''ZİYA GÖKALP TÜRK TARİHİNE DAMGA VURMUŞ BİR MÜTEFEKKİRDİR''
14 Aralık 2014 14:04 tsi
Türk Ocakları Genel Başkanı Prof. Dr. Mehmet Öz, ölümünün 90. yıl dönümünde Ziya Gökalp’i ve Diyarbakır’daki Ziya Gökalp Müzesi’ne yapılan hain saldırıyı Yeni Düşünce’ye değerlendirdi.
Yeni Düşünce Dergisi Kasım 2014 Sayısında Yayımlanan Röportaj:
Türk Ocakları Genel Başkanı Prof. Dr. Mehmet Öz, ölümünün 90. yıl dönümünde Ziya Gökalp'i ve Diyarbakır'daki Ziya Gökalp Müzesi'ne yapılan hain saldırıyı Yeni Düşünce'ye değerlendirdi.
Mehmet Öz, "Aynelarap'ı(Kobani) bahane eden bölücü terör örgütü PKK tarafından Diyarbakır'da Ziya Gökalp Müzesinin yakılması, Türk milliyetçiliği ve Türk ülküsüne yönelik alçakça bir saldırıdır." dedi. Prof.
Öz, şöyle konuştu:
"Türk Ocakları olarak büyük bir düşünce adamının şahsında temel evrensel değerlere yapılan bu saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Etnik bölücüler şunu iyi bilmelidir ki Ziya Gökalp Müzesini tahrip ederek Diyarbakır'ın Türk kimliğini silemezler.
Türk-lslam medeniyetinin büyük kültür merkezlerinden biri olan Diyarbakır'ı bu medeniyet ve kültür düşmanlarına teslim etmeyeceğiz. Bu ülke halkını Türk-Kürt diye bölmeye çalışanlara inat, 'Türkçülüğün Esaslarını vazeden Ziya Gökalp'in adının silinmesine izin vermeyeceğiz.
Ölümünün 90. yıl dönümünde hatırası önünde saygıyla eğildiğimiz büyük mütefekkirin adını taşıyan müzeye yapılan saldırının faillerinin hak ettikleri cezaya çarptırılmasının ve Kültür Bakanlığının bir an önce müzeyi eski hâline getirmesinin takipçisi olacağız."
Türk Ocakları Genel Başkanı Prof. Dr.Mehmet Öz; Ziya Gökalp Müzesinin, insanlıktan ve medeniyetten nasipsiz bir serseri güruhu tarafından tahrip edilmesinin maksatlı olduğunu belirterek, bölücü terör örgütünün Türkiye'yi şiddetle bir iç çatışma ortamına sürüklemek istediğine dikkati çekti.
Mehmet Öz, "Bütün bu eylemlerde çözüm süreci' akamete uğramasın denilerek etnik bölücü terör örgütü mensuplarının şımartılması, yaptıkları yasa dışı faaliyetlere göz yumulmasının rolü açık bir gerçektir. Sözde, Kürtlerin haklarını savunduğunu iddia eden, PKK- KCK'nin talimatlarını uygulamaktan başka bir şey yapmayan BDP ve HDP gibi partiler İmralı'daki terör örgütü liderinden gelen işaretle ülkeyi yangın yerine çevirmişlerdir. Bu eylemlerden Ziya Gökalp Müzesi gibi bir ilim ve kültür ocağı da nasibini almıştır." dedi.
GÖKALP'İN İSMİ DİYARBAKIR'DAN SİLİNEMEZ
Eylemin sadece Ziya Gökalp'in şahsına değil, Türk milliyetçiliğine, tüm Türk milletinin hür düşüncesine ve ülküsüne yönelik bir saldırı olduğunu kaydeden Öz, "Ziya Gökalp çok büyük bir lider. Onun şahsına yönelik yapılmış olması bile son derece ağır ve vahim bir olaydır." dedi.
Türk Ocakları Genel Başkanı Öz, Diyarbakır'a gittiğinde Ziya Gökalp'in müzesini ziyaret ettiğini ifade ederek şunları söyledi:
"Hakikaten çok güzel bir mekândı. Kültür Bakam bu hadiseden sonra en kısa zamanda müzenin restore edileceğini bildirdi. Türk Ocakları olarak biz de o işin takipçisi olacağız. İnşallah en kısa zamanda bu müze eski hâline getirilir. Ama tamamen getirilmesi mümkün değildir. Ziya Gökalp isminin Diyarbakır'da yaşaması son derece önemli... Biz bu olay yüzünden Türk Ocakları olarak bir bildiri yayımladık. Ziya Gökalp müzesine yapılan saldırı ile Diyarbakır'dan Türk milliyetçiliğinin adı silinemez. Özellikle bu coğrafyada Selçuklu ve Osmanlı geleneği, kuşatıcı ve kapsayıcı bir anlayışla kurulmuştur. Etnik grup ve mezhep ayrımı yapmadan, bütün bu topraklarda yaşayan insanları kucaklayan bir yapıdadır."
