En Sıcak Konular

ERMENİ MEZALİMİ VEYA 1914 OLAYLARI

28 Nisan 2010 11:24 tsi
ERMENİ MEZALİMİ VEYA 1914 OLAYLARI Su Ermeni meselesini doğru anlamak ve anlatmak için ne yapmalı? Herhalde öncelikle meselenin adı doğru konmalıdır.

Ermeni mezalimi veya 1914 olayları

Su Ermeni meselesini doğru anlamak ve anlatmak için ne yapmalı? Herhalde öncelikle meselenin adı doğru konmalıdır. Öyle ya, 1890’dan 1922’ye kadar yaşanan terör, çatışma, planlı katliam, ihanet ve zorunlu göç olaylarına ne demeli? 
Biz 32 yıla yayılan bu korkunç olaylara önceleri  “Ermeni mezalimi” diyorduk. Sonra, 1974-1984 Ermeni ASALA katliamının başladığı dönemde, “Sözde soykırım” demeye başladık. Bunu da beğenmemiş olmalıyız ki, 2007’den itibaren resmi söylem “1915 Olayları” oldu. Kısa sürede iktidarı muhalefetiyle, yazarı çizeriyle herkes bu adı pek sevdi. Bu bir yenilmişlikti, fark etmedik.
Ermeniler bu olaylara başından itibaren “soykırım” anlamına gelen “Büyük felaket” (Meds Yeghern) dediler. Bir de, 1990’da Bağımsızlık Bildirisiyle “1915 olayları” ifadesini kullandılar. Ermenistan, diaspora, ABD, AB ve bir çok devlet böyle konuşuyor. Bu suçlayıcı kervana  artık Türkiye de katılıyor.
Tarihin en kanlı ihanet ve felaketini yaşan Müslüman Türkler olaya haklı olarak,  “Ermeni mezalimi” adını vermişken, ne olmuş da bundan vazgeçip Ermeni suçlaması olan “1915 Olayları” ifadesini benimsemiştir? Bu büyük bir hata değil mi?
Bu hal, tarih şuurundan yoksunluğun, misyonunu unutmuşluğun, tembelliğin, yorgunluğun, bıkkınlığın, yenilmişliğin, özetle kimlik zafiyetinin tezahürü olsa gerek.
Kayıplar işte böyle başlıyor. Daha acısı günlük, haftalık, aylık, haydi senelik diyelim, zaman dilimlerinde yaşadığımızdan, kaybettiğimizin farkında bile olamıyoruz. Halbuki, Ermeni meselesi 1878 Berlin Anlaşmasıyla, 132 yıl önce başlamış. Halen de devam ediyor.
Biz tekrar şu ad verme meselesine dönelim. Savunmada olanlar olayların hakim karakterini ve sonucu değil de, onu doğuran sebebi dikkate alarak isimlendiriyorlar. Saldırganlar ise tamamen çıkarlarına göre, saldırgan adlandırma yapıyorlar.
Bu gerçeği olayların tarihini hatırlayarak açıkça görebiliriz.
1890 Erzurum ve I’inci Sason isyanı,
1892-93 Merzifon-Kayseri-Yozgat isyanı,
1895 Maraş isyanı,
1896 İstanbul’da Ermeni eylemleri- I’inci Van isyanı ve Osmanlı Bankası’nın basılması,
1904 İkinci Sason isyanı,
1905 Padişah II: Abdülhamit’e bombalı suikast,
1909 Adana isyanı,
1915 (15 Nisan) Van isyanı ve büyük katliamı-(24 Nisan) Ermeni komiteleri kapatıldı, 2345 terörist tutuklandı-(27 Mayıs) Osmanlı ordusunu arkadan vuran, sivil halka planlı katliamlar uygulayan terör unsurlarını savaş bölgesinin dışına çıkarmak için zorunlu göç (tehcir) yapıldı,
1918 Bayburt katliamı-Kars Subatan’da 750 Müslüman’ın katledilmesi- (l Mayıs) Kars katliamı,
1919  Bogos Nubar Paşa ve Şerif Paşa Ermeni-Kürt bağımsızlık belgesini imzaladı,
1920 Gümrü Anlaşması imzalandı, Talat Paşa Berlin’de şehit edildi,
1921 Sait Halim Paşa Roma’da şehit edildi, (16 Mart) Moskova anlaşması ve (13 Ekim) Kars Anlaşması imzalandı, 
1922 Cemal Paşa Tiflis’te şehit edildi,
1973 Los Angeles Başkonsolosumuz Mehmet Baydar ve yardımcısı Bahadır Demir, Mığırdıç Yanıkyan tarafından şehit edildi,
1975 ASALA terör örgütü kuruldu. Viyana Büyükelçimiz Daniş Tunalıgil ve Paris Büyükelçimiz İsmail Erez ile polis Talip Yener şehit edildi.
ASALA’nın bu saldırıları 1985 yılına, (PKK teröre başlayıncaya) kadar devam etti, pek çok insanımızı kaybettik.
Özetlersek: Ermeni teröristleri 1914-1915 döneminde (tehcire kadar) 122 bin, savaş sonrasında 1918-1922 döneminde 301 bin sivil insanımızı katletti. Tehcir sırasında intikam saldırılarıyla öldürülen Ermeni sayısı 8-10 bin, hastalık ve ağır kış şartlarında ölenlerin sayısı 35-40 bin olarak hesaplanmaktadır.
Anadolu’da 850 yıldır kardeşçe yaşadığımız ortak tarihimize bu Ermeniler ihanet etti. Malum, emperyalistler  “Ermeni devleti”  kuracağız dediler; okullar açıldı militanlar yetiştirildi. Hınçak (1886) ve Taşnak (1890) komitacıları örgütlenerek silahlanıp sivil halka saldırılar başladı. Bu da yetmedi, I. Dünya Savaşında Osmanlıya karşı, Rus, Fransız ve İngiliz ordularıyla cephede savaştırdılar.
Evet acı gerçekler böyle olmasaydı aksini iddia edenler,  “gelin tarih komisyonu kurup, gerçeği beraber bulalım” teklifinden, şeytan görmüş gibi kaçarlar mıydı?
Sonuç: Yaşananların adı  “1914 Olayları”  olmalıdır. Çünkü tehcir bir sonuçtur. Esas olan onu doğuran sebeplerdir. Sebepler gölgelenirse, gerçekler görülemez, olaya hasmın gözüyle bakmaya başlarsınız.

Sadi Somuncuoğlu-Yeniçağ 

 

Kaynak: YENİÇAĞ GAZETESİ,http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/yazargoster.php?haber=13031 

 



Bu haber 998 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,429 µs