En Sıcak Konular

Sabahattin Talu

Düşünü-Yorum
Sabahattin Talu
11 Ağustos 2010

ON YIL ÖNCE, BUGÜN, YA ON YIL SONRA?



 Bundan 10 yıl önce…

Herhangi bir mitingde, gösteride Öcalan posteri, PKK bayrağı açılamaz, Öcalan ve PKK yanlısı sloganlar atılamazdı.

Gazete ve televizyonlar, nadiren rastlanan bu görüntüleri yuvarlak içine alarak on’larca kez gösterir, zumlar, “Yeşil-Kırmızı-sarı renklerden oluşan bayrak açtılar” diyerek, önemli bir haber yakalamışçasına bu sahneleri yayınlarlardı.

Bizler hepimiz; “Bayrak açtılar”, “Apo dediler” diye günlerce konuşur, tartışırdık.

Ne kadar hissedilse de, düşünülse de “Sayın Öcalan”, “Kürdistan” gibi ifadeler asla kolay kolay kullanılamazdı.

Kürtçü olarak bilinen birkaç yazar-çizer haricinde öyle çok da adam yoktu yazılı ve görsel basın camiasında.

PKK, büyük çoğunluk tarafından terör örgütü olarak kabul edilir, öyle algılanırdı.

Bugün…

Artık, aleni olarak, sadece Güneydoğu’da değil, Türkiye’nin her tarafında, başta İstanbul olmak üzere, PKK bayrakları, Apo posterleri hemen hemen her gün açılabiliyor.

Artık, “Sayın Öcalan” deniyor rahatlıkla. O’nun için “Kürt Halk Önderi” sıfatı kullanılıyor günümüzde.

Kürtçü yazar-çizerler de çoğaldı, yandaş yazarlar da, hem de ulusal basında, ulusal televizyon kanallarında, tam rekabet boy gösteriyorlar.

Artık, Öcalan açıkça tehdit ediyor; “Ya Özerklik, Ya Kan” diye. “Ama önce beni serbest bırakacaksınız” diye de şart koşuyor Öcalan.

Bugüne kadar Öcalan’dan farklı tek bir söylemi olmayan, Öcalan’ın talimatlarının tek bir satır dahi dışına çıkmayan/çıkamayan, harfi harfine katıksız uyan bugünkü siyasi uzantı BDP, yine Öcalan’ın talimatları doğrultusunda, Öcalan’ın ortaya attığı “Demokratik Özerklik” projesini ilan ediyor.

Proje belli; “Özerklik”…

Bu durumda çözüm asla görünmüyor. Çünkü T.C.Devleti’nin böylesi bir özerklik dayatmasını kabul etmesi asla mümkün değil. “Ya Özerklik, Ya Kan” tehdidinde “Özerklik” dayatması kabul görmeyeceğine göre, bu durum, kan akmaya devam edecek anlamına geliyor.

Ya daha sonra, örneğin on yıl sonra?

Bunu şimdiden kestirmek çok güç gerçekten. Ancak, on yıl öncesi ile, bugünkü durum birbiriyle kıyaslandığında, gelinen aşama, konum ve durum itibariyle önümüzdeki on yıllar için nete yakın bir fikir verebiliyor. Dün asla olmayanlar bugün pekâlâ oluyorsa, bugün olmayanların da yarın kuvvetle muhtemel olabileceği öngörüsü, doğal olarak karşımıza çıkıyor.

Bu durumda, şimdiden tek yol, tek çıkar, tek çare, daha önce de belirttiğim gibi aynı adresi gösteriyor; birlikte yaşama dair “REFERANDUM”.

Referandum, içeriği, dayanılmaz ve kaçınılmaz muhtemel sonuçları nasıl olmalı ki, çözüm kesin ve net olsun?

En baştan referandumun içeriği net olarak ortaya konulmalıdır. Referandum sonuçlarının Türkiye’de yaşayan tüm Kürtleri, ama tüm Kürtleri göbeğinden etkileyeceği açıkça belirtilmelidir. Sen, güya “Bölmekten vazgeçtim” diyebilirsin, ama “Kör’ün istediği bir göz, al sana iki göz” anlamında işin ciddiyeti kavratılmalı, “zurnanın o muhteşem son deliği” kesinlikle hatırlatılmalıdır. Yani; “ucundan acik” değil, amiyane tabirle ve tam anlamıyla “Ya herro, ya merro” olduğu Türkiye’de yaşayan herkese, ama herkese, anlayabilecekleri ve idrak edebilecekleri seviyeye inilerek, kesinlikle anlatılmalı, kafalara iyice sokulmalıdır. Ki, net çözüm olsun…



Bu yazı 1,520 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 6 Şubat 2012 Demokrasi Getirmek!
    • 13 Ocak 2012 Sıra SURİYE’de mİ?
    • 29 Aralık 2011 Düşmanımın Düşmanı Dostumdur
    • 22 Aralık 2011 Canlı Kalkan
    • 8 Aralık 2011 ROJ TV, Gören Gözlere Kel'i Gösteriyor
    • 2 Aralık 2011 Kürt Sorunu’nun Çözümüne İlişkin Beyin Jimnastiği
    • 24 Kasım 2011 KCK Ve Asrın Hukuk Bürosu
    • 17 Kasım 2011 Çözüm mü Dediniz!
    • 11 Kasım 2011 Ne Çare (N.Ç.)
    • 28 Ekim 2011 Sen Olma Haslanım Cemal
    • 27 Ekim 2011 PKK Terörü ve Van Depremi
    • 21 Ekim 2011 Hırsızlık Şebekesi
    • 14 Ekim 2011 Kürtçülere Sorulması Gereken Sorular
    • 7 Ekim 2011 Artık Şuna Net Olarak İnanıyorum
    • 4 Ekim 2011 Barışı Kim İstemez?
    • 23 Eylül 2011 BİR MAÇ NASIL KAZANILIR?
    • 14 Eylül 2011 Analar Ağlamasın da!
    • 8 Eylül 2011 Artık Bir Karar Verin!
    • 26 Ağustos 2011 Cılız Da Olsa İlk Kez Farklı Bir Ses
    • 25 Ağustos 2011 Batman’dan Bodrum’a Özerklik

    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    9,236 µs