SÖZDE ÇÖZÜM SÜRECİ YANLIŞ NOKTADAN BAŞLATILDI
Mehmet Öz, Türk Ocakları olarak son hadiseleri çok kaygı verici bulduklarını kaydederek değerlendirmelerini şöyle sürdürdü:
"Bu hadiselerin Türk milletinin bütünlüğü ve Türk devletinin bekasına yönelik bir tehdidin yansımaları olduğunu açık bir şekilde söyledik. Şunu da belirmemiz lazım: 2-3 yıldır sürdürülmeye çalışılan 'sözde çözüm süreci' denilen sürecin yanlış bir noktada başlatıldığını, terör örgütünün tamamen silah bırakmadan, Türkiye dışına çekilmeden böyle bir sürecin başlatılmasının yanlış olduğunu, elinde silah bulunduran kişilerin muhatap alınmaması gerektiğini, devletin bu konudaki tavrının tamamen yanlış olduğunu, aslında bütün vatandaşlara yönelik genel bir demokratikleşme perspektifi ile vatandaşlara yaklaşılması gerektiğini söyledik. Tabii bunları söylemiştik diye bugün bizim öngörülerimiz çıktı diye bundan memnuniyet duymuyoruz. Bizim için asıl olan şey; bu milletin birliği, beraberliği ve devletin bekasıdır. Şunu temenni ederdim: Biz yanlış düşünmüş olsaydık da Türkiye'nin birliği ve bütünlüğü daha sağlam olsaydı."
PKK TERÖRÜNÜN İÇ VE DIŞ BAĞLANTILARI VAR
"PKK'mn sadece içeride değil, dışarıda da bağlantıları ve boyutları var. Bunları görmeden, bunları yok sayarak hafife alarak küçümseyerek meseleye yaklaşmak; PKK gibi uluslararası birtakım güç odaklarının tesiri ile büyümüş bir örgütün gay- rimillî bir perspektifle yola getirileceğini zannetmek hatadır. 'Çözüm süreci millîdir! deniliyor. Bunu böyle zannetmek gerçekçi değildir. Türkiye'de bu iddia hâlâ sürdürülmeye çalışılıyor. Tabii hiç kimse Türkiye'de terörün büyük çapta yeniden hortlamasını, kardeş kavgasının meydana gelmesini istemiyor. Biz de bunu hiç istemiyoruz. Onun için son hadiseler karşısında sükûnet, itidal ve soğukkanlılık tavsiye ettik. Devletimizin güvenlik güçlerinin bütün bu durumda kendi üzerlerine düşen görevleri yapacaklarına yönelik inancımızı kamuoyu ile paylaştık. Aslolan da bu olmalıdır. Birtakım güçler Türkiye'yi şiddetle bir iç kargaşaya iç çatışma ortamına sürüklemek istiyorlar. Bunu şiddetle bekleyenler var."
ZİYA GÖKALP, TÜRK TARİHİNE DAMGA VURMUŞ BİR MÜTEFEKKİRDİR
Türk Ocakları Genel Başkanı Mehmet Öz; Ziya Gökalp'in, Os- manlı İmparatorluğunun dağılma sürecinde farklı düşünce akımlarının bir çare olarak ortaya atıldığı günlerde ortaya çıkmış bir mütefekkir olduğunu hatırlattı. Mehmet Öz, şöyle devam etti:
"Ziya Gökalp Diyarbakırlıdır. Oradan imparatorluğun başkentine gelmiştir. Türk tarihine damga vurmuş birisidir. Modern sosyal bilimi ve sosyolojiyi Türkiye'de kurmuş, milliyetçi düşünceye olduğu kadar ülkedeki bilim hayatına da büyük katkılarda bulunmuş, İttihat ve Terakkinin ideologluğunu yapmış, İstanbul'un işgalinden sonra Malta'da sürgünde bulunmuş bir insandır. Malta'da anlattığı dersleri bile okuduğunuz zaman Ziya Gökalp'in o derin müktesabatını görebiliyorsunuz."
