesizlikte, hukuk dışı yollarla çamur atma yollarına giriştiler! Ne zaman zorda kaldılarsa, ne zaman sıkıştılarsa 30... 40, hatta 163 subay birden gece yarıları tutuklatarak gözaltına aldılar! Kendi ağır kusurları devam ettikçe bugüne kadar bu yolu izleyerek sık sık gündem değiştirerek kamuoyunun dikkatlerini başka konulara çektiler.
2009 yılında Haber Cem'de yer alan yorumlar sanki bugün için de yapılmıştı
«Aman efendim, AKP'lilerde hiç suç olur mu? Gökte uçan kuşlar, suyu aşağılara akıtan yokuşlar suçlu! Ödül verin bunlara... Taç takın, ilim adamı gibi doktora ile ödüllendirin! Sırtlarını sıvazlayın... Rant için bunlar sizin hayatınızı tehlikeye attılarsa ne olmuş yani... Dere suçlu, dere suçlu diye siz de koro halinde bunu şarkılaştırın... Siz suçlusunuz derlerse hak verin onlara, boynunuzu eğin. Eğer ters davranırsanız ; yazarlarınızı içeriye attırırlar, maliyecilerle, cezalarla sizi korkutarak elinizdekileri, avucunuzdakileri sattırırlar... Hani dil birliği millet kavramı için çok önemliydi ya, bunlar üniversitelere de el attılar, dil birliğimizi param parça yapmak için. Açılım, saçılım derken ne hale düşürüldük? Siz oy vermeye, desteklemeye, alkışlamaya devam edin, onlar da sizin analarınızı ağlatsınlar!» (Ayla Dağıstanlı, Haber Cem, 10.09.2009)
«Uyusunlar AKP'li yöneticiler, Doğan grubunun da mallarına baskılarla el koyarak büyüsünler ninni... imar ve belediyecilik felaketleriyle koşar adımlarla yürüsünler, halkı sadakalarla peşlerinden sürüsünler ninni... Yandaş medyayla suçları ve kusurlarıyla görülmesinler ninni... Sel felaketleriyle dahi kendilerine fırsat kapıları açarak özelleştirmeler yaparak zenginleşsinler ninni! Bunlara oy verenler, bunları destekleyenler öğünsünler ninni! İstifa gibi şerefli bir kuruma zerre kadar adım atmayarak pişkinlik göstersinler ninni! Ninni... Ninni... Ninni... Ninni... Ninni... Ninni... Ninni...» (Ayla Dağıstanlı, Haber Cem, 11.09.2009)
İstifalar onurlu insanların işidir!
¤ 25.02.2005 tarihinde Fransa Maliye ve Ekonomi Bakanı Herve Gaymard, Paris'te kaldığı son derece lüks apartman dairesinin kirasının devlet tarafından ödetilmesiyle ilgili skandala karıştığı gerekçesiyle istifa etti
¤ Norveç'te Reform ve Modernleştirme Bakanı, kendisine tanınan harcama sınırını yıl sonu hesaplarında 10 Euro aşması sebebiyle istifa etti.
¤ Japonya'da dört günlük Ulaştırma Bakanı havaalanı inşaatına karşı çıkanları "Gıcırdayan tekerleklere" benzetti. "Öğretmen sendikası, eğitim sisteminin kanseridir" dedi. Japon Bakan, tepkiler üzerine haklısınız diyerek istifa etti
¤ Çin'de, kavşak noktasındaki sinyal çalışmadığı için iki yük treninin çarpıştığı kazada 1 kişinin ölmesi üzerine Demir Yolları Bakanı Ding Guangen, Eylül 1988'de istifa etti.
¤ 2009'dan itibaren Bakanlık koltuğunda oturan Almanya Savunma Bakanı Karl-Theodor zu Guttenberg, doktora tezinin bazı bölümlerinin çalıntı olduğu iddiaları sonrasında 2011 yılında istifa etti.
