11 Ocak 2010

Asimetrik ihanet

Topraklarımızdan önce zihinlerimizin işgal edildiğinin farkında mısınız? Türkiye’de Amerikalıların yumruklarıyla Türk ordusunu dövmeye çalışan naylon dindarlar var. Amerikalılar da bu naylon dindarlar üzerinden Türk ordusuna yumruk atmaya devam ediyor.

Bana göre büyük resim budur. Bu büyük resim içinde Alevi ve Kürtlerin işgal ettiği yer zannedildiği kadar büyük değildir.  Soros’un renkli devrimlerine içeriden adam hazırlamaya yönelik çalışmaları yakından izlediğimizde görüyoruz ki; bu ülkenin yetişmiş beyinleri kendilerini çok ucuza satmaktadırlar.

Türkiye’de hiç şüphesiz asimetrik bir ihanet var. İnsanları hukuka bağlayacak iplerin yıpranıp kopmaya başladığını açık açık görüyoruz.  En son Sinan Çetin’in hezeyanlarına şahit olduk ve her cephede bir asimetrik ihanetle yüz yüze olduğumuzu bir kere daha fark ettik. Karşımızda sadece silahlı bir terör örgütü yok her tarafımıza sirayet etmiş bir entelektüel terörden de bahsedebiliriz.

Ölmek de olacak ama böylesi değil, sorunlarımızı karşılıklı oturup konuşacağız ama böylesi bir dil üzerinden değil. Her fırsatta ülkenin sinir uçlarını kışkırtan bu dil doğru bir dil değil. İçimize nüfuz etmiş bir yığın adam mantar biter gibi her yerde hem mazlumu oynayıp hem bu ülkenin bütün değerlerine küfretmeye başladığını görmek zorundayız.

Hassas bir yerden geçiyoruz diye bazı  şeyleri yuttuk yuttuk da hiçbir şey de mi söylemeyeceğiz?  Hassas bir yerden geçmek hep böyle mi olur? Sokakları ateşe veren teröristleri hiç tartışmayacaksak kimse kusura bakmasın bu ülkede durduğumuz yeri yeniden tartışmaya açmak zorundayız. Dağlarımız köylerimiz, üniversitelerimiz, sinemamız, sanatımız, kültürümüz işgal altına alınmaya çalışılıyor.

Biz öyle kolay kolay çürük tahtaya mıh çakacak adamlar değiliz. Hiç kimse kusura bakmasın Türk Ordusu sabır sınavına tabi tutulmak isteniyorsa burası tehlikeli bir yerdir. Herkesin rahat rahat konuştuğu yerde ülkesini seven yerli durmak isteyen insanların susturulmaya çalışılması evrensel ölçekte insan hakları savunuculuğu ile açıklanabilir bir tarafı yoktur.  Türkiye dışında tutan turuncu devrimler bizde öyle kolay kabul edilemez. Başka yerlerde cetvelle çizilen haritalar bu topraklarda yırtılıp atılmaya mahkûmdur. Bu topraklarda Atatürk’ün attığı tohumlar hala canlı ve heyecanını kaybetmemiştir.

Uyanacak bu ülkenin bütün hücreleri uyanacak... Camileri, dergâhları, kahveleri ayağa kaldıracağız ve asla bu ülkenin batı sistemine teslim olmasına göz yummayacağız.  Ne zannediyorlar biz öyle susup oturacak mıyız yani? Karşılarında Zeki Müren gibi bir muhalefet yok artık… Bu saatten sonra muhalefet Tatar Ramazan gibi olacak…

Bu yazı 1,678 defa okundu.