En Sıcak Konular

Nurullah Aydın

Zulmetten Aydınlığa
Nurullah Aydın
12 Mayıs 2016

Huzursuz Rahatsız eden Ne?



Devlet ve düzen birbirinden ayırt edilmedikçe müzmin krizi çözmek mümkün olmayacaktır.

Türkiye'de kötü olan, halkına zulmeden, ülkeyi sömürge gibi idare eden devlet değil, düzendir.

 

Seçim sürecinde parti liderlerinin halka söylediklerine vaatlerine, programlarına bakın. Düzen bozukluğuna ilişkin köklü çözüm önerileri var mı? Yok. Ya ne var? Sadece bozuk düzen içinde sorunlara çözüm bulmayı öneriyorlar. Mümkün mü? Değil elbet.

 

Devleti bir şişeye benzetin. Bu şişenin içine su konabilir, süt konabilir, şarap konabilir, idrar konabilir, zehir konabilir. Devlet şişedir, içine konulan sıvı düzendir.

 

Türkiye’deki düzen; bozuk ve kötü bir düzendir.

Onun bozuk olduğunda; dincisi de, tarikatçısı da cemaatçısı da, liboşu da, döneği de, milliyetçisi de, demokratı da, iş adamı da, gazetecisi de, akademisyeni de, solcusu da ittifak ediyor.

 

Bu düzen nasıl bir düzendir?

- Gerçek ve doğru Cumhuriyete en büyük kötülüğü ve hıyaneti yapıyor.

- Gerçek demokrasiyi uygulamıyor.

- Âdil bir hukukun üstünlüğü prensibini kabul etmiyor.

- Yalancılığı, hırsızlığı keyfiliği din gibi benimsiyor.

- Bu bozuk düzen siyaseti, eğitimi, iktisadî faaliyetleri kirletmiş ve dejenere etmiştir.

- Bu düzen halk çoğunluğuna ikinci sınıf vatandaş olarak bakmakta ve onu ezmektedir.

- Bu düzen egemen azınlık düzenidir.

- Bu düzen ayakta kalabilmek için her on senede bir kaos ortamı yaptırtmıştır.

- Bu düzen orduyu, yargıyı, medyayı kendi emelleri ve saltanatı için kullanmaktadır.

- Bu düzen ülkeye, halka, devlete zarar vermektedir.

- Bu düzen halkı cahil bırakmıştır.

- Bu düzen lisanımıza, tarihimize, sanatımıza, medeniyetimize, kimlik ve kültürümüze köstek olmaktadır.

- Bu düzen ile ülkemizde sosyal adaletin sağlanması mümkün değildir.

- Bu düzen halkın temel insan haklarını ihlal etmektedir.

 

Devleti, ülkeyi, halkı, cumhuriyeti; bütün yasal, ahlaki yolları ve imkanları deneyerek bu bozuk düzenin elinden kurtarmak gerekir.

Adalet istiyoruz, bilgelik istiyoruz, ilim ve irfan nurları istiyoruz, ahlak ve fazilet istiyoruz, temizlik ve şeffaflık istiyoruz, sosyal güvenlik istiyoruz.

Adil ceza kanunu, Adil medeni kanun istiyoruz.

Çocuklarımızı dogmalara, ideolojiye göre değil, milli kimlik ve kültürümüze göre yetiştirmek istiyoruz.

Doğmaların saplantıların zincirlerinden kurtulmak istiyoruz.

Gerçek hürriyet istiyoruz.

Gerçek ve doğru Cumhuriyet istiyoruz.

Gerçek ve kısıtlamasız demokrasi istiyoruz.

Hırsızlık, talan, soygun, yolsuzluk; devlet ve belediye bütçelerinin hortumlanmasını istemiyoruz.

İnançlarımıza uygun bir hayat sürmek istiyoruz.

Kendi vatanımızda inanç ve fikirlerimiz yüzünden korku ve güvensizlik içinde yaşamak istemiyoruz.

Kirli ve zalim düzen istemiyoruz. Düzenin gölgesinde kazanılmış kara para birikimi istemiyoruz.

Medenî ülkeler halkı gibi hür ve serbest olmak istiyoruz.

Saçma sapan çağ dışı tabular istemiyoruz.

Şiddete yönelik olmayan inanç, düşünce, görüş ve tenkitlerimizden dolayı zulme, baskıya maruz kalmak istemiyoruz.

Temizlik ve şeffaflık notu yüksek bir Türkiye istiyoruz.

Vesayet düzeni istemiyoruz...

Yalan dolan, aldatma, hile istemiyoruz.

Akılcılığın, bilimin, sanatın egemen olduğu özgür bir düzen barış içinde, kardeşçe yaşayan bir düzeni beklemek, her insanın özlemidir.

Demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti bütün kurum ve kuralları ile işlerlik kazanmalıdır.

 

Günün Sözü: İyilerle kötüler savaşı devam ediyor. Sen kaybetsen bile yine de iyilik mücadelesi ver.



Bu yazı 932 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 15 Ekim 2018 İKTİDAR SAVAŞI VE PROPAGANDA
    • 9 Ekim 2018 SİYASAL/EKONOMİK ŞEKİLLENDİRME
    • 1 Ekim 2018 ABD-NATO VE TÜRKİYE
    • 4 Aralık 2017 ÖVÜLENLER, ELEŞTİRENLER, SUÇLANANLAR KİM NE?
    • 29 Ağustos 2017 Mikrodalga ile Beyin Kontrolü
    • 21 Ağustos 2017 Kimler Neleri Tartışıyor
    • 14 Ağustos 2017 Egemenlik Duygusu Stratejik Aldatma ve Yanıltma
    • 7 Ağustos 2017 Sinsi Hainler ve Robotlaştırılanlar
    • 31 Temmuz 2017 Mürteciler Yobazlık ve Kimlik Parçalanması
    • 24 Temmuz 2017 Sapkın İslamcı araplarçıların Çığırtkanlığı
    • 17 Temmuz 2017 Ders Almasını Bilmek
    • 10 Temmuz 2017 Güveni İstismar Edenler
    • 3 Temmuz 2017 Kirletilen Solan Adalet
    • 29 Haziran 2017 Küresel Odaklar ve Türkiye
    • 19 Haziran 2017 Çığırtkanlar Güven ve Umut
    • 12 Haziran 2017 Yalan Rüzgarı, Kin, Nefret Fırtınası
    • 5 Haziran 2017 Vahhabi Selefi Haşhaşiler Zihniyeti ve Türkiye
    • 29 Mayıs 2017 Bilgi Algı Medya Hukuk
    • 22 Mayıs 2017 Duyarlı Olmak Ama Neden Nelere?
    • 15 Mayıs 2017 Kuklalar Görevliler ve Karar Vericiler

    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    8,145 µs