GÖKALP'İN HATALI BULACAĞINIZ YÖNLERİ DE OLABİLİR
Prof. Dr. Öz, Ziya Gökalp'in fikirlerinde hatalı görülebilecek eleştirilebilecek noktaların da olabileceğini ifade etti. Mehmet Öz; bunun, onun büyük bir mütefekkir olduğunu, büyük bir düşünce insanı olduğu gerçeğini hiçbir zaman ortadan kaldırmayacağını vurguladı.
Prof. Dr. Mehmet Öz, daha sonra şunları söyledi:
"Ziya Gökalp kendi çağındaki bütün düşünce akımları ile ilişki içinde bulunmuş. O dönemin mecmualarına baktığımızda İslamcılar, Türkçüler ve Batıcıların hepsi aslında bazen ortak mecralarda, belirli konularda entelektüel bir ortamda tartışmışlar. Türk düşüncesine büyük katkısı olan büyük bir düşünür. 'Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak' diye bir üçlemesi var. Bu çok meşhur... Hâlen günümüzün problemlerine ışık tutan bazı yönleri var. Türk milliyetçiliği fikrini bir zemin ve sistematiğe oturtmaya çalışmıştır. 1910 ve 1920'lerin şartlarında o zamanki problemlere çözümler bulmak için üretilen bir dizi fikirden bahsediyoruz. Günümüz şartlarında bütün bunları yeniden yorumlamak ve geçmişteki düşüncelerinden aldığımız ilhamla onlardan da yararlanarak, harmanlayarak yeni birtakım fikirler geliştirmemiz lazım. İşte biz Ziya Gökalp'ten bu manada yararlanacağız. Nitekim son yıllarda en çok şunu vurgulamaya çalıştık: 'Biz bu yeni dönemde Türk milletine, Türk dünyasına, İslam âlemine ve insanlığa ne söyleyebiliriz?' Amacımız bu idi. Ziya Gökalp'in de derdi buydu. Millîliğe çok büyük önem veriyoruz. Ama aynı zamanda bütün dünyaya hitap etmek lazım..."
DİYARBAKIR'IN TÜRKLÜĞÜ BİN YIL ÖNCESİNE DAYANIYOR
Türk Ocakları Genel Başkan Mehmet Öz, Ziya Gökalp'in doğum yeri olan Diyarbakır'ın tarihî özellikleri hakkında ise şu bilgileri verdi:
"Diyarbakır Türklerin Anadolu'ya girdiklerinde hâkimiyet kurdukları ilk bölgelerden biridir. Burada Artuklular diye bir devlet kurulmuş. Artuklular Oğuz boylarından geliyor. Hasankeyf dediğimiz bölge, Harput bölgesi, Mardin'de yıllarca buralarda hâkimiyetleri oldu. Dolayasıyla oradan başlayıp daha sonraki dönemlerde devam eden Akkoyunlular da Oğuz boyundan geliyor. Akkoyunlular- da devam eden bir Türk geleneği var burada. Bu gelenek daha sonra Osmanlılar tarafından sürdürülüp günümüze kadar geliyor. Orada etnik bakımdan farklı Kürt aşiretlerinden söz ediyoruz. Zaza, Arap veya başka etnik grup, mezhep ve inançlara mensup insanların hepsi Türklerin hâkimiyeti döneminde büyük bir hoşgörü ortamında yaşayıp günümüze kadar geldiler. Tabii Cumhuriyet'le beraber millî devlet formu ortaya çıktı. Ama yine bu kuşatıcı anlayış devam etti. 1924 Anayasasında 'Türkiye Cumhuriyeti Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı oylan herkese Türk'tür.' denilir. İnsanların etnik ve mezhebi farklıklarına bakılmadan bir vatandaşlık tanımı yapılmıştır. Son dönemlerde Türkiye'de etnik bölücülük ve etnik fitnecilik, maalesef yurttaşlarımızın arasında psikolojik ayrışma zemininin oluşmasına yol açmıştır. Burada izlenen politikalarda hataların rolünü ve harici faktörlerin önemini vurgulamak lazım..."
Kaynak: turkocaklari.org.tr http://turkocaklari.org.tr/sayfa/4532/genel-baskanimiz-yeni-dusunce-dergisine-ziya-gokalp-i-degerlendirdi.html
Bu haber 1,069 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle