Zulmetten Aydınlığa
Nurullah Aydın
19 Ocak 2014
Milli İrade'nin mi Yetki'nin mi Hukuk'un mu Üstünlüğü?
Tartışma konusu hukuk, anayasa, yasa, milli irade, iktidar yetkisi nedir sorusudur.
Önceleri hiçbir şeyi olmayanların kısa sürede servet edindiği, rant paylaşımının, usulsüz kredi almanın, hırsızlığın, yolsuzluğun ayakkabı kutularıyla dile getirildiği, milyonlarca doların, Türk lirasının milli irade temsilcilerinin genç yaştaki oğullarıyla içiçe olduğu, cumhurbaşkanın, başbakanın, bakanların servetlerinin konuşulduğu, silahlı kuvvetlere kumpas kurulduğu iddialarının dile getirildiği, paralel devlet, hakim savcı emniyet görevlisi, istihbaratçıların devlet görevlisi yerine yandaşlıkla karşıtlıkla suçlandığı, dini etnik kimlikle eleştiri konusu edildiği ülkede; hukuk, hak, adalet nerede sorusu soruluyor?
Hukuk devleti mi, kuvvetler ayrılığı mı, iktidar yetkisi mi? tartışma konusudur.
Hukuk devleti; siyasi iktidarın, çoğunluğun yetkilerinin hukuk kuralları içinde işletilmesi ve yönetimin denetlenebilirliğini getirirken, kanun devleti mutlak iktidar mutlak yönetim için kanunların siyasi iktidar gücü ile kullanılması demektir.
Hukuk devletinde; yürürlükte olan anayasa ve kanunlara herkes uymak zorundadır.
Uygulama; hukukun evrensel ilkelerine uygun değilse, kanunlara uygun olmadan uygulama yapılıyorsa, yanlıştır.
Her değişimi; hukukun içinde yapmak lazım. Neyi değiştirmesi lazımsa, ama değiştirmeden değişmiş gibi muamele yaptığınız takdirde hukuk devletinin sonunu bulursunuz.
Washington merkezli düşünce kuruluşu Dünya Adalet Projesinin (World Justice Project) 2012 yılı raporunda; Türkiyenin konumu da değerlendirilmişti.
Hukuka en bağlı ülkelerin başında Norveç, İsveç, Avustralya, Yeni Zelanda, Japonya gelirken alt sıralarda Çin, İran, Kazakistan, Belarus, Venezüella yer aldı.
Hukuk devleti tanımına en yakın devletlerin sıralandığı listede Türkiye 71. sırada kaldı. Değerlendirmede, Türkiye Doğu Avrupa ve Merkezi Asya ülkeleri arasında, orta üst düzey gelir grubundaki ülkeler arasında sayıldı. Türkiyenin sivil yargı sisteminde 44. sırada, hükümetin hesap verilebilirliği açısından 68. sırada, temel haklar konusunda ise 76. sırada kendine yer buldu. Neden olarak denetim mekanizmalarının işlerliğindeki eksiklikler, siyasetin yasama ve yargıya etkisi ve ifade özgürlüğü konusundaki kötü sicili gösterildi.
Hukukun üstünlüğü endeksi faktörleri açısından ise; Türkiye, hükümetin yetkilerinin sınırlandırılması konusunda 97 ülke arasında 68. 21 bölge ülkesi arasında ise 13. oldu.
Türkiye yolsuzluklar konusunda 35., düzenleyici uygulamada 39uncu, sivil yargıda 44üncü, hükümetin şeffaflığı başlığında ise 57., düzen ve güvenlik başlığında 70., ceza yargılamasında ise 71., temel haklar başlığında 76.,inci sırada yer aldı.
Hükümetin yetkilerinin sınırlandırılması listesinde; Danimarka ilk sırada yer alırken Sırbistan, Gürcistan, Malawi ve El Salvadorun bile Türkiyeden daha iyi konumda.
Yolsuzlukların ortadan kaldırılması başlığında sıralanan ülkeler listesinde İsveç ilk sırada yer aldı. Ekonomik krizin pençesindeki Yunanistan bile Türkiyenin önünde yer aldı.
Düzen ve güvenlik açısından, en iyi konumda olan ülkenin Singapur olduğu değerlendirmesi yapılırken Yunanistan, Arnavutluk, Fas, Şili, Kamboçya, Burkine Faso ve İran bile Türkiyeden daha iyi konumda kendilerine yer buldular.
Temel haklar konusunda; Ürdün bile Türkiyenin önünde. Birinci İsveç.
Ceza yargısında ise; Türkiye, Nikaragua, Uganda ve Kolombiyanın bile gerisinde.
(Raporun orijinali: http://worldjusticeproject.com)
Türkiye hukuk devleti düzenini daha sağlıklı işletmek için herkese görev düşmektedir.
Milli irade de, yetkide kaynağını hukuktan almıyorsa o ülke de; yanlışlıkların, haksızlıkların olması kaçınılmazdır.
Günün Söz: adalete güven sarsılmışsa, toplumsal barış da güvende zedelenmiş olur.
Bu yazı 1,093 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
15 Ekim 2018
İKTİDAR SAVAŞI VE PROPAGANDA
-
9 Ekim 2018
SİYASAL/EKONOMİK ŞEKİLLENDİRME
-
1 Ekim 2018
ABD-NATO VE TÜRKİYE
-
4 Aralık 2017
ÖVÜLENLER, ELEŞTİRENLER, SUÇLANANLAR KİM NE?
-
29 Ağustos 2017
Mikrodalga ile Beyin Kontrolü
-
21 Ağustos 2017
Kimler Neleri Tartışıyor
-
14 Ağustos 2017
Egemenlik Duygusu Stratejik Aldatma ve Yanıltma
-
7 Ağustos 2017
Sinsi Hainler ve Robotlaştırılanlar
-
31 Temmuz 2017
Mürteciler Yobazlık ve Kimlik Parçalanması
-
24 Temmuz 2017
Sapkın İslamcı araplarçıların Çığırtkanlığı
-
17 Temmuz 2017
Ders Almasını Bilmek
-
10 Temmuz 2017
Güveni İstismar Edenler
-
3 Temmuz 2017
Kirletilen Solan Adalet
-
29 Haziran 2017
Küresel Odaklar ve Türkiye
-
19 Haziran 2017
Çığırtkanlar Güven ve Umut
-
12 Haziran 2017
Yalan Rüzgarı, Kin, Nefret Fırtınası
-
5 Haziran 2017
Vahhabi Selefi Haşhaşiler Zihniyeti ve Türkiye
-
29 Mayıs 2017
Bilgi Algı Medya Hukuk
-
22 Mayıs 2017
Duyarlı Olmak Ama Neden Nelere?
-
15 Mayıs 2017
Kuklalar Görevliler ve Karar Vericiler
Yorumlar
+ Yorum Ekle