¤ Bir işadamı arkadaşından düşük faizli özel kredi alma ve basını sansüre çalıştığı gerekçesiyle sert eleştirilere maruz kalan Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff istifa etti. (17.02.2012)
¤ İsveç'in Suudi Arabistan'da silah fabrikası kurmak için yaptığı gizli görüşmelerin ortaya çıkmasıyla birlikte başlayan tartışmaların odağındaki isim olan İsveç Savunma Bakanı Sten Tolgfors istifa etti. (29.03.2012)
¤ Afganistan'da Eylül ayında gerçekleşen ve birçok sivilin ölmesiyle sonuçlanan Kunduz saldırısı nedeniyle Almanya Genelkurmay Başkanı Wolfgang Schneiderhan istifa etti. (02.05.2012)
¤ ABD Ticaret Bakanı John Bryson istifa etti. Bu ay içinde iki kez trafik kazası yapan ve otomobilinin içinde baygın bulunan Bryson, istifasına gerekçe olarak sağlık sorunlarını gösterdi. (21.06.2012)
¤ Yunanistan'da, koalisyon hükümetinin Denizcilik ve Ege Bakan Yardımcısı Yorgos Vernikos, Denizaşırı Offshore şirketi sahibi olduğuna ilişkin iddialar üzerine görevinden istifa etti. (26.06.2012)
¤ Londra bankalararası faiz oranını manipüle ettiği gerekçesi ile 450 milyon dolar cezaya çarptırılan Barclays Bankası'nın başkanı Marcus Agius, istifa etti. (02.07.2012)
¤ Peru'nun güneydoğusundaki ormanlık bölgede 36 inşaat işçisinin kaçırılmasından sonraki süreci yönetmekteki başarısızlıkları nedeniyle eleştirilen Peru Savunma Bakanı Alberto Otarola ve İçişleri Bakanı Daniel Lozada istifa ettiler. (05.07.2012)
Köprülerdeki Bakım Çalışması nedeniyle AKP'li Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım'ın emrindeki, kendilerinin tayin ettikleri Karayolları Genel Müdürü'nün "Tatilini İstanbul dışında yapma imkanı olanlar, İstanbul dışına çıksın" önerisinin iyi niyetli ancak maksadını aşmış bir açıklama olduğunu söylemesi içler acısı halimizi yansıtmıyor mu? (22.06.2012)
Bu açıklamalar 11.09.2009 tarihinde gazetelere yansıyan AKP'li Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek'in yağan yağmur nedeniyle «Alt katlarda oturan Ankaralılar ise üst katlara taşınsınlar» uyarısına çok benziyor!
Başbakanlık koltuğunda oturan Recep Tayyip Erdoğan'ın Zonguldak'taki maden faciasıyla ilgili "kader" açıklamasının ardından, Çalışma Bakanı Ömer Dinçer'in de vicdanların asla kabul etmeyeceği ve görev sorumluluğuyla hiç bağdaşmayan : «Madenciler acı çekmedikler» ve «Güzel öldüler» ifadelerini kullanması zihinlerden silinmedi!
Bu güne kadar bu kişiler, işledikleri suçları, ağır görev ihmallerini, sebep oldukları vahim olayları hiç önemsemediler. Bu sebeple bunların hayatlarına istifa gibi onurlu davranışlar da girmedi.
Eh... bu açıklamalarımdan sonra size özet olarak hatırlatacağım üç söz olacak : «Türkiye'yi kimler yönetiyorlar?» «Gerçekleri ve olup bitenleri ne zaman göreceksiniz» «Elbette anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az! Kendi düşen ise ağlamaz!»
Paris, 07.07.2012
Selam ve sevgilerimle.
Üzeyir Lokman ÇAYCI
İç Mimar Endüstri Tasarımcısı
55, rue Louise Michel
78711 Mantes la Ville
FRANCE
http://www.artmajeur.com/serap/
666
illustration (Resim) : Üzeyir Lokman ÇAYCI
ANNE
SORUMLULUK KABUL ETMIYORLAR ULASAL KANAL 05 TEMMUZ 2012
BASARI EKIP ISIDIR ULUSAL KANAL 6 TEMMUZ 2012
Bu yazı 1,316 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
11 Mart 2016
Harem Konusu
-
12 Şubat 2016
Ordu ve siyaset
-
16 Ocak 2016
Muhalefet partileri nasıl şekillendirildi?
-
31 Ekim 2015
Seçimler Ve Türkiyemiz
-
3 Eylül 2015
Tilki
-
22 Ağustos 2015
Öfkenin Bir Ucu
-
25 Temmuz 2015
Ah Ahmet Vefik Paşa Ah!
-
12 Temmuz 2015
AKP'li yöneticilerin suç ve günah işleme özgürlükleri
-
8 Aralık 2014
Geçmişteki zulüm tezgahı bu kez AKP tarafından kuruldu!
-
12 Kasım 2014
Eğitim Sisteminin Ve Ahlakın Çürütülmesi İçin
-
9 Ağustos 2014
Kime oy vereceğiz ?
-
25 Haziran 2014
Atatürkçesine
-
20 Ocak 2014
Onu susturun!
-
20 Aralık 2013
AKP yöneticileri ve dindar gençlik SAFSATALARI
-
2 Aralık 2013
Aynadaki Adam
-
19 Kasım 2013
İstanbul
-
11 Kasım 2013
Atatürk Ve Ayhan Baran
-
20 Ekim 2013
Evet Tayyip dünya lideri!
-
30 Ağustos 2013
İstiklali olmayanın istikbali olamaz!
-
3 Temmuz 2013
Hıyarname
Yorumlar
+ Yorum Ekle