Zulmetten Aydınlığa
Nurullah Aydın
18 Ekim 2013
İstihbarat Toplama Teknikleri
Her devletin, her kurum ve kuruluşun açık ve gizli istihbarat toplama tarzları vardır.
Dış ülkelerdeki büyükelçilikler o ülke hakkında bilgi toplama merkezleridir.
Ülke içinde ise sivil toplum örgütü görünümündeki veya düşünce kuruluşu maskesinde Açık Toplum tipi kuruluşlar da aslında istihbarat örgütlerine çalışır.
Ancak istihbarat faaliyetlerinde medyanın yeri ve önemi büyüktür.
Akademisyenler ise sempozyum, panel konferans adı altında düzenlenen bilimsel amaçlı toplantı aracılığıyla bilgi toplama elamanlarıdır.
Sanatçılar da konser gibi eğlence faaliyetlerinde aracı elemanlar olarak, işlev görürler.
Gerek bulunduğu ülkeyle gerekse stratejik öneme haiz ülkelerde perde gerisinde yönetme iradesi, derinlerdeki devlet yapılanması ve yan kuruluşlardadır.
Derin yapılar ve yan kuruluşları; eğer o ülke ile ilgili etkin istihbarat toplamasa, ne o ülkede bir siyasi kadro iktidara gelebilir ne de muhalifler tasfiye edilebilir.
Karar vericiler ve İstihbarat örgütleri; gazeteciler, akademisyenler ve iş adamlarını aktif kullanma girişimini her zaman yürütürler. Bunlar; holdinglerdeki görevlendirmelerle, lobi faaliyetlerinde etkin rol alırlar.
Karar vericiler; rahatsızlık duyulan haber elemanının ipini çekmeye karar verir ve o kişi hakkındaki bilgileri çarpıtarak, saptırarak sızdırır, lekeler, itibarsızlaştırır, etkisizleştirir.
Gazeteci, akademisyen, sivil toplum mensubu; diplomat, akademisyen, sivil toplum temsilcisi görünümündeki yabancı istihbaratçılardan açık istihbarat elde etmek için görüşebilir. Bu görüşmelerin bu konuşmaların çoğu haber olmaz. Sorun gizli istihbarat paylaşımıdır. Kişiler; ajan olarak devşirilebilir ve karar odaklarının amaçları için kullanılır.
Gazeteci, akademisyen, sivil toplum mensubu; ajanlık yaparsa adı muhbir olur. Gazeteciler, ajanlarla benzer işi, istihbarat toplama görevini yapsa da, saklamaz, haber yapar, yansıtır.
Kişiler; bilgi akışı devam etsin diye bildiklerinin çok azını yazar, geri kalanını ya bağlı olduğu odaklara aktarır ya da kitap yazar.
Sivil-asker devlet bürokrasisinde, büyük şirketlerde, etkili kurum ve kuruluşlarda; dinlenme, kayda alınma endişesi vardır. Bu hava; bazen bilinçli olarak görüşmede bulunanlara yansıtılır. Bazen bu hava o kişiye yansıtılmaz, kişinin rahat anlatımlarda bulunması sağlanır. Kişilerin muhtemel tepkilerine yeterince açık ve etkili tavır sergilenir.
Bazılarının üst görevlere nasıl geldiği belirsizdir.
Bazılarının görev yapmadan nasıl unvan sahibi olduğu kuşkuludur.
Bazılarının sesi acınaklı, dokunaklı ve davranışı şaşkındır. Bazıları da bilgiç, ukala, çevresinin genişliği ile övünen yardımsever görünümdedir.
Bazıları konuşmalarında gizemli bir hava vermeye özen gösterir.
Bazıları bilgisizmiş gibi davranır.
Bazıları zorla gülümser, gülümsemesi yapmacıktır.
Bazıları güven vermeye çalışır ama güven vermez.
Bazıları şifreli konuşur, etkili ve çözüm sunan biri olarak algılanmaya çaba gösterir.
Bazıları çok önemli bir imiş gibi karşı tarafça algılanmaya çaba gösterir.
Bazıları; konuşmasında anlattıkları ile ilgili açıkça fazla övünme ve hiç bir yerde bunu sakın yazma, anlatma der, görüşmeye gizemli bir hava vermeye çalışır.
Bazen tavsiyenize uyacağız, zaten başka çözüm yolu da gözükmüyor diye nokta konularak, inandırıcı güven verici imaj yansıtması olur.
Bazen kişi ile görüşmede buraya aslında bu konuyu görüşmeye gelmedik, denir.
Bazen entelektüel, demokrat, önyargılı olmayan, görüşlerini söylemekten çekinmeyen gazeteci, akademisyen, politikacı, sendikacı herkesle görüşüyoruz, sizinle de görüşmek istedik, ziyarete geldik ya da seninle görüşmek istedim denir.
Bazen sen en iyi ve en etkin derin akademisyensin, gazetecisisin, sivil toplum mensubusun, bürokratsın, uzun zamandır seni takip ediyoruz, ilgili kurumlarına rapor yazacağız, görüşlerin bizim için çok önemli, eğer sorularımızı net biçimde yanıtlarsan ve bunları kimseyle paylaşmazsan memnun oluruz, denir.
Görüşmelerde genellikle neşeli, sıcak samimi, içten hava verilmeye çalışılır.
Çalışma ortamlarında, çevremizde farkında olduğumuz veya olmadığımız kişileri gözlemledikçe, söz tutum ve davranışlarını analiz ettikçe, sağlıklı bilgi edinebiliriz.
Günün Sözü: Akıllı insan kullanıldığını anlamakta aciz olmaz.
Bu yazı 1,349 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
15 Ekim 2018
İKTİDAR SAVAŞI VE PROPAGANDA
-
9 Ekim 2018
SİYASAL/EKONOMİK ŞEKİLLENDİRME
-
1 Ekim 2018
ABD-NATO VE TÜRKİYE
-
4 Aralık 2017
ÖVÜLENLER, ELEŞTİRENLER, SUÇLANANLAR KİM NE?
-
29 Ağustos 2017
Mikrodalga ile Beyin Kontrolü
-
21 Ağustos 2017
Kimler Neleri Tartışıyor
-
14 Ağustos 2017
Egemenlik Duygusu Stratejik Aldatma ve Yanıltma
-
7 Ağustos 2017
Sinsi Hainler ve Robotlaştırılanlar
-
31 Temmuz 2017
Mürteciler Yobazlık ve Kimlik Parçalanması
-
24 Temmuz 2017
Sapkın İslamcı araplarçıların Çığırtkanlığı
-
17 Temmuz 2017
Ders Almasını Bilmek
-
10 Temmuz 2017
Güveni İstismar Edenler
-
3 Temmuz 2017
Kirletilen Solan Adalet
-
29 Haziran 2017
Küresel Odaklar ve Türkiye
-
19 Haziran 2017
Çığırtkanlar Güven ve Umut
-
12 Haziran 2017
Yalan Rüzgarı, Kin, Nefret Fırtınası
-
5 Haziran 2017
Vahhabi Selefi Haşhaşiler Zihniyeti ve Türkiye
-
29 Mayıs 2017
Bilgi Algı Medya Hukuk
-
22 Mayıs 2017
Duyarlı Olmak Ama Neden Nelere?
-
15 Mayıs 2017
Kuklalar Görevliler ve Karar Vericiler
Yorumlar
+ Yorum Ekle