En Sıcak Konular

Nurullah Aydın

Zulmetten Aydınlığa
Nurullah Aydın
20 Ağustos 2014

Drakulalar ve Yalancılar



Kan dökmek; sapkınlıktır.

Hırsızlık; yüzsüzlüktür,

Yalan söylemek; bir yetenektir, kimlik ve kişiliktir.

 

Bazıları, inancına fikrine düşüncesine, konumuna, amacına, niyetine, hedeflerine göre yalan söyler. Kimi kendi çıkarı için kimi toplum çıkarı için kimi devlet için bir nedenle yalan söyler.

 

İnsanoğlu; yetenekli yalancılarla doğru sözlü dürüstler arası farklılıkları taşır.

 

Savaşlar tarihi; haklı savunma amaçlılar yanında kan dökmekten zevk alan sadist tiplerin vahşi katliamlarıyla doludur.

 

Barışı, sevgiyi, adaleti, paylaşımı, birlikte yaşamayı savunanlar, her zaman başarılı olamamışlardır. Bu uğurda;aydınlar, insanlar, çok büyük bedeller ödemiştir.

 

Gelinen noktada durumda değişiklik yoktur.

Kan dökücü DNA’ya sahip olan, genetik yapısı vahşi olanlar, güler yüzleri arkasında; vicdansızlıklarını, adaletsizliklerini, katliamlarını örtmek için ya din’i ya ırk’ı kullanmışlardır. Şimdi ise insan hakları, demokrasi, özgürlük kavramlarını kullanıyorlar.

 

Batıda bu tip için çizilen insan tipi Drakula’dır

 

Gerçek Drakula Voyvoda; 1456 yılında Osmanlılara esir düşmüş sonraki yıllarda ülkesi Eflak beyliğinin valisi olarak atanmayı başarmıştır. İlk yıllarda Osmanlılara vergisini düzenli ödemeye devam etse de sonraki yıllarda Avrupa ittifakına katılıp Osmanlı'ya baş kaldırmış ve tutsak ettiği askerleri türlü işkencelerle öldürmüştür. En tanınmış işkencesi kazıklara oturtmasıdır. Kazıkları makattan sokup sırt kısmından çıkartır. Ve kazıkladığı kişileri öldürmez, bunlar bir gün içerisinde kan kaybından, açlıktan yahut susuzluktan ölürler. Dracula bu yaptıklarından sonra Osmanlı İmparatoru, tarafından başı kesilerek idam edilmiştir. Ya da öyle iddia edildi. Romanın önermesine göre Voyvoda Dracula öğrendiği Kara büyü ve Simya teknikleri sayesinde ölümden kurtulmuş, bir vampire dönüşmüş ve 400 yıl hayatta kalmayı başarmıştır.

 

Romanlara, filmlere konu edilen Drakula tarihi bir figürdür.

Ancak yaşamın içinde bu tiplere örnekler çoktur.

 

Ele geçirdikleri ülkeleri yakıp yıkan insanları katledenler; çağdaş dünyada modern teknik olanaklarla bunu gerçekleştirmektedirler.

 

Drakula’nın soyundan gelenler; yalan söylerler. Masum yüzle, insani değerleri kullanarak  pişkinlikle hareket etmeye devam ederler..

 

Kan içici vampirler; haddini bildirmek sloganını kullanırlar.

 

Müslüman görünümlü İblisin emrinde olanlar; Irak’ta, Afganistan’da, Libya’da, Suriye’de, Sudan’da katliam ve yıkım gerçekleştirenlerle birlikte görev yapmaktadırlar.

 

Onlar ki; İblis’in/şeytan’ın hoşuna gidecek işler yapmaya çalışırlar.

 

Kana, vahşete, yıkıma dik durmak gerekir. Katliamda yıkımda yer almak, destek olmak, dik durmak değil olsa olsa iblis’in emrinde onu memnun etmek demektir.

 

Hak, adalet, hukuk, paylaşım, barış, huzur, güven, sevgi, kardeşlik söz konusu olduğunda suskun kalanlar;insan suretinde Adem’in çocukları değil İblisin çocuklarıdır.

 

Yalancılıklar, sahtekarlıklar, hırsızlıklar ortada iken yandaş medya şarlatanlarınca gündem saptırmak, insanla, insanlıkla alay etmektir.

 

Yalan söyleyen, kanı vahşeti kutsayan, destekleyen çağdaş Drakulaları iyi tanımak gerekir.

 

Günün Sözü: Barışı ve kardeşliği adalet ve sevgi temelinde kuranlar, zafer anıtı dikerler.



Bu yazı 998 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 15 Ekim 2018 İKTİDAR SAVAŞI VE PROPAGANDA
    • 9 Ekim 2018 SİYASAL/EKONOMİK ŞEKİLLENDİRME
    • 1 Ekim 2018 ABD-NATO VE TÜRKİYE
    • 4 Aralık 2017 ÖVÜLENLER, ELEŞTİRENLER, SUÇLANANLAR KİM NE?
    • 29 Ağustos 2017 Mikrodalga ile Beyin Kontrolü
    • 21 Ağustos 2017 Kimler Neleri Tartışıyor
    • 14 Ağustos 2017 Egemenlik Duygusu Stratejik Aldatma ve Yanıltma
    • 7 Ağustos 2017 Sinsi Hainler ve Robotlaştırılanlar
    • 31 Temmuz 2017 Mürteciler Yobazlık ve Kimlik Parçalanması
    • 24 Temmuz 2017 Sapkın İslamcı araplarçıların Çığırtkanlığı
    • 17 Temmuz 2017 Ders Almasını Bilmek
    • 10 Temmuz 2017 Güveni İstismar Edenler
    • 3 Temmuz 2017 Kirletilen Solan Adalet
    • 29 Haziran 2017 Küresel Odaklar ve Türkiye
    • 19 Haziran 2017 Çığırtkanlar Güven ve Umut
    • 12 Haziran 2017 Yalan Rüzgarı, Kin, Nefret Fırtınası
    • 5 Haziran 2017 Vahhabi Selefi Haşhaşiler Zihniyeti ve Türkiye
    • 29 Mayıs 2017 Bilgi Algı Medya Hukuk
    • 22 Mayıs 2017 Duyarlı Olmak Ama Neden Nelere?
    • 15 Mayıs 2017 Kuklalar Görevliler ve Karar Vericiler

    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,587 µs