Siyasi iktidarın emrinde ve bir dinin anlayışıyla adalet olur mu?
Siyasi kararlar doğrudur ya da yanlıştır, tartışılır.
Yargı kararları da tartışılabilir ancak kamu vicdanını tatmin etmelidir.
Yargısal, kararlar; toplum barışı adına uçuruma yol açıyorsa, düzeltilmesi gerekir.
Demokrasi adına yasa değişiklikleri ve uygulamalar; muhalefeti susturmayı amaçlayan siyasi bir hamle olarak görülür.
Adalet mülkün temeli olmaktan çıkmış, zulmün temeli olmuşsa, yandaşı koruma ve kollama aracı olmuşsa o ülkede düzenden bahsedilemez.
Bazı kesimlere uygulanan yöntemlerle yargı cinayetine, verilen kararlarla hukuk katliamına yol açılmışsa;insanların yargıya güveni sarsılmış demektir. Çünkü siyasi olan davaların neticesinin hukuki olması beklenemez.
Verilen kararlarla; adalete giden bütün köprüleri yıkılmaktadır.
Yargıya güven sarsılmaktadır.
İçinde adalet ve özgürlüğün olmadığı bir ülkede demokrasi de olmaz.
Pusu, tuzak kuran alçaklar, hainler ve destekçileri; siyasi amaçlar ve çıkarları için her türlü harekette bulunabilirler.
Hukuksuzluk ve vicdansızlık karşısında her seviyede sessiz ve kayıtsız kalanlar ile çıkar sağlayanlar ise yaşamlarında utanç duyarlar ve tarihte de lekeli olarak anılırlar.
Komplocu çete ile mücadelede başarılı olmak için; her an dikkatli olmak, stratejik çalışma yapmak gerekir.
Komşu ülkelerdeki insan hakları ihlallerini önlemeye çalışan ve onlar için hak hukuk ve özgürlük isteyenler; önce kendi ülkesinde yapılan ihlalleri haksızlıkları ve hukuksuzlukları önlemelidirler.
Hainliği, komployu, tuzağı, kumpası görmemiş olmak; kabul edilemez bir zafiyettir.
Komployu görmüş ve sessiz kalınıyor ise bu durum daha da vahimdir.
Toplumdaki değerleri altüst edenler; birlik ve beraberliği yıkanlar tarihe çok kötü bir şekilde geçecekler.
Görüş, düşünce ve uygulamaların rövanşını almak demek; daha sonraki dönemde de aynı rövanşın alınmasını peşinen kabul etmek demektir.
Rövanşa dayalı anlayış; tarihte hep tersi sonuç doğurmuştur.
Dünyanın hiçbir çağdaş medeni hukuk devletinde; insanların inancı, düşüncesi, yaşam biçimi tartışılmaz. Özgürlüğün temeli budur.
Manipülatif haberler yapan gazetelerin, gazeteci benzeri muhtelif kişilerin, söz konusu ilkeyi, hukuku, prensibi unutan kalantor gazeteci-yazarların sessizliğinin, tembelliğinin, korkaklığının payı çoktur.
Yarın bütün dengeler değişir, erkler değişir. Hukuk herkese lazımdır.
Unutulmamalıdır ki; Tarih öç alınanlarında bir nevi aynasıdır.
Günün Sözü: Sorgulamayan insan aciz, sorgulatılmayan insan ise zalimdir.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle