En Sıcak Konular

Nurullah Aydın

Zulmetten Aydınlığa
Nurullah Aydın
2 Mayıs 2017

Uyuyan Ajanlar Casuslar



İnsanoğlu; binlerce yıllık bilgi birikimini, yüksek teknolojik devrimle uygulamaya dönüştürdü. Yüksek teknoloji her alanda günlük yaşamı kolaylaştırırken, yöneten-yönetilen ilişkilerini de şekillendirmede de araç olarak kullanılmaya başlandı.   

 

Robotlar sanayide kullanılmaya başlanırken, robotlaştırılan çok yönlü eğitimden geçirilen siyasetçi, akademisyen, bürokrat, asker, emniyetçi, gazeteci, işadamı ilişkiler ağı kuruldu.      

 

Derin dünya örgütleri, açık dünya örgütlenmeleri ile dünyanın hemen her coğrafyasını şekillendirmeye başladılar. İstihbarat yapılanması siyasetçi, gazeteci, güvenlikçi sacayağına göre şekillendirildi.

 

Demokrasi diye basit oy ve seçim sistemi yalanı ile halk kitleleri uyutularak yönetme sistemi kuruldu. Halk, dört yılda verdiği oyuyla ülkeyi seçenleri seçtiğine inandırıldı. Oysa; seçimi kazandırılacak yönetecek kişileri de kendileri seçtiler. Ve halka seçtirttiler.

 

Bunun içinde ülkeleri yönetecek kişileri; hırslı, zekası kıt, bilgisi kıt, maceracı, şöhret hastası psikopat tiplerden seçtiler. Bir nevi ucube tiplerden, robot lider ve ekibini oluşturdular.

 

Bunlar birer emireri yani işbirlikçi yapılırken, kitleleri peşinden sürükleyecek şekilde kamuoyu oluşturmak için itaat kültürünü, biat anlayışını dini motiflerle süslediler.

 

Türkiye’de; yeni Osmanlı hülyalarının görkemini kazandırmak için hayata geçirilen casusluk ağına düşen, kurtulamıyor. Ya kullanmaya razı gösteriyor veya basit nedenlerle suçlanıyor ya da tutuklanıyor ve nihayetinde etkisizleştiriliyor.

 

Ortadoğu toplumlarında; Batı ve Rus, Çin casusları adeta cirit atıyor. Metal dedektörlerden ve kimlik kontrollerinden geçmek günlük hayatımızı zorlaştırırken sırlarımızı ve karar verme yetkimizi yeterince koruyamıyoruz. ABD istihbarat örgütlerince yetiştirilen gizli tarikat ve cemaat ajanlarının çalışma yöntemlerini, bilmek anlamak gerekir.

 

Casusluğun en klasik yöntemlerinden biri olan güzel kadın numarası yerini dini bütün başı örtülü türbanlı, casus şebekesinin gözdeleri arasında yer almıştır. Ülke içi veya uluslararası örgütlerde çalışan orta yaşlı görevlilere genç ve çekici türbanlı yada türbansız kadınlar sıklıkla yanaşır. Bunların bazıları karar verme süreçlerini etkilemeye ya da hassas bilgileri ele geçirmeye eğilimlidir. Bu asistanların adına çalıştıkları politikacıların genelde ileri demokrasi, özgürlük, insan hakları gibi değişim dönüşüm gibi argümanları desteklemesi tesadüf olamaz. Uzman ya da  genç stajyerler bu büyük karmaşık yapılanmanın serçeleridir.

 

En tehlikeli uyuyanlar; siyasetçi, bürokrat, akademisyen ve gazetecilerdirBu kişiler hakkında ayrıntılı bir güvenlik soruşturması yapılsa ailede ajanlık bağlantısı bulunabilir. Kimse bu kişilerin görev adıyla yaptıkları temaslarda, istihbarat örgütleriyle temasa geçip geçmediklerini araştırma zahmeti duymuyor. Vurdumduymazlık var mı yok mu, belli değil.

 

ABD, Rusya, Çin, İngiltere, İsrail istihbarat şebekeleri kendi vatandaşlarına da şantaj yoluyla yurtdışında bilgi toplatıyor. Bir telefon şirketinde ya da vergi dairesinde çalışan biri gizli görevdeki bir ajanı kolay deşifre edebilir. Güvenlik taramaları yapılmalı. Ama kim yapacak?

 

Uyuyan ajan tehlikesinin kimse farkında değil. Yıllarca kimliklerini saklayarak yabancı istihbarat örgütleri hesabına çalışan birçok kişi var. Yerli ve yabancı dostunuz size yönetici olduğunu söyleyebilir. Belki doğrudur. Ama ajan olabilir, mafya için çalışabilir. Belki de hepsidir.

 

Eğitim ve askeri anlaşmaları ile Amerikalı uzmanlar, devletin stratejik yönetim birimlerinde görevdedir. Bu dönemde ise;FBI, CIA, NSA, MI6 ajanı, kamu görevlisi yapıldı.   

 

Yine; Birçok üniversitede görev yapmak üzere onlarca Amerikan istihbarat görevlisi Türkiye’ye getirildi ve bunlar İngilizce öğretmeni kılığında çeşitli üniversitelere sokuldu.

 

Mandacı işbirlikçi zihniyette olanlar için; devlet istihbaratı değil kendi varlıklarını koruma ve kollama, iktidarda kalma gibi amaçlar önemlidir. Buna odaklı özel istihbarat yapılanmasına yönelmişlerdir. Bunun yanında devletin istihbarat kurumlarını da ele geçirmişlerdir. Ne yazık ki bu düşünce ile devlet kurumlarını altüst etmişlerdir.

 

Ne işbirlikçiler ne efendileri, dirilişe engel olamayacaklardır. Tarihte olduğu gibi bu bugünlerde de görevlerinin gereğini yapacaklar vardır. Bu gerçek bilinmelidir.

 

O gün; işbirlikçilerin, mandacıların nasıl feryatlar içinde kalacağı, kaçıp gitmek için çaba göstereceğini herkes ama herkes görecektir. İhanet içinde olanların birbirini nasıl ispiyonlayacağı, bedel ödememek için nasıl döneklik yapacağı görülecektir.

 

GüNün SöZü: Hayalleriyle hırslarıyla şöhretli kılınanların kabusu çabukça gerçeğe dönüşür.

 



Bu yazı 1,129 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 15 Ekim 2018 İKTİDAR SAVAŞI VE PROPAGANDA
    • 9 Ekim 2018 SİYASAL/EKONOMİK ŞEKİLLENDİRME
    • 1 Ekim 2018 ABD-NATO VE TÜRKİYE
    • 4 Aralık 2017 ÖVÜLENLER, ELEŞTİRENLER, SUÇLANANLAR KİM NE?
    • 29 Ağustos 2017 Mikrodalga ile Beyin Kontrolü
    • 21 Ağustos 2017 Kimler Neleri Tartışıyor
    • 14 Ağustos 2017 Egemenlik Duygusu Stratejik Aldatma ve Yanıltma
    • 7 Ağustos 2017 Sinsi Hainler ve Robotlaştırılanlar
    • 31 Temmuz 2017 Mürteciler Yobazlık ve Kimlik Parçalanması
    • 24 Temmuz 2017 Sapkın İslamcı araplarçıların Çığırtkanlığı
    • 17 Temmuz 2017 Ders Almasını Bilmek
    • 10 Temmuz 2017 Güveni İstismar Edenler
    • 3 Temmuz 2017 Kirletilen Solan Adalet
    • 29 Haziran 2017 Küresel Odaklar ve Türkiye
    • 19 Haziran 2017 Çığırtkanlar Güven ve Umut
    • 12 Haziran 2017 Yalan Rüzgarı, Kin, Nefret Fırtınası
    • 5 Haziran 2017 Vahhabi Selefi Haşhaşiler Zihniyeti ve Türkiye
    • 29 Mayıs 2017 Bilgi Algı Medya Hukuk
    • 22 Mayıs 2017 Duyarlı Olmak Ama Neden Nelere?
    • 15 Mayıs 2017 Kuklalar Görevliler ve Karar Vericiler

    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    9,976 µs